“Hey gidi günler”
Bir şehirin insanları kadar objeleri de değer katar.
O objelere gözlerimiz öylesine alışır ki,
Hergün yanından geçsek de farkında olmayız.
Taki o obje yerinden kalkana kadar.
Gençlik caddesi Askerlik şubesi çeşmesi önünde,
Dört tekerlekli arabası ile uzun yıllar mevsimine göre,
Yaz aylarında suda ve közde Mısır,
Kış aylarında ise kestane satışı…
Eski dost tekel emeklisi Mehmet Şıracı.
Aküyle aydınlattığı hemen hemen,
Hhiç kapatmadığı radyosuyla,
Caddede yürüyüş yapanlara,
Müşterilerine müzik ziyafeti de çekiyor.
Tezgahının yanına 2-3 taburede,
Misafirlerini ağırlıyor.
Buranın müdavimlerinden.
O müdavimlerden biri de benim.
Çünkü bizim yaşıtlarımız bilir.
O cadde de ki yaşanmışlıkları.
Noter Kenan Durna.
Eski sinema makinisti Şenol Arslan.
Veee daha niceleri.
Diğer arkadaşlarımızla buluşma noktamız olup,
Eski günleri yad ederken,
Kah gülüyor, kah hüzünleniyoruz.
“Hey gidi günler” diyerek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.