Bu gün Cuma...

Son yıllarda her Cuma daha doğrusu Perşembe'yi Cuma'ya bağlayan gece saat 00.00 dan itibaren Cami önünden bile geçmeyen, namazın "N" sine bile yaklaşmayan ama muhabbet olsun millet bizi de böyle bilsin diyenlerin mesajları, sosyal paylaşım sitelerinden boy boy, süslü, süslü  CUMA MESAJLARI inanın ki artık GINA getirdi. Sanki Cuma Hayırlı gün, diğer günler HAYIRSIZ öyle mi?. Cuma gününün önemi belli. Ama diğer günlere farklı bakmakta Cuma'nın hayırlı olduğunu bilmek kadar önemlidir. Her neyse gündem Cuma değil. Biz de Cuma yazısı yazınca aklıma geldi yazdım...

Ayrı bir not ise; Cuma mesajı yayınlayan STK, kurumlara sormadan edemeyeceğim. Mesaj paraları cebinizden nasıl olsa çıkmıyor değil mi?. 

***     

Her neyse dönelim ana konumuza.  Samsun Valisi artık İbrahim ŞAHİN, geldi ve başladı.

Hatırlıyorsunuz değil mi?. Kendisi gelmeden eşi üzerinden Cemaatin "ABLA"  sı olduğu iddiaları ile gündem bombalanmıştı birileri tarafından...

Köşe yazımda o zaman demiştim ki: "Vali Şahin'i yemeye çalışan ÇARK neden kıvranıyor"

...

Şimdi Çarşamba uzak olmasa da uzaktan izliyorum gelişmeleri. Maşallaaah...

Adamlar vurmanın köşelerini, kıyılarını, bahanelerini bulmaya erken başladılar, sürdürmeye çalışıyorlar. Yok "ABLA" provokasyonu  tutmadıysa,  o zaman vurma hedef  noktası değiştirilmeli. Yeni hedef nereden ve nasıl vuralım?. Vali Şahin kendisine hayırlı olsuna gelenlerden yer kalmayınca Samsun basını yerde oturtulmuş. "Oturma kardeşim. "Vali sizi Mecbur mu tuttu?." Sanki siyasetçiler kucaklarından hiç indirmiyorlar olsa gerek ki muhabbete bakın, Vali yere oturtmuş. Kucaktan iyidir bence...

Bana kızacaklar, çıldırıp neler yazacaklar. Umurumda bile değil. Dürüstlük erdemdir. Adam gibi düşündüğünü yazıp, konuşmaktır. Varsa yüreği olan yazar, konuşur...

İddialıyım delirdiklerine şu satırları okuduklarında bazılarının. Hepsi mi aynı. Haşa adam gibi adam Gazeteci meslektaşlarım da var. Onları tenzih ediyorum. Goygoycularadır laflarım...

Bu konuları ilerleyen günlerde yazacağız meraklanmayın. Bunlar aslında ayrı bir konu...

***

Ancak bir konu var ki; Bu noktada Valiliği, Milletvekillerini, STK Başkanlarını ve çoğu kurum yetkililerini yıllardır bu nedenle eleştiririm...

Samsun Valilik Basın Müdürü Fatma Dursun Hanımı çok  iyi tanır bilirim. Delikanlı, erkek gibi kadındır. En azından İlçe Gazetelerinin hakkını korurken böyle tanıdım. Görevini layığı ile yapan, adamcılık kafa yapısı olmayan isim. Duruşu, dürüstlüğü ve dobracılığını severim. Nettir...

Ama ne yazık ki; Her Vali geldiğinde, gittiğinde, toplantı yaptığında Samsun Basını Vali ile bir araya geldi haberlerini iyi irdelerim.

Kıskanmam...

Ama acınacak halimize hayıflanırım. Çünkü BASIN sadece merkezde görev yapan GAZETECİLERDEN OLUŞMUYOR. Neden İlçelerde bu mesleğin tozunu yutan, bu mesleğin acısını, eza ve cefasını çeken Meslektaşlarıma, ilçe basınına haber verilmez?.

