Eskilerin çok deyimleri vardır.
Mesela;
"Yalancının evi yanmış kimse inanmamış" gibi.
Bu tabir bana göre eski Belediye başkanına "CUK" uyuyor.
Neden mi?
2004 yılında sürpriz şekilde(!) aday gösterilmesinin ardından,
‘Recep Tayyip Erdoğan’ adı ile o seçimi ve,
Arkasından 2 seçimi daha alarak şımardı.
Sonra o koltuk gelip makam ile güce alışınca,
Adeta külhanbeyi misali 
 "Ali kıran baş kesen" oldu.
İlerleyen yıllarda makam ve koltuk gücü ile daha da hırçınlaştı..
"Yağız hırsız ev sahibini bastırırmış" misali,
Önüne gelen siyasetçiyi, esnafı yetmedi,
İlk önce basını (bizi daha fazla) hedefe koydu.
Yalanın biri bin derler ya o misal.
Dünkü basında çıkan bir haberi görünce,
205-2006 yıllarında ki bir gazetenin
manşeti aklıma geldi bir an...
Gazete "KUM HIRSIZLIĞI" 
İthamı ile muhteremi manşet yapmıştı.
Yıllar sonra önceki gün,
Yine aynı gazetede manşetteydi.
Şaşırtıcı değil mi?
Konuşmayan başkanın
"DİLİ ÇÖZÜLMÜŞ."
Adeta şakımış, şakımış...
Bu defa gazetede yıllarca
KARDEŞİM dediği kişiyi,
Aklı sıra düşman görerek hain ilan edip,
Kendini zamanında manşet yapan gazeteden
Yaylım ateşine tutmuş!!??
Adamın makam, koltuk, güç hastalığı,
Ağabey, kardeş, dostum dediklerine bile,
Saldırmaktan, kötülemekten geri bıraktırmıyor.
Bunun adı nasıl bir hastalık bilemesem de,
Yaptığı santral açıklamasını görünce,
Hastalığın nüksettiği şeklinde düşündürdü.
Her neyse bu zat'a, kimse de sormuyor?
Zamanında SANTRAL İÇİN İSTEK GELMİŞ;
İZİN VERMEMİŞ, SUSMUŞ-MUŞ!
Senin döneminde, görev zamanında,
RESMİ İŞLEMLER BAŞLAMIŞ BİTMİŞ.
Yani yemeği mutfakta sen pişirmişsin,
Masaya servisi kalmış.
Şimdi çıkıp neden yalandan ahkam kesiyorsun.
"OVAYA İZİN VERMEDİM"
Yalanını da...
Verdiğin izinleri, talanları,
Baskı ve acıları ne tez unuttun!?
En azından 126 işçinin
AHI VAR SENDE...
En azından abi, kardeş, dost dediklerine
Yaptığın zulüm var.
Bu insanların ahı sende kalır mı sandın!.
"Yarına kalsa da, yanına kar kalmayacak".
Bunları biliyorsun değil mi?
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...