Aidiyet Duygusu!
Aidiyet duygusu; bir şehre, bir işyerine, bir aileye, bir bireye ait olma... sen olma.. sahiplenme duygusu demektir.
Aidiyet duygusunu bulundukları yerde hissetmeyenler oraya somut yaptıkları dışında soyut hiçbir şey katamazlar. Bu bir şehir, bir aile, bir evlilik, bir iş olabilir.
Ne yazık ki oraya ait olduğunu hissetmeyen insanların ruhları mutsuzdur ve kaçış içindedirler. Doğru şehri, doğru işi, doğru eşi arar dururlar.
Mesela yıllarca gurbetlerde çalışır yıllarını tüketir ve bir gün özlemini duydukları kendilerini mutlu ve ait hissettikleri memleketlerine dönmeyi hayal eder ve dönerler. Çünkü yaşadıkları şehrin işçisi olarak kattıkları dışında hiç oraya ait olmamışlardır.
İş hayatında bulunduğu yere kendini ait hissetmeyen personeller verimli olamazlar. Zorlayarak günü geçirir çoğu zaman dikkati dışarı kaydırırlar. Çünkü bulundukları yeri sahiplenmeyi hissetmezler.
Evliliklerde aidiyet duygusu yoksa sevgi bitmiş sadece saygı ile yürüyordur. Saygıda yoksa, aidiyet duygusunu yok eden çiftler aidiyeti dışarıda ararlar.
İster aidiyet duygusu deyin, ister ait olma, isterseniz sahip çıkma duygusu, ne derseniz deyin bu bir kimlik tanımıdır ve ona sahip çıkmak doğru konumlandırmak yaşam adına gereklidir.
Eğer size işvereniniz yada aileniz yada işiniz yada eşiniz tarafından destek verilmeyip, yapmak istedikleriniz ve yaptıklarınız görmezden gelinirse, verdiğiniz kıymeti değeri bilmezlerse, bireysel çıkarlarınız söz konusu olmadığı halde emekleriniz hiç gibi bakılırsa, bu güne kadar kurmuş olduğunuz kimliğinizle ilgili derin derin düşünmeye başlar ve yaralanırsınız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.