Önceki yazımızda Erken Emeklilik hayallerinin mutlu sonla bittiğini yazmıştık. Basın emekçilerinin yıllarca gündeme taşıyarak, adeta işçi ve esnaf kesiminin sesi soluğu olduğu bu meselede alınan sonuç, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününde daha da ayrı bir anlam taşımaktadır. Bizatihi basın emekçilerini de ilgilendiren EYT’nin, 10 Ocak tarihinden itibaren meclise gelecek olması, büyük bir başarı hikayesidir. 

Bu vesileyle; 10 Ocak Gazeteciler Günü münasebetiyle,bu başarılarından dolayı bütün basın emekçilerini tebrik ediyorum.

Bildiğiniz gibi,hükümet kanadından yapılan açıklamalarda 4 milyon kişinin erkek emeklilik kapsamında olduğu anlaşılmıştı. İlk etapta emekli olacak sayının en az 2 milyon 250 bin kişi olduğu söyleniyor. O halde, geriye kalan 2 milyon kişinin gün ve hizmet süresi tamamlamaya çalıştığı düşünülebilir.

Peki, bu durum karşısında beklentiler nedir?

İlk olarak,  4a sigortalısı (ssk) olup,5 bin prim gününü tamamlayamayanlar, kısmi emeklilikten yaş şartının kaldırılmasını veya 50 yaş sınırına çekilmesini beklemektedirler. Bilindiği üzere eski yasada sskiçin 3600 prim günüile birlikte kadınlarda 50, erkeklerde 55 yaş ve bağkur için 5400 prim günü ile birlikte kadınlarda 50, erkeklerde 55 yaş şartı aranmaktaydı.  EYT düzenlemesi ile kısmi emeklilikteki bu koşulların da getirilmesi gündemde...

İkinci beklenti, çıraklık ve staj sürelerinde geçen günlerin borçlanma yoluyla satın alınmasıdır.  Bugüne kadar hiçbir yasama döneminde, çırak ve öğrencilere staj yaptıkları süreleri borçlanma imkanı getirilmemişti. Cumhuriyetin 100. Yılında, bugüne kadar verilmeyen bu hakkın da verilmesi en büyük beklentilerden biri olmuş vaziyette…

Üçüncü beklenti ne olabilir? Tabi ki, 2000 öncesi maaş alanlarla aynı seviyede maaş alabilmek. Bunun için 2008 öncesi ve 2008 sonrası maaş bağlananlar arasındaki adaletsizliği giderecek intibak yasasının çıkarılması lazım. Geçen yıl itibariyle yeni maaşa bağlanan sgk ve bağkur emeklisinin maaşının 3500 TL olduğu yerde 2000 öncesi emekli olanların maaşları 6500-7000 TL düzeyindeydi. Maaş hesaplamalarından dolayı ortaya çıkan bu çarpık tablonun iyileştirilmesi için 2000 sonrası  intibak programının bir benzerinin, 2008 sonrası maaş alanlara da yapılması en büyük beklentilerden biri haline geldi.

 Beklentiler bunlarla sınırlı kalmayacak tabi ki… Bugünlük bu kadarıyla yetinerek, diğer beklentileri kaleme alacağımız bir sonraki yazımızda buluşmak ümidiyle, sağlıcakla kalın inşallah..