Yazılarıma verdiğim uzun aranın elbetteki bir sebebi var. Görevimiz sadece yazıp çizmek değil işimizi de yapmak. Memleket için neler yapabilirizi düşünmek.
Madem bir iş üzerinde bilgimiz ve tecrübemiz var o zaman bunu Samsun yararına icraate geçirmek ve neticeye ulaştırmakta asli görevimizdir.
Uzunca bir süredir yazdığım yazılarda Türkiye Turizmine dikkat çekerken arada da Samsun Turizmine dikkatleri toplamaya çalıştım. Samsun'un güzelliklerine ve eksikliklerine deyindim. Sonunda Samsun'un başlı başına bir turizm destinasyonu olarak hazır olduğunu vurguladım.
Gerek Büyük Şehir Belediye Başkanımız Yusuf Ziya Yılmaz Bey'in gerek Ayvacık Belediye Başkanımız Mustafa Belur Bey ile diğer bölgelerde yürütülen çalışmaların ne kadar kıymetli olduğunu ve bu yatırımların geriye dönmesi için İş Dünyası olarak, yerli Samsun'da yaşayan veya yaşamayan halk olarak hep birlikte birşeyler yapılması gerektiğini yazdım.
Elbette yazarken bende bir turizmci olarak üzerime düşeni yapmaya çalıştım ve Turizmin merkezi İstanbul 'da ve Samsun'da çalışmalar yürüttüm.
Yönetim Kurulunda bulunduğum Anadolu Samsun Dernekler Federasyonu başta olmak üzere çok güzel destekler aldım.
Ve şimdi Samsun'un Bafra Kuş Cenneti, Asarkale Kaya Mezarı – Samsun Amazonlar Köyü ve mezarlıkları, Amisos Tepesi, Bandırma Vapuru – Vezirköprü Kanyonu – Tekkeköy Kabaceviz Mağaraları ve Şelaleleri – Çarşamba Yeşilırmak Köprüsü, Göğceli Camii ve de Ayvacık Saklı Cennet'i ile görücüye çıkma vakti geldi!
Peki Hazır mıyız?