31 Mart Seçimlerinin başında bir beka tutturanlar, kibir kulelerinden kimi istersem onu aday yaparım havasında olanlar, bu milletin ferasetine çarpıldılar.
Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin, Antalya, Adana, Eskişehir, Aydın, Çanakkale gibi ülke nüfusunun %65’nin yaşadığı belediyeleri muhalefete teslim ettiler.

Şimdi ne olacak? Tabi ki bu belediye başkanlarında çok büyük sorumluluk var.
Dürüst, adil, şeffaf yönetim ile milletin gönüllerini fethetmek zorundalar.
İlk icraatları lağım faresi gibi işe gitmeden maaş alan, bu milletin tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyen ve yediren alçakların aldıklarının geri alınması için yargıya başvurmaları oldu.

Bu nasıl Müslümanlık bu nasıl bir ahlak?
Antalya’da 4000, Ankara’da 6233, İstanbul’u düşünmek bile istemiyorum?
Ayet sallayan onursuz Egemen Bağış’ın şoförünün 13 yıldır İstanbul belediyesinden maaş alması aracının masraflarının milletin cebinden karşılanması ne kadar iğren?

Ama bu iğrençliği yapanlar hiç utanmadan, milletin adamlığından bahsetmektedirler.
Ne oldu Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu, Zeydan Karalar, Muhittin Böcek başkan oldu da ülke battı mı? Ezan mı yasaklandı, baş örtüsü mü yasaklandı?
Din elden mi gitti? Hayır.

Belediyeleri PKK’lılar basacak, Su sayaçlarını okumaya PKK’lılar gelecek diye iftira atan şeref yoksunları utanacaklar mı?

Bu milletin hakkını yemeğe devam edemeyeceksiniz. Sarayınız sallanıyor, milletin malını, belediye imkanlarını partiniz için kullanamayacaksınız, yandaşınız cemaat, vakıf, derneklerin maması kesilecek. Tek derdiniz bu hizmet işi gönül işi imiş güldürmeyin insanı.