Neresinden tutsan tutarsızlıklar almış başını gidiyor. Biz tutarsızlıkları bir kenara bırakalım da olan ve yaşananları yazalım.

Siyaseti bu gün geçelim. Son yaşanandan başlayalım.

Eğitim Bir-Sen, yeni başkanını buldu. Başkanlık için aylardır Osman Şafak ismi ön planda iken bir gün önceden son dakikada Kerim Toraman aday oldu. Biz de internet sitemizden haberi yaptık. Elbette ki gelen bilgilere göre..

Ve dün seçim oldu bitti. Toraman ile Şafak yarıştı ve beklenen güçlü isim Osman Şafak adı Eğitim Bir-Sen'in gelecek dönem Çarşamba Temsilcisi yani başkanı seçildi.

İşin güzel yanı son anda da olsa aday olan Toraman ve ekibini diğer seçimlerde olduğu gibi değil aksine ayağa Başkan Şafak'ın kalkıp kucaklaması, kardeşlik, küskünlük olmadığı mesajını vermesi ve kucaklaşması oldu.

Şimdi bir cümle yazacağım eleştiri okları yönelecek. Ama biz akıllardan geçeni yazalım yinede: Beklentiler bu aday olanlar kara lsiteye alınacak. Bekleyin görün diyenler hemen oldu. Ben hiç sanmıyorum. Osman Şafak bu defa bir kere daha umarınm herkesi yanıltacaktır.

BU VESİLE İLE YENİ BAŞKAN VE EKİBİNİ KUTLUYOR, HAYIRLI UĞURLU OLMASINI DİLİYORUM...

***   

İkinci Konumuz Yerimiz Az Malum Hemen Kısaca Geçelim.

Çarşambaspor Takımı Büyük Umutlarla Ve Hayallerle Bir Kadro Kurdu.

Adı "Efsane" olan bu takıma yaraşır bir tempo ve şampiyonluk parolası ile şehirle kısa sürede adeta kucaklaştı.

İlk hafta ligin güçlü takımı Kastamonu 1966 takımını 3-2 skorla zor da olsa yendi. Ünye deplasmanına gitti ve gerçekler su yüzüne çıkmaya başladı.

Ve dananın kuyruğu dün kendi saha ve seyircimiz önünde koptu... Evet koptu. Efsane tükendi dün yeşil sahada...

Bazen trilyonlar da harcasanız asla başarıyı elde edemezsiniz. Gidin başarıyı Ahmet Yılmaz, Esat Akkaya'ların kadrosu nasıl elde etmiş öğrenin...

Bu Başarısızlık Kesinlikle Nereden Kaynaklanıyor Belli. İşin Adı, Rengi, Takımın Ruh Hali, İçinde Ki Keşmekeşlik Her Şey Sahada Bas Bas Bağırıyor.

Suçlu Ayağa Kalk Desek Kimi İşaret Edecek Herkes Biliyor musunuz?

Yönetim Değil, futbolcular tam olarak değil...

TEKNİK HOCA TARKAN DEMİRHAN...

Geçen yıl çok inandığım Tarkan Hoca bitmiş, tükenmiş, adeta heyecanı kalmamış.

Dün bir ara yakından izledim. Ne yaptıysa yaptı sahada ki 11 futbolcusunu düzeltemedi, etkileyemedi, oynatamadı. Ve en sonunda başaramayacağını anlayınca futbolcular kendi başına saha da oynadıklarını sandığı ve kimseyi takmadığı için Tarkan hoca yedek kulübesine kendisini attı. Yardımcı hocayı ileri sürerek saha kenarına çıkartıp futbolculara bağırmaya başlattı. O da başaramadı...

Kısa ve özü takım içinde kesin olarak görünen o ki: Tarkan hoca takımı ya oynatamıyor ya da futbolcular onu istemiyor. Bu futbolcuların kalitesi, kumaşı belli. Geldikleri yerler belli. Ama sahada ki futbolcular başka, transfer edilenler bambaşka.

Hocayı takan yok kısacası...

Yöneticilerin maç sonunda sahaya inip futbolcuyu kucaklaması bile boş....

Çünkü futbolcuyu kucaklarken Tarkan Hoca'yı kucaktan attım mesajını vermek oldu o davranış. Ve kimse bana kızmasın darılmasın.

Bazen trilyonlar harcamakla başarı elde edilmiyor. Önce şehirle bütünleşeceksin, sonra takım hocası, futbolcusu ve herkesi kucaklayacaksın. Kimseyi dışlamayacaksın ki başarı gelsin. Aksi takdirde Tarkan gitse de geleni harcamakta çok kolay olacaktır.

Kısacası çarkın, dişlilerin arasında ki pislikleri temizlemedikçe başarıyı göremezsiniz, göremeyiz.

Sonuç olarak EFSANEYİ tüketirsiniz sizi de kimse tanımaz.

Demedi demeyin...

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...