ERZURUM; GİTTİM GÖRDÜM ARAŞTIRDIM YAZDIM 2
Erzurum dadaşlar diyarı…”Erzurum doğunun ve Anadolu‘nun kapısı,kilit noktası…
“Erzurum’a sahip olan milletler Anadolu’ya da sahip olur” diye bir söz vardır.bu sebeple çeşitli devletler bu alana yerleşmiş ve uzun seneler hüküm sürmüştür.
Zengin su kaynakları ve tahıl üretimi için müsait ovalarıyla yerleşim merkezlerinin tarihi milattan önce 4000 lere kadar giden Erzurum ,coğrafi konumu itibariyle asırlardır Hititlerden Bizanslılara kadar pek çok millet ve devlet tarafından istila edilmiş ve hüküm sürülmüştür.
Anadolu’nun en eski milletlerinden biri olan Hititlerin sınırında yer alan bölge sonra sırasıyla Hurriler,Urartular,Asurlar,Kimmerler,İskitler ,Medler ve Perslerin egemenliğine sahne olmuştur.
Daha sonra bölgeyi Makedonlar,Romalılar ve Bizanslılar ele geçirdi.erzurum ,Bizanslılar ile Sasaniler arasında birkaç kere el değiştirdi.
Erzurum bölgesi halkı Hazreti Ömer Efendimiz zamanında 638’de İlyas Bin Ganem Hazretleri’nin komutasında ki İslam Ordusunun gelişi ile İslamiyetle şereflendirilmiş Müslümanların hakimiyetine girmiş olmakla beraber daha sonra uzun seneler Bizans İmparatorluğu ile emevi ve Abbasilerden müteşekkil Müslüman Araplar arasında pek çok defa el değiştirmiştir.1071 Malazgirt zaferinden sonra Selçuklu Sultanı Alparslan’ın komutanlarından Ebu-el Kasım’ın Bizanslıları yenerek Erzurum’u ve civarında kurulan Saltukluları da Anadolu’da kurulan ilk Türk beyliği özelliğini taşımasını sağlamıştır.
1242 ‘de Moğolların eline geçen bölge 1335 yılına kadar İlhanlı egemenliği altında kalmış 14.yüzyıl sonlarında Karakoyunlular ve sonra Timur Han 15. Yüzyıl ortalarında Akkoyunlular Erzurum’u ele geçirmiştir.1514’te Yavuz Sultan Süleyman ,Erzurum’u kesin olarak Osmanlı topraklarına katmıştır.O tarihten itibaren bu kadim topraklarda Türk İslam medeniyeti süregelmiştir.
Yukarıda ifade ettiğimiz gibi Doğu Roma’dan Osmanlı İmparatorluğu’na kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Erzurum tarihi eserleriyle adete açık hava müzesini andırmakta,şehrin her bir köşesinde özellikle Selçuklu ve Osmanlı’nın muhteşem eserlerine rastlamaktasınız.
Erzurum Kalesi, Çifte Minareli Medrese ,Ulu Cami,Üç Kümbetler,Yakutiye Medresesi,Aziziye ve Mecidiye Tabyaları,Nene Hatun Kabri, Abdurrahman Gazi Türbesi ve nice kervansaray,han,hamam,çeşme,cami,medrese ve kümbet Erzurum’un tarihi dokusunu gözler önüne seren kıymetli eserler olarak ön plana çıkmakta ve turizm açısından da çok büyük arz etmektedir.
Tarihi eserlerin her biri son dönemlerde yapılan restorasyonlarla bozulmakta olan kısımları aslına uygun hale getirilmekte ve korunmalarına büyük ehemmiyet verilmektedir.
Bu eserlerden kısaca bilgiler aktarırsak:
Erzurum Kalesi ve Saat Kulesi ;Roma döneminde inşa edildiği bilinen kale Erzurum’a hakim şehir merkezinde bir tepe üzerinde yer almaktadır.saat kulesinden şehrin panoramik görüntüsüne temaşa etmek ayrı bir güzelliktir.son senelerde yapılan Erzurum Kalesi çevresindeki tarihi eserleri gölgeleyen binaların yıkılması ile kale surları ve iç kalenin varlığı iyice belirginleştirilmiştir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.