"Hazır mısın? sorusu sonrası çıkacak isme şaşırmayacağım...
Bu yaşıma kadar hiç bu kadar enteresan ve bu kadar alengirli bir seçim öncesi yaşamadım.
Evet, bu yaşıma kadar onlarca siyasi parti ve onlarca seçim tufanı yaşadık,
Darbe sonrası sancıları, Tüfeklerin gölgesinde seçim çalışması, Afiş asmaya bile korkulacak ortamda, Güçlü iktidarlara rağmen seçimi alma heyecanı ve hevesi ile çalışanlar...
Hepsini gördüm.
Ama 2014 Yerel seçimleri öncesi gibi bir seçim sürecini hatırlamıyorum. Sanırım başka da hatırlayan yoktur. Gerçi Başbakan Erdoğan'ın yaklaşık 10 yıldan bu yana seçim stratejisi bu. Anlayamadı aslında hiç kimse...
Başbakan seçim sürecini genelde 45 güne kadar indirgiyor. En güzel örneğini 2007 Genel Seçimleri sürecinde yaşadık. Bu defa her nedense her kesimin beklentisi çok olunca, aday isimleri gecikti gibi bir algı yaratıldı.
Bu algı parti teşkilatları, partililer ve vatandaşlar arasında da sıkıntılara neden oldu ve olmaya devam ediyor. Başbakan yine seçim sürecini kısa tutmanın ve AK Parti Belediye Başkan adaylarının çok yıpranmaması ve yıpratılmadan seçimleri güçlü şekilde kazanmanın hesapları içinde...
Bu süreci sıkıntıya sokan en büyük etken 17 Aralık operasyonu oldu. Kafalar karıştı, partililer, teşkilatlar, aday adayları iyice köşeye sıkıştı.
Sonuç mu;
Bizi Çarşamba İlgilendirdiğine göre...
En baştan bu yana yorum yapmayacağım dememe rağmen ısrarlı sorular, gece yarıları geyik muhabbetleri beni de bunaltmadı dersem yalan olur. Yeteeeer artık yeter diyesim geliyor.
Çarşamba' da işin aslını sorarsanız 17 Aralık Operasyonu sonrası yaşanmaya başlanan sürece kadar mevcut belediye başkanı Hüseyin Dündar çok net yeniden aday-dı.
Aday - dı diyorum çünkü yaşanan 13-15 günlük süreç Başkan Dündar'ın aleyhine işlemeye başladı. Bu artık kesin görünüyor. Bunun nedenleri çok. Ama en basit neden HER OLAYA SUSKUN KALMASI!.
Bazen susmak önemlidir, bazı anlarda ise tepki göstermek gerektiğine inanırım. Çünkü bazen suskunluk her şeyi kabullenmektir. Ama Başkan Dündar hiç bir olaya tepki vermedi ve adeta her ithamı önceleri halk haklılığımı biliyor diyerek savuşturdu ancak,
17 Aralık sonrası o ithamlar acabaların yerini doğru olabilir hııımm demek ki gerçek ki susuyor dedirtmeye başladı. Gelinen süreçte elbette ki Dündar güçlü ve en yakın isim amaaaa.
Bu saatten sonra cemaat, yazılan, çizilenler Dündar'ın yıldızını söndürmeye başladı iddiaları, Köse'nin yıldızını ise parlatmaya başladığı sözleri öne geçmesine neden oldu. Bazılarının 3. cü aday beklentisi ise bu aşama da artık yerle yeksan oldu gibi geliyor.
Çünkü Başbakan Erdoğan artık partinin adının önünde ki gibi AK tertemiz hiç şaibesi olmayan aday istiyor. Demirel'in "Dün dündür" yorumları tarih oldu. Çünkü artık dün dünde kalmıyor, yarın ise gelmeden her şeyi açıklıyor. Yani artık gizli saklı hiç bir olay kalmıyor. Siyaset halkın gözü önünde yapılan halkı yönetme sanatı ise halkın dışında olan her şey artık yerle yeksan oluyor. Görüyoruz.
İşte bu nedenle şimdilik aday ne kesin Dündar, ne de Köse. Ama bu yazının inadına son günlerde yıldızı parlayan ismin Köse olduğu gerçeği de artık hiç kimse yadsınmamalı deniliyor. Görünen köy kılavuz istemez oldu. Aslına bakarsanız dünkü köşe yazımda ip ucunu vermiştim, hatırlarsanız. Akif Çağatay Kılıç havaalanında karşılamaya gelenlerden birisine: "Hazır mısın?" sorusu sonrasında çıkacak isme şaşırmayacağım. Şimdi gelin çıkın işin içinden...
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.