Anlamlı bir hayata sahip olmanın yolu uzun vadeli, iyi planlanmış doğru bir gayeye sahip olmaktır.

Hayatta ne aradığını bilmeyen insanlar havada savrulan yaprak misali amaçsız bir şekilde savrulurlar. Hedefsiz insanlar, başkalarının isteklerini gerçekleştirmek için yardımcı rollerini üstlenirler. Bu kişiler,  sahip oldukları potansiyeli, kapasiteyi ve imkânları başkaları için heba ederler ve kendi benliklerini de kaybettiklerinin farkında değillerdir.

Amaçlarından taviz vermiş, aidiyet duygusundan yoksun, bir şeylerin düzeleceğine dair inancını kaybetmiş, ama ısrarla o bulunduğu yerden (işyeri- özel yaşam) ayrılma kararı veremeyen insanların sayısı oldukça fazladır.

Mutlu olunmasa bile kalmaya devam etmek bir fanusun içine hapsolmak değil midir?

İnsanların gelişmedikleri, değer katmadıkları ve kıymetli hissetmedikleri halde kalmaya devam etmesi büyük bir kayıp iken;

Bizi orada tutan ne? Ya da en kötü ne olabilir ki kalmaya devam ediliyor?

Aslında çok nedenler sıralanabilir;

Bilmediği bir ortamda uyum sağlayamama korkusu, alışkanlıklarını değiştirmek zorunda kalacak olması, geçim sıkıntısı, iş bulamama, başkalarını suçlama, geçmiş yaşantılara takılıp kalma, vazgeçmeyi doğru analiz edememek...

Birçok kişi bu risklerle baş başa kalmak istemiyor.

Şems-i Tebrizi’nin şu sözü geliverdi aklıma; “Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını.”

Sadece o kurumun değil tüm sektörlerin ihtiyaçlarını ve gittiği yönü izleyip ona göre gelişim gösterilebilmekte yani içindeki potansiyeli ateşleyebilmekte marifet.

Kapıyı açmak, zahmet ister, emek ister.

“Güzel günler sana gelmez, sen ona yürüyeceksin” demiş Hz. Mevlana

İnsanın özünde anlamlı bir yaşam vardır. Bu uğurda zaman kotamızı anlamlı uğraşlarla doldururuz.

Bir başkasının gayelerine göre rota çizerek o kıymetli yaşamı heba etmemek için ya da bir başka anlatımla her an dışarıya çıkacak gibi paltomuza erişebilir olmak için;

Sürdürülebilir gayrete sahip olmak, öğrenme merakını canlı tutmak, öğrendiklerini içselleştirmek, güçlü çalışma disipline sahip olmak, yaşam yolculuğunda özgür adımlar atabilmek, mevcutları iyileştirme gayretine sahip olmak, yaşama değer katan hedefler belirlemek ve bu hedeflere yaklaştıracak büyük lokmalara öncelik vermek. Bu büyük lokmaların aklımızdaki ağırlıkları ve üzerimizdeki baskılarını azaltacak iyi planlara sahip olmaktır.

Eğer yaşam yolculuğumuzda bu saydıklarıma yer verebilirsek;

Kuş, konduğu dalın kırılmasından korkmaz; çünkü güvendiği dal değil, kendi kanatlarıdır.

Sağlıcakla kalın.