MUSTAFA ALTIKATOĞLU

MUSTAFA ALTIKATOĞLU

KALPLERİ BİRBİRİNE YAKINDIR

KALPLERİ BİRBİRİNE YAKINDIR

İslam alimlerinden biri talebeleriyle Basra kıyısında gezinirken deniz kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Talebelerine dönüp: "İnsanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar. " diye sormuş. Talebelerden biri: "Çünkü sükunetimizi kaybederiz" deyince mübarek  zat: "Ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden yüksek sesle konuşuruz? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de duyurabilecek ve demek istediklerimizi rahat aktarabilecekken niye avazımız çıktığı kadar boğazımızı yırtarak bağırırız?" diye tekrar sormuş.

Talebelerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış: İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak mecburiyetinde kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirse, orada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları lazım gelir...

Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirilerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, orada mesafe ya yoktur ya da çok azdır... Peki iki insan birbirini daha fazla severse ne olur? Artık daha fazla konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü kalpleri birbirine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile lüzum kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini hakiki olarak seven iki insanı yakınlığı böyle bir şeydir.

Daha sonra talebelerine bakarak şöyle devam etmiş: Bu sebeple tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine müsaade etmeyin, izin vermeyin, aranıza mesafe koyacak sözlerden uzak durun. Ne demişler. "Zerzevatçı bağırır, sarraf bağırmaz... Eskici bağırır, antikacı bağırmaz..."

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere esen kalınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
MUSTAFA ALTIKATOĞLU Arşivi
SON YAZILAR