Merhaba sevgili Okuyucularım...

     Uzun süreden beridir sessiz sedasız köşemize çekildik günlük haberlerimizle sizlerle oluyorduk.  Ama SUSKUNLUĞUMUZ ve SESSİZLİĞİMİZİN nedeni sağlık sorunlarımız ve yoğun çalışma temposu içinde yorulmamızdandı. Ancak bizim bu suskunluğumuzu ve sessizliğimizi mecburen Bozma zorunluluğu hissettirildi. Bunu hissettiren sağ olsun ÇALIK YEDAŞ oldu. Evet, 30 Ocak tarihinde Adil Sargın isimli okuyucumuz gazetemizin kapısını çaldı ve kendisinin YEDAŞ mağduru olduğunu iddia etti. Bizler de elinde ki bilgi ve belgeleri aldık ve tarafsız, objektif gazetecilik mantığı ile haberimizi yaptık.

       Haberimize yorum katmadık, veya bizzat kendi düşüncemizi ortaya koymadan ÇALIK YEDAŞ SUÇLU DEMEDİK.  Ama her ne hikmettir çözemediğimiz konu yaptığımız her haberimize anında tepki gösteren ÇALIK YEDAŞ yetkilileri söyledikleri ile konuştuklarının birbirini tutmaması da bizi şaşırtıyor.

      Sonuçta bize geçen hafta yine ÇALIK YEDAŞ tarafından Çarşamba 1. Sulh Ceza Mahkemesinden TEKZİP gönderilmiş. Başım üstünde yeri var. Kanunun kestiği parmak acı vermez.  Ama kanunu böylesi kendi kurumunu özel koruma iç güdüsü ile çarpıtarak ve birilerini karalayarak karar verdirenlere ne demelidir? Bakın TEKZİP' te koskoca ÇALIK YEDAŞ Kurum Avukatları ne yazmış. Elbette ki bu KURUMUN DÜŞÜNCESİDİR. Avukatlara sözüm yok.

Demişler ki:"Öyle ki; kişisel husumetiniz, uğruna basın meslek ilkelerini, Gazetecilik etiğini yok saymanız, görmezden gelmeniz; değerli kamuoyu tarafından gözlenmekte ve değerlendirilmektedir."  Bizde diyoruz ki: Kamuoyu böyle değerlendiriyorsa neden haber yapıldı. Sargında mı size kin güdüyor. Yatalak annesi ve fakirliği ile hem de... YAZIK.

Şimdi biz de soruyoruz:

1-Ey Çalık YEDAŞ; Size karşı kişisel ne gibi bir husumetimiz olabilir. Sizden bir gün bir saniye bedava elektrik mi istedik. Reklam mı istedik. Yoksa kanuna aykırı bir şey mi yapmanızı istedik ki; Kişisel kinimiz olsun...

2- Ey Çalık YEDAŞ yine iddialarınıza göre; BASIN Meslek İlkelerini gazetecilik etiğini yok saymanız  kelimesi içinde şunu mu iddia ediyorsunuz. Size hangi vatandaş gelirse gelsin biz çok zengin, güçlü, arkamızda bilmem bilmem kimler var akıllı ol. Asla Allah'ın bir kulunun,  TC. vatandaşının isyanını, ihtiyacını, sorununu yazma talimatı mı iletiyorsunuz?. Yazarsanız size önce Noter, sonra Mahkemeden ceza verdiririz. Bizim gücümüz sizin gücünüzü yakar, yıkar diyerek adeta tehdit mi ediyorsunuz?. Anlamadım. Bana anlatır mısınız?

3- Ey ÇALIK YEDAŞ: Mesela; Vatandaşların elektrik sayaçlarını kanun emrediyor diyerek (ki aynısını kendi evimde de uyguladınız iznim ve ihtiyacım yokken imza attırarak elektrik sayacımı değiştirdiniz) her sayaç için millet piyasadan daha ucuza saat alacakken kendiniz sayaçları söküp taktınız ve milyarlarca lirayı aldınız. Millet susmalı mıydı?. Hangi kanuna göre sayaçları söktünüz. Başbakan, Hükümet veya hangi kanun eski sayaçları değiştireceksiniz talimatı vermişti?.

4- Bundan sonra da ÇALIK YEDAŞ'tan şikayetçi olan, elektrik hattı bedava kesilen, kim gelirse gelsin ÖZGÜR BASIN, TARAFSIZ BASIN ETİKLERİNİ BİR KENARA BIRAK SAKIN HABER YAPMA MI DİYORSUNUZ?.

Ama iyi bilmelisiniz ki: Bu ne bize ne de başkasına mahsus bir karar değildir. Sorunu sıkıntısı olan vatandaşın haberini yapmak ihtiyacı vardır. Meslek gereği GAZETECİ; TARAFSIZ, OBJEKTİF, DOĞRU HABERCİLİK, HABER ETİĞİ çerçevesinde ki ilk görevimizdir ve yapmaktan da gurur duyuyoruz.

Sonuç olarak: Bizim TEKZİP, Kanun veya ÇALIK YEDAŞ'IN İŞLEYİŞİ İLE İŞİMİZ YOK. Biz Gazeteci olarak madem Avrupa'nın bilmem neresinden bilmem ne ödülü aldıysanız eğer( saygım sonsuz, başarınızı kutlarım); Diyoruz ki neden bu kadar millet sizden şikayetçi!?. Neden faturalara bu kadar tepki var?. Biz halkın sesini size duyuruyoruz ama siz duyurmayın diyorsunuz. Kim daha kinci!?

Ne o yoksa siz bir an kendinizi  ÇAVUŞESKU ROMANYA'sında, eski SSCB de mi yaşıyor sandınız?  Siz O baskıcı, otoriter ve zenginlere göre kölelik uygulaması olan bir ülke mi sandınız TÜRKİYE'Mİ?. Burası TÜRKİYE CUMHURİYETİ UYANIN BEYLER. İnadına bu basında halkın sesi olmaya devam edecek.

Bizim sizin kurumunuzla, şirketinizle veya şirketinizin bir elemanı ile sıkıntımız yok olamazda.  Ama sizin haberlerimizle, tarafsızlığımızla ve halkın sesi olmamızla acayip bir korkunuz, endişeniz var. Bunu da biz yapmaya devam edeceğiz. Buna asla kin, önyargı diyemezsiniz.  Siz elektrik işinizi yapın, biz GAZETECİLİĞİMİZİ. Ama her şey kanunlar çerçevesinde ve her şey dürüst olsun.

Son notum: Hattımla alakalı olayları henüz hiç bir şekilde yansıtmıyorum. Ama eğer ki bu yazı sonrasında iş yerimde veya evimde elektriğim kesildiği takdirde DESPOT tutumunuz ve KİNİNİZ nedeni ile yaptığınızı buradan alenen KAMUYA VE KANUN UYGULAYICILARINA DUYURUYORUM. Çünkü bunu belki de bugün yazım okunduğu bu saatlerde yapacaksınız belki de yaptınız. Onu da şimdiden belirteyim sonra kimse BİZE KİNİ VARDI YAZDI demesin.

Ama çok iyi anladığım şu ki: ÇALIK YEDAŞ beni çok sevmemiş anlaşıldı...

Mutlu ve (sağ)- lıcakla kalın...