OLGUNLUK VE PİŞKİNLİK
Hayatta her şeyin rast gitmesi bazen insanlar için iyi olmayabilir. Her şey yolundayken, yolu kaybetme ihtimali artar insanın arzu ve istekleriyle arasındaki mesafe azaldıkça hayatın lezzetleri de azalır. Leyla mecnun veya Ferhat şirin hikâyeleri kavuşmanın değil bekleyişin hikâyeleridir aslında.
Ve hayatın asıl lezzeti, beklerken yaşanır. Baharı en iyi anlatan çiçektir belki. Ama insanı diri tutan, bahar özlemini bir kuru dalda yaşayabilmektir. Bazen bir fidanı sulamak, ağaç gölgesinden daha keyifli olur. Çünkü insanı hayata bağlayan, henüz gerçekleşmemiş hayalleridir. Çözülemeyen ufak tefek sorunlar, ulaşılamayan hedefler ve halledilemeyen bazı işler insanı diri tutar…
Gerçekleşen her hedef, bir satır siler hikayeden, kavuşulan her hayal, hayatla olan bağlardan birisini koparıp atar. “hayat benim için anlamını affetti” cümlesi hükümsüzdür. Çünkü kaybolan şey hayatın anlamı değil, bizim anlama kabiliyetimizdir. Sıkıntının müjdesi sabır, sevincin müjdesi şükürdür. Sabır ve şükür yoksa dertler de sevinçlerde hayatın içinde sıradan gelişmelerdir.
İnsan, sıkıntı olarak gördüğü bazı şeylerin aslında ne kadar büyük nimet olduğunu anladığında olgunlaşır. Kamil insanın en büyük endişesi başına ne geleceği değil, başına ne gelene nasıl tepki vereceğiyle ilgilidir. “ondan gelen her şey güzeldir” cümlesine sımsıkı sarılan insan için kaygı yoktur. Bir kapı açılır bazen, usulca ve tedirgin bir şekilde girer insan. Başına ne geleceğini bilmeden etrafına bakınır. İşte gerçek özgüven, o kapıyı açanın hürmetine tevekkül edebilmektedir.
Her şeyin en iyisini bilen, her şeyi en mükemmel şekilde yapan insanlar vardır bu dünyada elbette. Ama onlar böyle bir iddiada bulunmadıkları için kıymetlidirler. Zaten böyle olduğunu iddia edenlerin tevazudan uzaklaşan insan, nefsiyle sarmaş dolaş olur.
İnsanın en büyük mesuliyeti, teslimiyettir. Kime, ne için teslim olunması gerektiğini bilen için korku yoktur. Ama bu soruyu boş bırakanların hayatlarındaki boşluk asla dolmaz. İnsan doğduğu andan itibaren ölümü bekler aslında. Ölümü son durak olarak görenler için, yolculuğun bir anlamı kalmaz. Yolculuğa anlam katan, ölümün bir son değil, başlangıö olmasıdır.
Gelecek sayıda buluşmak üzere hoşça kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.