Bu çağrım Yusuf Kefeli Başkan’a…
Kent Konseyi geçtiğimiz haftanın son günü Göl Restaurant’ ta toplanmış.
Hatta toplandı.
Bizi de sağ olsun Yazarımız Hasan Topuz hocam davet etti. Hem de en az 4-5 defa ısrarla aradı.
Ama ‘YASSAK KARDEŞİM’ nedeni her zaman ki gibi gidemedik. Aslında gerginlik istemediğimiz için gitmedik.
Ama sonuç bildirgesi ulaştığında keşke bu ilçede kin, garez, dedikodu olmasaydı da bu haberi yapacak ve neticesinde ise Çarşambamızın tarihi, geleceği ile alakalı mükemmel bir haber ve yazı ortaya çıkacaktı.
Sağ olsun Hocam Hasan Topuz bana gelerek, “Keşke gelseydin Erol bey. Kimse hiçbir şey diyemezdi. Öyle iş mi olur. Çarşambanın tek bir gazetesi var ona herkesin sahip çıkması ve el birliği içinde kalkındırması gerekir. Bizim sesimiz kim olacak. Taşıma su ile değirmen dönmez ki” diyerek bana da gitmediğim için sitem etti. Öncelikle hocama teşekkür ediyorum bu hassas duygu ve düşünceleri için.
Her neyse konuya dönecek olursak;
Hasan hocamın dünkü köşe yazısında da gördüğünüz ve okuduğunuz gibi bazı çalışmalar için öneriler yapılmış. Bu öneriler arasında geçtiğimiz yıl iki defa haber yapmamıza rağmen hala suskun duran Rahtvan Cami imam ve yöneticileri var.
Rahtvan Caminin en kısa sürede gerçek adının iade edilmesi gerektiğini yazmış ve haberleştirmiştik.
Ama tarihimize sahip çıkacağız diyen hiç kimsenin tarihle alakası olmadığını görmek bizleri derinden üzdü ve üzmeye de hala devam ediyor.
Rıdvan paşa (RAHTVAN ) Camimizin etrafında ki mezarlıkların hali içler acısı. Bir yazdık hiç kimse kılını kıpırdatmadı.
Allah için Cuma günü oranın temizliği için yardım toplanma kararı alınsaydı yeminle diyorum herkes koşardı. Nedenini sizler daha iyi bilirsiniz. İş oldu mu kıvır, yemek oldu mu yumul. Ohh ne ala… İş var yapan yok. Ama yapan olursa ona dua bol. Dua mı, yemek mi derseler. Bana dua lazım, yemek her zaman çıkar nasılsa…
Ama temizlik dedik mi kimse de TIK yok.
TIN, TIN, TIN.
İlçe Müftümüz Şemsettin Yediyıldız’ın hac’ da olması münasebeti ile o haberi es geçmiş olabileceğini düşünerek bir kere daha yazalım dedim.
Rahtvan Cami adı değiştirilmeli ve en kısa sürede orada ki mezarlıkların içi temizlenmeli ve orada yatan insanlara ve ailelerine layık olmak gerekir.
Hatta Hasan Topuz hocamın dediğine göre orada Osmanlı İmparatorluğunun son padişahlarından Abdul Hamit hanın kayın pederinin de yattığı düşünülünce…
YAZIK BİZE DEMEKTEN BAŞKA LAF BULAMIYORUM.
Çünkü tarihine, tarihte ki büyüklerimize ve ailelerine layık olamıyorsak YAZIK lafı bile az kalıyor.
Koskoca Cami bir mezarlığı temizleyemiyorsa, koskoca İlçe Müftülüğü, Belediye biraz olsun mezara el atamıyorsa, o işleri mükemmel bir şekilde yapan ve her zaman bu görevi üzerine de para vererek yapan Çarşamba Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Kefeli başkana havale etseydik yeminle diyorum şimdiye orası pırıl pırıl olurdu.
Şimdi ona da davet gönderiyorum.
Sayın Kefeli başkan Müftülük, Cami yönetimi ve Belediye oraya el atamadı ağır geldi sanırım ki. Siz bari o mezarlığın temizlenmesine maddi manevi destek olun. Ki siz o Camimizin dış ışıklandırmasını canı gönülden yapmadınız mı?. Bari mezarda yatanlara bir hayır duası göndermek ve o ailelerin duasını almak hayır işlemek için sizin oraya girişimde bulunmanızı bekliyorum. Başka yer kalmadı gibi geliyor.
Kaldı ki Rıdvan paşa Caminin adının RAHTVAN Cami olarak değiştirilmesinin Kent Konseyinde karara bağlandığı duyumları geldi ama ne yarar. 2010 yılında yapılmayan iş, şimdi mi yapılacak diye de düşünmeden edemiyorum da ondan sizden biz destek istedik.
İnancım o ki siz bu işi de hallersiniz.
Sonra siz yapınca başkaları nasılsa çıkıp ortaya BİZ YAPTIK demesini iyi becerir becerirde, öbür tarafta kim onun cevabını, sevabını ve günahının hesabını verir orasını bir tek rabbim bilir.
Biz yazalım takdir önce halkımızın ve sonunda elbette ki bizleri yoktan var eden, akıl, fikir ve düşünce veren rabbim bilecek ve değerlendirecektir.
Ne dersiniz?.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.