AĞZI OLAN KONUŞUYOR!
AK Parti Grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, Erciş’in il yapılmasını öneren CHP’ye ve Van’ın afet bölgesi ilan edilmesini isteyen BDP’ ye yüklenmiş. Konuşmasında başbakan “ana muhalefetin başkanı gidiyor yapacağı bir şey yok ya, ortalığı karıştırıyor. Ne diyor? Erciş il olmalıdır. Yani il olduğu zaman ne kazanacak bunu falan düşünmüş değil. Böyle popülist yaklaşımlarla sizi il yapacağız diyenlerin il yaptıkları yerleri görüyoruz.
Ama ilçe dahi olsa eğer başarılı bir yönetim varsa oraların nerelere taşıdığını görüyoruz. Biz Van’ı ne ilan ettik? 2014’te Van Büyükşehir olacak dedik. Erciş’te ilçe olacak. Bugün İstanbul’un gelişen ilçeleri neyse, yarın Erciş’te böyle bir ilçe haline gelecek. Ama bunları hiç düşünmeden, ağzı olan konuşuyor ya orada da. “Bak size gayet güzel bir proje ürettim nedir bu proje? Erciş il olmalıdır.” Böyle kolaycılık olmaz. Biz konuşmadan orada vatandaşımız konuştu. Ağzı olan konuşuyor” dedi.
Kısacası Başbakan Erdoğan’ın neden çok sevildiği her zaman dediğim gibi böylesi olaylarda bir kere daha net ortaya çıkıyor.
Ana Muhalefet olsun diğer muhalefet partileri yıllardır kısır döngü içerisinde sadece başbakanın dediği gibi popülist vaatler, söylemler ve iddialarla halka yaklaşmaya çalıştıkça AK Partinin gücüde gün geçtikçe artıyor.
Neden?
AK Parti halkın beklentilerini, isteklerini ve düşüncelerini o kadar iyi ve net yakalayabiliyor ki, insanlar her seçimde bir sürü sıkıntı çekip “YOK ARTIK OY VERMEYECEĞİM” gibi bir düşünceye girseler de sandık başına geldiklerinde fark ortaya çıkıyor ve kendinden hissettikleri AK Parti ve Başbakan Erdoğan’ a oy vererek iktidara daha güçlü getiriyor.
Bu gidişatın bundan sonra da çok farklı olmayacağını belirtmeden geçemeyeceğim.
Mesela Çarşamba İlçe kongreleri AK Parti dışında diğer siyasi partilerde de yapılacak.
Bu güne kadar hiç piyasada parti adı, kongre adı, aday veya adayların adını sanını, çalışmasını, halka nasıl hizmet edeceklerini duydunuz mu?
HAYIR…
Ama çok iyi biliyorum ki ilçede muhalefette seçim var ve partinin sözde parti sevdalıları var güçleri ile başkanlık ve diğer makamlara gelmek için içten içe mücadele veriyorlar.
İşte mesele bu noktada kilitleniyor.
Kimsenin hiçbir şeyden haberi yok. Kongre olacakmış, başkan filan olacakmış kimsenin umurunda da değil.
Çünkü halk alternatif arama ihtiyacı artık hiç duymuyor. Muhalefet kendi ile mücadeleden Ülkenin durumu ile alakalı hiçbir alternatif girişim, çalışma, hizmet program ve projesini anlatmıyor, anlatamıyor.
Varsa yoksa eski kafa siyaset ile yola devam etmeye, var olan güçlerini korumaya çalışıyorlar.
Ama fark etmiyorlar ki…
Bir dönemler fırtına yaratan çoğu partinin gidişatı da böyle olmuştu.
Veee, onların bu gün ne tabelaları, ne partileri ne de esameleri kaldı.
Bu gün bazıları tek iktidar dönemi güzel değil oraya gidiyoruz demeye getiriyor ve dillendiriyorsa, AK Partiye alternatif olamadıklarındandır.
Kaldı ki bu tür yazılarım sonrasında eleştirenler de çoğalmadı değil hani.
Beni eleştirebilirler hiç gocunmuyorum.
İllaki eleştireceklerse ben derim ki önce beni eleştirmek, bana tepki göstermek yerine, bulunduğum yeri konuşmaktansa önce kendilerine bakıp kendi bulundukları partiyi, çevrelerini ve düşüncelerini çeki düzene sokmalıdırlar.
Aksi takdirde kim ne yaparsa yapsın bu ülkede AK Parti Başbakan Erdoğan’ın gösterdiği istikamette daha 10 değil nice 10 yıllar da da tek ve alternatifsiz parti olarak yoluna devam edecektir.
İşte o nedenle bazen köşe yazılarımda da dile getirdiğim gibi bu görüntü ile güçlenerek AK Parti “DURMAK YOK YOLA DEVAM” demeye de iktidara da daha nice yıllar devam edecektir.
Bu arada bizi eleştirenlere cevabını vermek değil susup olayları, haberleri ve gelişmeleri izlemek daha hoş oluyor. İşte gazeteciliğin bu yönünü de çok sevmeye başladım.
Yanılmıyorum inşallah.
Bakalım gelecek günler neler gösterecek.
Ve bu duygu ve düşüncelerle diyorum ki;
Başbakan Erdoğan ne güzel söylemiş. Ağzı olan konuşuyor. Hem de aklına, diline ne gelirse öyle…
Haydi hayırlısı…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.