5+5=10 EDERKEN 5*5=25 EDER
Ben, ben, ben diyenler,
Her şeyi ben bilirim diyenler,
Kendisinden fazlasıyla bahsetme konusunda her ortamı ve her durumu fırsat bilip kazanı dibine kadar sıyıranlar,
Ben hep beni anlattım, biraz da sen beni anlat…
Diyenlerin sayısı, yaşamımızın birçok alanlarında ne kadar da çoktur değil mi?
Gökyüzüne bakmayı sevenlerdenseniz eğer, kuş sürülerine muhakkak denk gelmişsinizdir. Çok ilginç ve çok hoş bir “V” şeklindeki uçuşlarına şahit olmuş belki de ben gibi hayran kalmışsınızdır.
Peki neden “V” şeklinde bir formasyonla uçarlar?
“V” şeklinde uçtuğunda; uçan her kuş, kanat çırptığında arkasındaki kuş için onu kaldıran bir hava akımı oluşturur. Böylece birbirlerinin kanat çırpışlarının sonucu, ortaya çıkan hava akımını kullanarak, uçuş enerjilerini %70 oranında uzatırlar. Dolayısıyla bu şekilde enerji tasarrufu sağlayan sürü halindeki kuşlar tek başına olan kuşlardan daha hızlı uçar. Kuşlardaki bu ahenk; birlik olmanın gücü, bir olmanın gücünü tekrardan fark ettirirken bir diğer taraftan da aklıma muhteşem atasözlerimizden biri geldi; “Bir elin nesi var, iki elin sesi var.” Bu bağlamda hedeflerimize kolay ve çabuk varmak adına aynı hedef ve amaca sahip insanlarla birlikte yürümenin, bilgi alışverişinde bulunmanın gerekliliğini içselleştirebilmek ne kadar da çok mühim bir konu. Birlikte hareket etmenin neticesinde oluşacak gücümüzün mucizevi etkisi yaşamımızda çokça yer etmeli ki sağlam adımlarla ilerleyelim.
“V” şeklinde uçan kuşlar arasında sürekli değişim gerçekleşir. Grubun başında giden kuş hiçbir hava akımından yararlanamadığı için diğer kuşlara oranla daha çabuk yorulur. O nedenle en arkaya geçer ve bu defa hemen arkasındaki kuş lider konumuna geçmiş olur. Bu döngü sürekli devam eder. Böylelikle her kuş grubun her noktasında yer almış olur ve muhteşem denge sağlanmış olur. Buradaki ahenk ise; yeri ve zamanı geldiğinde yaptığımız her işi başkasına bırakabilme erdemine sahip olmanın ve her daim farklı rotalardan geçebilmenin önemine örnek teşkil etmesidir.
“V” şeklinde uçan kuşların bazen hep bir ağızdan ötmesine tanık olmuşuzdur. Uçuş hızı yavaşladığında, gerideki kuşlar daha hızlı gitmek üzere öndekileri bağırarak uyarır. Buradan da gitmek istediğim nokta; bizler de ilerlemek için ekip arkadaşlarımıza öneri ve tavsiyelerde bulunmalıyız, deneyimlerimizi paylaşmalıyız. Ve yol haritalarımızı bu süreçlere göre şekillendirmeliyiz.
Ve kuşlar, hasta veya yaralı olup düşenleri yalnız bırakmazlar. Ekip anlayışını özümseyenler de şartlar ne olursa olsun birlikte yola çıktıklarını asla yarı yolda bırakmazlar.
Evet kuşları izledikçe iletişim ve uyumun ahengini, enerjilerini birleştirmenin mucizevi sonucunu, verimliliği ve fedakarlığın bizim yolumuzu aydınlatma gücünü görüyorum.
Uzun yollarda kolay mesafe almak için kolektif hareketlerimize fazlasıyla ihtiyacımız olduğunu düşünenlerdenim.
Kuşların bu kolektif davranma biçimi, toplumda geleneksel bir değer olarak eskiden vardı.
Evet evet eskiden vardı. Ve işlerin belli bir düzende gönüllü ve iş birliği içinde yapılması anlamını içeren “İmece” idi.
Sosyal ve ekonomik dayanışmanın temeli olan biz olma duygusuyla işlerimizi birlikte ve sırayla yerine getirmenin gücünü bizler büyüklerimizden gördük.
Hayatımızın her alanında çoğu zaman imece usulü çözümler üretilmesi ve yaygınlaştırılması kanısındayım.
Henry Ford’un dediği gibi “Bir araya gelmek başlangıçtır, bir arada durabilmek ilerlemedir, birlikte çalışmak başarıdır.”
Yazının devamı için haftaya buluşmak ümidiyle…
Sağlıcakla!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.