Ülkemizde ölüm sıralamalarının başlarında trafik kazaları gelmektedir. Terörden ölenlerden daha fazla olduğu uzmanlar tarafından tespit edilmiştir. Peki, trafik kazalarının en önemli sebebi nelerdir denildiğinde, dikkatsizlik başta gelmektedir. Araç sayısının gün geçtikçe artması, hayatı keşmekeş hale getirmektedir. Büyük şehirlerde toplu ulaşım araçlarının olmasına rağmen insanlarımızın keyfi ve lüks yaşam tarzı seçmeleri, özel işlerini ve üç adımlık yola bile arabalarıyla gitmesi, keyfiyet tarzı gezintiler trafik sorunlarının içlerindendir. Kırsal kesimlerde bu konulara dikkat çekmese de,büyük şehirlerde bir işkenceden ibarettir. Mesleğim icabı günün 24 saati trafikteyim, öyle enteresan görüntülere şahit oluyorum ki akıllara şenlik… Trafikte seyir halinde olan şoförlerin öyle aktiviteleri var ki; cep telefonunda konuşmaktan tutunda mesaj çekmek seyir halindeyken telefonda oyun oynamaya kadar.. Hatta bunu bu gördüklerimi, trafik kanunlarını uygulayan polisler bile dâhildir. Peki, trafikte seyir halinde cep telefonuyla konuşmak serbest midir? Bildiğim kadarıyla yasaktır. Peki, bu önemsememezlik nedendir? Polisler bu görüntüleri gördükleri halde neden müdahale etmezler anlamış değilim. Bu anlattıklarımı bir öz eleştiri olarak algılayabilirsiniz. Çarşamba’da trafikte seyir halinde öyle görüntülerle karşılaşıyorum ki evlere şenlik. Vatandaşın kulağında cep telefonu aracın km’si 20, şehir içinde seyir etmektedir. Peki bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demez mi insan? İlçemizde bunun yanı sıra sinyalizasyon sıkıntıları, köprü kavşaklarındaki geçiş sıkıntıları, belediyenin işgüzarlık yaparak anayolların iki yanını parkomata çevirmesi, büyük araçların park için ada park-ı seçmeleri, oralara da park engellemeleri koymaları, Çarşamba’da şehir içi trafiği başlı başına bir keşmekeştir. Parkomat adı altında insanların birçoğunun mağdur olduğu da aşikârdır. Peki, çözüm nedir? Bu da yetkililerin sorunudur diyorum. Bana göre çözüm çok var ama bununla da ilgililer uğraşsın derim. Ben sadece sorunu dile getiriyorum.

Şimdi bir de fahri trafik polisleri türedi. Peki, ne iş yaparlar, benim gördüklerimi onlar görmüyorlar mıdır? Yalan yanlış park cezaları yazarlar, arkadan uydurma cezalar gönderirler.onlara bir tavsiyen vardır. Çarşamba’nın en işlek caddelerinde şöyle bir beklesinler. Ne kadar bir usulsüzlük var bir görsünler. Emniyet kemerinden alın da araç içinde kulakta telefon sohbet edenlere kadar, sokak ortasında aracın dörtlülerini yakıp sohbet edenleri mi desem, keyfii yüksek sesle müzik çalıp küçük vitesle şehir içinde turlayanları mı desem. Öyle şahıslar görüyorum ki muayenesinin yapılması bile mümkün olmayan araçlarla gezmektedirler. Ben sadece gördüklerimi söylüyorum ki bunlar benim trafikteki izlenimlerimdir. Uzun lafın kısası şudur ki; Çarşamba’da ki trafik sorunu büyük şehirleri aratmıyor. Özellikle trafikte seyir halindeki sürücülerin telefon merakı, telefon kültürlerine hayran olmamak elde değildir. İnsanların zevk, sefa ve reklam olsun uğruna canlarını hiçe saymalarına aklım şaşar durumda. Daha ne diyeyim ki…