Ülkemizde artık kırsala göç söylemlerini duymaya başlıyoruz.

Giderek tarımın, toprağın öneminin anlaşılması, şehirleşmiş yapının insanlar üzerinde oluşturduğu buhranlı duygu durumu ve sayabileceğimiz birçok etken, insanları yurduna, toprağına, memleketine göç etme hevesi uyandırmış durumda…

Tarımda geçmiş yıllara göre kat edilen teknolojik gelişmeler, artık üretimi kolaylaştırmış hale getirirken, birçok vatandaş bu kolaylığı kullanarak kendi topraklarında tarımsal üretim yaparak gelir kapısı sağlamak istiyorlar.

Makineleşmiş tarım, doğru uygulamalar ve teknik bilgilerle artık tarımda verimli sonuçların alındığı ülkemizde üretime pekte rağbet gösterilmiyor desek yeridir.

Bana göre onlarca çağrı, proje ve planlamalara rağmen Şehirden Kırsala göçün avantajları tam anlamıyla anlatılamadığını düşünüyorum. Anlayanlar zaten bu göçü yapabilmeye çalışan gayret eden kişilerdir. Ancak topraktan, kırsaldan gelerek şehirde var olma mücadelesi veren çoğu insanımız, tersine göç yapmaları halinde kendilerini ne gibi güzelliklerin beklediğini tam anlamıyla kavrayamadı diyebiliriz.

İnsanlarımız, tarımı, üretimi, kırsal yaşamı ve buna benzer etkenleri tam anlamıyla bilmediği sürece bu göç akımının başlamasına şahit olamayacağız.

Yetkililerimizin bu konuda daha fazla hassasiyet göstererek, tarımsal kalkınmayı sağlaması ve kendi kendine üreten ve tarımda bağımsız bir ülke ve hatta tarımda dünyaya yön veren bir ülke konumuna gelmemiz şarttır.

Kırsal alanlarımızda üretimin artmasıyla, kalkınmayı hep birlikte göreceğiz.

Buna inanın…