Zor oyunu bozar mı, bozar...
Evet son günlerde hemen her arenada bir oyun oynanıyor , Allah oynayanların belasını versin diyeceğim ama. Beddua okumak dinimizce doğru bir iletişim değil.
Bende diyorum ki Allah bu tipleri bildiği gibi yapsın. Mesele yok.
Hemen her yıl on yıldır bu tezgahlar hep belli devrelerde oynanıyor. Alıştık artık.
Ama sonunda rabbim öyle büyük ki hepsinin kendi derdini, belasını, musibetini kendilerine veriyor da...
Ama anlayacak beyin, inanç nerde...
Efendim kimse sağa sola çekmesin yazımı. Hedef falan veya birilerini ima ettiğim yok.
Konu belli aslında. Konu son günlerde yazdığımız haberler, yazılar falan filan işte...
Gören veya arayan çoğu okuyucularımız, arkadaşlarımız, çevremiz ve çevremizden olmayan tanımadıklarımız der ki: "Sen bir rahat durmayacak mısın?, Habire bir yerleri karıştırıyor veya karışıyorsun. Kimse hakkında konuşma, yazma, akıllı ol. Seni bitirirler. Bu adamlarda korku, utanma yok derler. Bir günde yazma be kardeşim yazma..."
Eyvallah (Çarşamba deyimi ile) dadlum benim, eyvallah dostum.
Aklı senden alıyorum ya!..
Bari oldu olacak gel gazeteyi, sen çıkart, haberleri sen yap.
Akıl vermek veya sağda solda dedikodu üretmek kolay.
Ama bu işi yapabilecek kadar da yürekli adam olmak gerek.
Bunu unutuyorlar galiba.
Neyi ne zaman yazacağımı da, nerede ne konuşacağımı da, kimi nereye şikayet edeceğimi veya hakkında yazıp yazmayacağımı da iyi bilirim.
Şükür hala aklımı kaybetmedim.
Bu güne kadar asla kimsenin ekmeği ile, namusu ile, işi ile işim olmadı, olmaz.
Kendi işime, görevime bakarım yazmam gerekeni, konuşmam gerekeni yazar geçerim.
Gerisi benim için teferruattır ki;
Teferruatlarla da uğraşacak ne zamanım ne de vaktim yok.
Bir söz vardır.
"Şeytan boş kalınca kendi çocuğu ile uğraşırmış".
Bunların ki de aynı böyle.
Şeytanlarla işi olan zaten şeytani işlerle meşgul olur.
Adam olan insan, insani işlerle boğuşur, mücadele eder.
Ama galip gelir ama yenilir ama adam gibi yenilir yada galibiyetini kutlar.
On yılı aşkın süredir biz işimizle tanındık bilindik gerisi şeytanlıklarla boğuşanların sorunu.
Bizden ırak olsun yeter....
Bu noktada sadece Mehmet Erdem'in seslendirdiği "HAKİM BEY" şarkısını hatırlatmak gerekiyor sanırım. Ne diyor Erdem;
Şikayetim var cümle yasaktan, Dillerimi hakim bey bağlasan durmaz
Gelsin jandarma, polis karakoldan, Fikrim firarda mapusa sığmaz eyvah...
Gün olur yerle yeksan olurum, Gün olur şahım devri devranda,
Kanun üstüne kanun yapsalar, Söz uçar yazı iki cihanda eyvah,
Sussan olmuyor susmasan olmaz, Dil dursa hakim bey tende can durmaz,
Yazsan olmuyor yazmasan olmaz, Kaleme tedbir koma tek durmaz...
Ama yoook ısrarla zor oyun diyorsalar, yazamazsın diyorsalar.
İŞTE O ZAMAN DERİM Kİ BEYLERRR...
Zor oyunu bozar mı, BOZAR...
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.