Hep dile getiririm. 'Ben demiştim' sözünden nefret eden birisiyim. Ama biz mesleğimize aşık, dedikodu veya yalan yanlış araştırmadan haber, yorum yapmayarak bu günlere geldik. Yazdıklarımızın geçmişte ki izlerini bilerek habercilik yapan, bu mesleğin patronu hiç olmayan ama daima hizmetkarı olan bir yaşantı içindeyiz. Yine bir kere daha "biz demiştik, ben demiştim" demekten utansam bile haklılığımızı Cumhurbaşkanlığı seçimleri ortaya çıkardı.

Hatırlayan kaç kişi olur bilemiyorum; Başbakan Erdoğan'ın, 5 Temmuz 2014 tarihinde Samsun Cumhuriyet Meydanında bir miting düzenlenmişti. O günü Pazartesi günkü köşe yazımda ele almış ve şunları dile getirmiştim.  Satır aralarında ki sözlerimi şimdi sizlere aktaracağım ve aynı zamanda da o köşe yazımın internet sitemizde ki linkini de veriyorum.

O yazımın bir paragrafında iddiam şu idi: "Herkesin beklentisi elbette ki: Başbakan nasıl olsa Cumhurbaşkanı olacak. Yerine ya Abdullah Gül veya belli bazı isimlerden birisi gelecek. Biz şimdiden onu bir şekilde uğurlayalım gelecek Genel Başkana kucak açalım ama o isim kim? Milletvekilliğini düşünenler, gelecek Başbakanı düşünenler artık teşkilatı, başbakanı takmadıkları şimdiden hissediliyor. Bu büyük tehlikedir ve o iddia olan % 58-63 bloğunu bu gün inanın ki Başbakan için tavanını en fazla %52 olarak değiştirdim."  

O yazının linki ise: https://www.haberexpres.com.tr/cumhuriyet-meydani-cumhuru-gosteremedi-1660yy.htm

Ve  milyonlarca AK Partilinin & 65 ten aşağıya oy alacağı düşünülmeyen seçim günü geldi bitti. 10 Ağustos akşamı sandıklar açıldığında ortaya çıkan tabloda 12. Cumhurbaşkanı % 51.8 ile Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN seçildi. Şimdi bizim hikayeden haberler, yorumlar yaptığımızı, seçimlerden çok anlamadığımızı,  başka ithamlarda bulunanlara tokat, şamar gibi bir cevap olmadı mı?. Allah'ın şamarı böyle aptallaştırır işte insanı. Tabi insan olanı, adam olanı. Bundan sonra bizleri bu şekilde  itham edenlere son kanıtım 10 Ağustos Cumhurbaşkanlık seçim sonuçları. Bakalım bundan sonrasında ne diyecekler.

Bu arada o yorumunda bir iddiamız daha vardı. O iddiamız ise; "Teşkilatlar, Milletvekilliğini düşününler, gelecek Başbakanı düşünenler Başbakanı takmadıkları görüldü." Evet bunda yine iddialıyım. Çünkü bu seçimi asla ve asla teşkilatlar, Milletvekilleri veya AK Partili yöneticiyim diyenler değil ( çalışan bahse konu bölümlere sözüm yok) sadece ve sadece yıllardır Muhalefetin bileğini bükemediği, AK Partinin en çok zorlandığı yerlerde dahi tek Başbakan Erdoğan'ın söylem, gelişi ve konuşmaları ile seçim kazandıran ve yine kendisi için oy isteyen Başbakan RECEP TAYYİP ERDOĞAN kazanmıştır. Gerisi bana göre yine hikaye...

Mesela kaç AK Parti aracı doğru dürüst ilçe ve illerde çalıştı. Mesela, İlçeler de bildiğim kadarı ile iki tane. Gerçi Muhalefette o da yoktu. Ya bir ya hiç. Ama Başbakan Erdoğan'ın yani 12. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmaları, mitingleri, halkın ona olan sevgisi, bağlılığı bu seçimde kendisine % 51.8 oy aldırmıştır. Eğer bu iddialarımda ki gibi tüm teşkilatlar, yöneticiler inanarak ve iddialı şekilde çalışsa idiler  bu gün 12. Cumhurbaşkanı Erdoğan % 75 ten aşağıya oy almazdı. Bu sınıra yakın oy kendi yani şahsi mücadelesidir. Bu da gösteriyor ki yapılacak Olağanüstü kongre ile Genel Başkanlığa Abdullah Gül dışında bir isim gelirse iddia ediyorum ki; parti hızlı şekilde çöküşe geçecektir. Yok Sayın Gül Başbakanlığa gelecek olursa bir süre daha AK Parti yoluna emin adımlarla ilerleyecektir.

Bundan sonra ki bölümde Sayın Gül kendi kadrosunu mutlaka kuracaktır. Genel seçimlere ise kendi ve yeni cumhurbaşkanı Erdoğan ile istişareler yaparak hazırlanacak. Aksi her durumda milletvekilleri, teşkilatlar bu seçimi farklı kazanabilir. Tersinde koalisyonlara hazır olun...

Bu arada: Muhalefete söz söylemiyorum. Onlarda birazcık heves, heyecan olsaydı en azından 2 şer araç çıkartılsa idi bu seçim ikinci tura giderdi. Bu sonuçlara bakınca da kesin gözüküyor. Siyasette % 1.8 çok düşük bir bloktur. Ama onlar ilk saniyeden itibaren bunu kendileri istedi ve adeta bu görüntüyü desteklediler. Hem de en alttaki ve en tepede ki kadroları ile. Kimse bahane üretmesin. Bu halk bu günkü Muhalefetin Genel Başkanlarına ve kadrolarına artık mutlak ve kesin şekilde inanmıyor ve güvenmiyor. Kendilerini yenilemedikleri sürece de bu düzen devam edecektir. DEĞİŞİM ŞART...

Sonuç olarak, "Geçmişini unutan, bu gününü ve geleceğini asla göremez. Geleceğini düşünenler ise geçmişten ders almadıkça başarıyı elde edemez." Bu vesile ile bu son seçim muhalefete, ve değişime hazırlanan AK Partiye iyi bir uyarı olması dileklerimle. Aynı zamanda 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı bir kere daha tebrik ediyor, söz verdiği gibi Milletin, 75 milyonun Cumhurbaşkanlığının hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Ve tüm bu sözlerden sonra söyleyeceğim şu: "Kahin değil, bu mesleğe aşığız" Yeterli mi?"

Mutlu ve (sağ)-lcakla kalın...