İstanbul'da Suriyelilerin mitingine halk katmanında sert tepki vardı.
Suriye deki iç savaş nedeni ile ülkemize sığınan mülteciler ve hattâ doğumuzdaki Müslüman ülkelerden akın akın insanlar Türkiye'ye geldiler.
Bu olaya hemen yaptığım araştırma neticesine göre hem de fotoğraflı 1950'li yıllardan bir örnek vererek anlatmaya çalışayım.
 ''GÖÇ'' - 1950 KÜRK MANTOLU TÜRKLER...
Bu fotoğraf, LIFE dergisi fotoğrafçısı Jack Birns tarafından 1950 yılında Edirne Tren Garı'nda çekilmiş. Kadınların hepsinin üzerinde kürk olmasının nedeni ise;
Bulgaristan'ın göç eden Türklerin yanlarına sadece elbiselerini almalarına izin vermesi. Ömürlerinde hiçbir zaman kürk giyme fırsatı bulamayacak olan bu kadınlar, ellerindekini satıp parasıyla kürk alıyorlardı ki;
Türkiye'ye geçtiklerinde kürkü satarak en azından bir miktar paralarını kurtarmış olabilsinler...
Dünya tarihinin en üzücü sahnelerinden biri de 1950'li yıllarda Bulgaristan Türklerinin maruz kaldığı insanlık dışı muameledir.
Bu süreçte taşınmaz mallarının bir çoğunu arkasında bırakan Bulgaristan Türkleri taşınabilir mülklerini yanlarında götürmek istemiştir.
Ancak faşizan bir yönetime sahip Bulgar hükümeti Türklerin yalnızca kıyafetleri ile gitmesine izin vermiştir.
Gidecekleri yurtta kendilerini neyin beklediğini bilmeyen Bulgaristan Türkleri hem daha sıcak tutması hem de her yerde satıldığında iyi para etmesi hasebiyle kürk satın alarak Türkiye'ye gelmişlerdir. Kürklerle zengin bir hanım portresi çizilse de aslında fotoğrafın ardında bir dram vardır.
***
Şimdi bu yazıyı okuduğunuz vakit tepkiniz acaba nasıl olacak bende merak ediyorum.
Bu günlerde ülkemizde gün geçtikçe baş ağrıtan Suriyeli konusu Müslüman kardeşlere yardım konusunu, düşüncesini aşmış vaziyettedir.

Filistin, Arakan kan ağlarken Suriyelilerinki sanırım büyük kaçış ve ihanet olsa gerekmez mi?
Ama biz her zamanki gibi naif yapımızla birlikte Müslüman ve geçmişte birlikte yaşanmışlığın verdiği güvenle kapılarımızı sonuna kadar açtık bu insanlara.
Hatta sınırlarımızdaki ve dış siyaset deki boşluklardan faydalanarak Suriyelilerle ilgili aklı selim davranılıp da kayıtlar tutulmadı.
Suriyeliler AKP hükümetinin himayesine alındılar. Onlara her türlü yardımdan kaçınmadılar. Benim vatandaşım dükkan açtığında 10 çeşit vergi ile boğuşurken, Suriyeliler hiç bir vergiye tabi tutulmadılar. Ta ki, İstanbul seçimlerinde 800 bin fark yiyene kadar.
Sayın Süleyman Soylu'nun açıklamalarını dinlediyseniz, Suriyeliler hakkında olay burada ilginçleşti. Bizim ülkemize mülteciler ilk kez alınmadı. Geçmişte Yugoslav, Bulgar muhacir Müslüman Türk'de geldi.
Fakat o insanlar Türkiye Cumhuriyeti Devletine yük olmamak için ellerinden geleni yapmışlardır.
Peki ya sosyal medyada her geçen gün artarak devam eden Suriyeli kavga ve ithamları yalan mı?
Eylem yapacağız diyerek MAZLUMDER'in açıklamasına, bir grubun tepki göstermesi neyin ayak sesleridir.
Bunu anlamak ve çözüm yapmak için devlet harekete geçmelidir.
Esen kalın...