Bir bakıma eleştiri demiyorum bazı noktalarda ki karalamalara hak vermiyor değilim bu işleri görünce. Çünkü bazıları KARGA' dan başka KUŞ tanımazsanız. Lakin Kargalarınız artık "AKBABA" olmuş haberiniz yok.  Bu AKBABALAR, bu saatten sonrasında ise sizin ölmeniz için zayıflanmanızı bekler, günü geldiğinde en güvendikleriniz gagalar unutmuyor musunuz?.

İlçe Gazetecileri İl de çıkartılan SERMAYA ENDESKSLİ, SİYASİ GÜÇ ENDEKSLİ GAZETELERDEN DAHA şeffaf, dürüst, tarafsız, doğru GAZETECİLERDİR. Merkezin haber deposunun en az % 60 ını ilçelerde cefa çeken meslektaşlarım sırtlarlar. Ama her nedense yağlı börek, koltukları hep merkezdekiler  kullanır, yerler. İlçelere gelince TU-KA-KA...

Hatta ileriye gidelim İlçe gazetecileri olmasa Merkez Gazetelerinin gücü, ciddiyeti net ortaya çıkacaktır. İlçelerde meslektaşlarım öz haberlerini yayınlarken, merkez çoğu gazeteler, hep taşıma haber yani AJANS yani İlçe Gazetecilerinin emekleri üzerinden nemalandıklarını net ortadadır. Parasını ödeseler bile...

Evet biliyorum bu güç meselesidir, maddiyat meselesidir. BİK bile merkeze çalışırken ilçeler ne yapsın?. Susmalı mıyız. Asla, asla, asla...

İlçe Gazeteleri; Samsun'un yağlı, hantal dişlileri ile mücadele etmekten ve birilerince merkez bazı  gazetelerinin ön plana çıkartılmasından yorgundur. Ama BAŞLARI DİMDİKTİR.

Bu oyunların çarkı yıllar yıllar öncesinden atılmış ve bu çarklara Valiler, çoğu bürokratlar kapılmış. Bir kaçı hariç...

Ama bu defa İbrahim Şahin Vali bu çarklara düşmeyeceğine inanıyorum. Ve bu nedenlerle Sayın Samsun Valisi İbrahim Şahin' e açık mesaj: Sayın Valim toplantılarınıza İlçe Gazetecilerini de talimat vererek davet edip hep birlikte toplantı yapacak mısınız?. Siyasetçiler nasıl ki halktan güçlerini alıyorsa; bu arenada da sizin gücünüzün ana arter damarları bence İLÇE GAZETECİLERİDİR. Bundan sonra ki toplantılarınızda bunu göz önüne alacağınıza inanıyor teşekkür ediyorum.

Ve son cümlemde de diyorum ki: Birilerinin yaşlı, yağsız, yorgun dişlileri, oyunları, düşünceleri İbrahim Şahin Vali'yi yemeye yetmeyecek. Çünkü artık dimdik karşında genç, bilinçli gazeteciler var ve sizler ise artık yorgunsunuz.

Bu noktada ne "ABLA" muhabbeti yapanlar, ne "yerde oturtuldular" feryadı figanını basanlar bu defa o çark dişlilerinin arasında kaybolmayacak, öğütülmeyecek aksine yorgun, yaşlı dişler kırılacak başaramayacaklar. Vali Şahin'i  kısacası o çarklarda öğütüp,  yiyemeyecekler...

Ama bazıları deneyim, tecrübe diyecek ve bahane, ilişkileri ile bir şeyler yapmaya çalışacaklardır. Olmazsa deneyim var dedik ya; Çarkları çevirip anında "Bükemediğin eli öpeceksin" muhabbeti ile dönüp kapı arkasından yağlama operasyonlarına gireceklerine de iddiaya girerim. Ama Vali Şahin bunlara inanır mı göreceğiz...

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...