Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

Siyasetçiler ve ‘Dı dısının, dı dısının, dıdısı!'

Siyasetçiler ve ‘Dı dısının, dı dısının, dıdısı!'

Meseleye Memleket çerçevesinden bakmak,
Lakin görmemek yada gö(re)memek!?
Aslında tüm mesele O!
Dünkü yazıma neden bu başlıkla başladım?
Düşünen kaç kişi!?

Vatan, memleket sevdalısı,
Üç beş bin kişi o kadar.
Ama asıl düşünmesi gerekenlerin
İlk etabında bence,
Son yıllarda ülkemize damgasını vuran,
Memleket meselesi!
Değişen ve hızla güçlenen,
Ülke siyaseti ve siyasetçisi olmalıdır.

Ne dedik yazıda;
“İnsanoğlu dünyaya geldiği ilk andan beri,
Önce kendisini, çevresini yönetmek ve
Yönlendirmekle ilgili uğraş veriyor”
Elbette ki bunu yaparken düşüncelerin,
“Devletin malı deniz, yemeyen keriz.”
Fikrine hiç düşmemesi lazım.
Lazım ama gel gör ki;
Bunu düşünen siyasetçi kalmamış gibi!??
Kalmamış gibi diyorum.
Çünkü son yıllarda hızla zenginleşenler ,
Yine SİYASETÇİLER…

Ama onlarda kısa sürede akıllandılar.
Akıllanmaları memleket meselesi değil?
Aksine yasal yollara takılmamak!.
Halkın diline düşmemek.
O nedenledir ki yaptıkları her işi,
‘Dı dısının, dı dısının’ adı üstünden,
Malı, mülkü, kazancı aktararak,
Hiç iz bırakmadan hemen hepsi olayı aşıyor.

Yani Devlet, yasal yollardan araştırınca,
Hiçbir şey hiçbirinin adına bir şey bulamıyor.
Güzel değil mi peki ya sonra?
Yine aynı güçler, her geçen gün devlete,
Kamu da akraba, ahbap çavuş ilişkilerine dayalı,
Personel, hizmet alımlarını da iyi yapıyorlar.
Olmadı tepede ki güçlü isimlerin,
Dediğini çıkmayan işe aldıkları isimlerle.
Yani “ye babam ye”,
Yada Nasrettin hoca deyimi ile,
“Ye kürküm ye!”

Millet, halk mı!?
“Taş yesin” kimin umurunda!
Seçim döneminde el etep öp, eğil bükül.
Seçildikten sonra halkı eğ, bük,
Oy verenlerin tepelerine bin.
Olay bu kadar net ve kısa.
Oysa seçimle gelen seçimle giderrr.
HİKAYELERDE, MASALLARDA KALDI.
Çünkü atama ile gelen artık atama ile gidiyor.
Seçim sadece 5 senede bir dayatılan,
İsimlerin seçtirilmesiyle olunca.
Sonucun değişmesi de zor değil imkansız gibi.
Güçlü olan zayıfı ya parayla aldıkça,
Yada güçle zorla susturuldukça,
Buna da sahneye çıktığında,
Gücümüzü milletten alıyoruz.
Hikayesini ekleyip peşine,
RTE Markasını önüne koyunca “ÇIT” çıkmıyor.
Mesela ne mi?
Son AK Parti İl Kongresi!

Efendim üç beş milletvekili ve yöneticilerin,
Dayatması ile tek liste denilmesine rağmen,
“Adayım” diyen İrfan Şenocak’ı,
Ne listesini, ne kendisini salona sokmamışlar.
Yetmedi, Reis’ e bile yaklaştırmamışlar.
Ata sözünde denildiği gibi;
“Parayı veren, düdüğü çalıyor”
Ancak yazık ki burada parayı alan düdüğü çalıyor!
Peki kazanan sizce; “HALK MI?”
Hayır tabiî ki de kazanan ‘ELİTLER’
Hani gücünü milletten alıyordu bunlar,
RTE adı ve markası ve gücü aldıkları netleşti.

Bundan sonra ne mi olur?
Eskiden radyolarda “ARKASI YARIN”,
Kısa radyo tiyatroları (piyes) olurdu.
En heyecanlı yerinde keserlerdi!
Bizim şimdiki siyasette ona döndü.
Bu günkü siyaset tıpkı onlar gibi,
En heyecanlı yeri kazanç olunca orada ,
Her işin önünü arkasını kesiyorlar.
Kalan “Arkası yarının” yeni vizyonu ile
Zengin ve güçlü Siyasetçilerin tiyatrolarını,
Sahneler de izlemeye devam.
Tiyatro ekibi de, oyununun adı belli;
“DOSTLUK KONSEYİ”
Millet mi? “Halka kalırsa, onlar da yiyecek”

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi
SON YAZILAR