Yerel seçimler sonrası uzun yıllar akıllarda kalacak diyaloglar yaşanmaktadır.

Türk siyasetinde özellikle son yıllardaki tuhaf çıkışlarıyla dikkat çeken Devlet Bahçeli'nin, yerel seçimler sonrası yaptığı "Sadece il belediyeleri seçilsin, ilçeleri seçilen il belediye başkanı atasın." şeklindeki çıkışı dikkat çekmişti.

Devlet Bey'in bu önerisine gelen ilk tepkiler, bu önerinin yasalaşması durumunda eyalet sistemine yol açacağı yönünde oldu.

Ancak meselenin birde matematik boyutu olduğu çoğu gözlerden kaçtı.

Devlet Bey'in bu önerisine Ak Parti kanadından elbette yeşil ışık yakıldı. Zaten meselenin daha önce istişare edildiği ihtimalinin de kuvvetli olduğu aşikârdır.

Ortaya atılan öneri yasalaşırsa mesela ne olurları oldukça çeşitlilik arz ediyor.

Ancak daha anlaşılabilir ve daha somut olması adına meselenin matematiğini ele almakta fayda var.

Bu öneri hayata geçtiği takdirde Güneydoğu Anadolu bölgesinde HDP, fazladan 21 ilçe belediyesini daha ele geçirmiş olacaktır.

31 Mart'ta HDP'nin kazandığı iller sırasıyla Diyarbakır, Kars, Iğdır(Şaibeli olarak HDP'ye terkedildi), Van, Hakkari, Siirt, Batman ve Mardin oldu. HDP ilçeler düzeyinde ise Diyarbakır'da 10 ilçenin 6 tanesini, Kars'ta 8 ilçeden 1 tanesini, Iğdır'da 4 ilçeden 1 tanesini, Van'da 8 ilçeden 5 tanesini, Hakkari'de 5 ilçeden 2 tanesini, Siirt'te 7 ilçeden 3 tanesini, Batman'da 6 ilçeden 2 tanesini, Mardin'de 8 ilçeden 4 tanesini kazanmıştı.

Eğer Devlet Bey'in önerisi yasalaşırsa HDP, Diyarbakır'da 2, Kars'ta 7, Iğdır'da 3, Van'da 3, Hakkari'de 3, Siirt'te 4, Batman'da 4, Mardin'de 4 ilçe daha fazla kazanarak toplamda 21 ilçe belediyesinin daha yönetimini ele geçirecektir.

Geçtiğimiz yılların acı tecrübelerinden hatırlanacağı üzere, bölgede HDP'nin yönettiği belediyeler PKK terör örgütüne büyük bir lojistik destek kaynağı olarak kullanılarak istismar edilmişti.

Bugün geldiğimiz noktada yapılan bu hesapsız çıkışlar, birilerinin "kaybederek kazanma" gayretleri neticesinde "Beka" söylemine sarılanların söylemlerine yönelik dayanaklarını güçlendireceği ortadadır.

Bir taraftan Beka tehlikesinin olduğu öne sürülerek, diğer taraftan gerçekleşen siyasi başarısızlıkları makyajlamak uğruna hem Türk devletinin üniter yapısı hem de Türk milletinin bölünmez bütünlüğü riske atılmaktadır.

HDP'nin seçim kazandığı şehirlerimizin adeta bütünüyle HDP'ye teslim edecek adımlar sonucu, ilerleyen süreçte büyük toplumsal yarılmalara sebep olacaktır. Bu durumun yasalaşması durumunda PKK terör örgütünün bölgedeki etkinliği artarak, bölge insanını terörize edecek terörist propagandaların önü açılacaktır.

Güneydoğu Anadolu'daki vatandaşlarımızı kaderine terk etmenin bedeli bizler için çok ağır olur.

Dolayısıyla böyle bir maceraya yönelme niyetinde olanların acil suretle aklıselimle barışmalarını temenni ederim.

Allah Türk Devletine ve Türk Milletine zeval vermesin!