Türk tarihinin en önemli yeminlerindendir. Yeni su verilmiş çelik üzerindeki mavi rengi görmedikçe anlamı kavranılamayan yemindir. Kızıl kanın rengidir. Ayrıca Türklerde silah üzerine yemin etme geleneğinin ilk örneğidir, kılıç kabzası tutularak söylenen bu yemin. Anlamı ise,"Eğer sözümde durmazsam bu kılıç bedenime gök gibi girsin, kanıma bulanarak çıksın" dır.

Türk obası öteden beridir vatan, töre ve bayrağı için bu yeminle nikahlıdır. Atasını, töresini, toprağını, tarihini bilmeyen bu yemini bilmez, bilmesi de imkansızdır. Bu yemini bilmeyenin de ya Türklüğünden ya da vatan, bayrak sevdasından şüphe ederim. Bu yemini bilmek için Türk şuuruna, bilincine sahip olmak yeterlidir. 

Hatırlarsanız geçtiğimiz yıllarda 72 şehit verdiğimiz "FIRAT KALKANI" operasyonu gerçekleştirilmişti. Nedenleri belliydi. Çünkü Türkiye sınırları içinde taşeron terör örgüt üyeleri ile bombalar patlatıldı, çukurlar kazıldı, hain kalkışmalar yapıldı. Bu kötülüklerin anası belliydi ama kötülüklerle Ülkemizin başının ağrıtıldığı bölge Suriye ve biraz da Irak. Bu iki ülkeden en fazla Esad'ın Başkan olduğu Suriye' den ülkemize hain saldırılar bizi mecbur bırakıyordu. Bazı ülkelere  dersi verilmeliydi.

20 Ocak tarihinde Türk Ordusu Afrin'e yeni bir operasyon başlattı. Operasyon ile asıl provokatörler  ayağa kalkmaya başladı. Bunu alenen yapmadılar ama bahaneleri hep aynı. Bu düşmanların ilk icraatı Kuveyt üzerinden Irak'ı işgal, ardından Bahar rüzgarı ismiyle Arap yarımadasına Özgürlük ve demokrasi getireceğiz yalanları ile bu ülkeleri (dikkat edin özellikle hepsi Müslüman ülke olarak biliniyor) işgal ediliyordu.

Arap halkına özgürlük, barış, demokrasi getirmek bahane idi ve ABD, İngiltere, Almanya, Fransa gibi ülkeler bu ülkelerde gerçekleştirdikleri işkence, zulüm, tecavüz ve sorgusuz sualsiz katliamlarla söylediklerinin tersini yıllarca bu insanlara yaşattılar. Bunların derdi Arap yarımadasına özgürlük ve barış değil, bu ülkelerden sonra Türkiye'nin iç karışıklığa sürüklenerek karıştırılması ve kolay yoldan ülkemizin işgal edilme hayali projeleridir.

ABD ve İsrail başta olmak üzere düşman ülkelerin unuttukları "BİR TÜRK DÜNYAYA BEDELDİ"... Bunların unuttuğu 40 kişi ile Çin ordusunu bozguna uğratan Türklerle oyun oynanmayacağı idi. Bunların unuttuğu, Türkler küllerinden yeniden ayağa kalkarak düşmanı yok edecek güce sahipti. Düşmanı vatan ve bayrak, özgür milleti için yok edendi, Türk Milleti...

Türklerin şakası yoktu ama düşmanlar yıllardır oyunlarını deniyorlar, içimize soktukları hainlerin  sözde birliktelik muhabbetleri ile insanlara gaz vererek ortalığı bahanelerle karıştıranlarla denemeyi hiç aksatmadılar. Ama artık DUR deme vakti geldi. Ve bu Millet düşmana dur kararını Afrin'le gösteriyor.

Bu noktada en güzel açıklamayı MHP Lideri Dr. Devlet Bahçeli söyledi; 'PKK’ya, Afrin tabut, Menbiç mezar olacak'

Bu noktada bizlere gelecek olursak; Sosyal medyadan yok askere bizi de alın, yok bilmem ne muhabbetlerini bir kenara bırakın. Bu Millet gerektiğinde savaş için çağrılmasa da iş başa düştüğünü gördüğü, hissettiği anda Mehmetçiğinin yanında bir yerden eline kağıt, belge almaya gerek duymadan koşarak gider. Mehmetçikle cephede şahadet şerbeti için savaşını yapar. Kurtuluş savaşında Ayşe, Fatma teyzelerimiz, Mehmetlerimiz şubelerden kağıt alarak mı cepheye koştu. Bizler Türk isek, Türk olduğumuzu hissediyor isek belgeye, kağıda ihtiyacımız yok. Bizim yüreğimiz kağıt, ayağımız belge, şahadetimiz evraktır, vatandır, bayraktır...

Bak Mehmetçik nereye sorusuna ne diyor; KIZIL ELMAYA. Ailene mesajın var mı denildiğinde, "Bizi beklemesinler şahadeti yaşamaya gidiyorum diyen Mehmetçik'e mi şube kağıdını mı bekleyecek. 

 Daha lafa gerek bile yok. Biz Türkler boşa mı asırlar boyu yeminlerimizde; "GÖK GİRSİN KIZIL ÇIKSIN" dedik. Unutanlara bakın devamında nasıl yemin ediyorduk hatırlayalım mı:

Selam Nurlu Sabaha, Selam Kutlu Dergaha, Gururumu Satarsam, Türklüğe Su Katarsam, İte Kemik Atarsam Gök Girsin Kızıl Çıksın
Terlemezse Göynekler, Sürçerse Ak Toynaklar Yüz Bulursa Oynaklar Gök Girsin Kızıl Çıksın
Kuran Deva Her Derde, Düsturluk Her Dertlerde Sırt Dayarsam Namerde Gök Girsin Kızıl Çıksın
Anayurt Tanrı Dağı, Hazırlansa Hep Yağı, Terk Edersem Başbuğu, Gök Girsin Kızıl Çıksın
Yürümezsem Hak Yolda, Erimezsem Hak Yolda, Çürümezsem Hak Yolda, Gök Girsin Kızıl Çıksın..

Ben de diyorum ki; Belge peşine koşarsam, Sıra bana gelsin diye beklersem, Canım için düşünürsem GÖK GİRSİN KIZIL ÇIKSIN... 

Elbette ki makam, mevki ve çıkar için bekleyip, vatanı satana da "GÖK GİRSİN, KIZIL ÇIKSIN..."

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...