Şu siyasete girmeyelim dedikçe siyaset ille de biz yaz dedirtiyor.

Bakın 2011 genel seçimleri bitti.

Hemen akabinde bazı vatandaşlar Milletvekili seçilenler nerede? Demeye başladı.

Hatta bazı yerel gazetelerde bazı Milletvekillerine göndermeler bile yapıldı. Seçilmek için köy köy dolaşıp biz dededen, atadan Samsunluyuz deyip bizi seçin diyenler seçildikten sonra Samsunun yolunu unuttular dedi.

Sonra AK Parti Milletvekilleri bir bir Samsun ve İlçelerini dolaşmaya başladı. Gerçi hala onlarda halkın tam olarak içine giremedi ama yine de halkın içindeler.

Bu arada AK Parti İl Başkanı Osman Çetinkaya dün açıklama yaptı. Çetinkaya açıklamasında; Yeniliklerin partisiyiz. Biliyoruz ki diğer partilerin yöneticileri tatilde bizler ise buradayız. AK Parti yine hizmet nöbetinde, milleti için çalışıyor. Bizim amacımız hizmet etmektir, gücümüzü de her zaman olduğu gibi milletimizden alıyoruz. Biz milletimize hizmet ederek buralara kadar yükseldik.” Vs, vs, vs...

Şimdi hangisi doğru?

Suat Kılıç Bakan oldu ve o kadar yoğun olmasına rağmen o kadar telefon açtık ama bir türlü görüşemedik, hayırlı olsun bile diyemedik daha ama yinede Samsun’ u da Türkiye’ yi de bakan olarak bırakmıyor. Koşturmacasına başladı. Mustafa Demir her zaman ki gibi Samsun’ u mesken tutmuş sessiz sedasız teşkilatlarını, seçim bölgesini gezip tozuyor. Halkın içinde yani. Diğer Milletvekillerinden yeni Vekiller Çağatay Kılıç geldi dolaşmaya başladı, Tülay Bakır geldi dolaşıyor. Hatta Çarşamba ve Ayvacık İlçelerini de ziyaret etti. Bilgi topluyorlar TBMM açılınca Samsun’a hangi yatırımları yapacağız diyerek.

CHP’ ye gelince. Bir zamanlar elit tabakanın partisi sözüne kızardım CHP için söylendiğinde. Bir ara Haluk Koç ile en azından Samsun’ da bu sona eriyor gibiydi. Kılıçdaroğlu ile halka yayılmaya başlamış görüntü veren CHP de İl teşkilatı, İlçe teşkilatları halktan uzak, kopuk kendi havasında 2011 seçimlerinin önde galipleri gibi “Ayşe’ yi bir tatile çıkarttılar hala kendileri de tatilde. Koç ne yapsın ki. Adam iki seçimdir ölümüze mücadele verdi verdi ondan bu kadar. Bir kişiye bu kadar tempo çok ağır. Keşke diğerleri de onun 3’te 1 kadar mücadele etse.

Kaldı ki İhsan Kalkavan da bu dönem Suat Binici’ nin yerine seçilip TBMM ye gitti. Gitti de ne oldu. Kalkavan elit adamların, kişilerin, bürokrasinin dibinden aşağıya seçim döneminde bile inmedi ki şimdi insin. Mübarek zengin ya halkı kim düşünür. Kalkavan halka inecek. Hayal kurmaya devam. İlçe teşkilatı da Ayşe ile bir tatile çıktı. Hababam sınıfı döndü onlar dönemdi. Bu gidişle de hiç dönemeyecekler gibime geliyor.

Ya MHP de ise işler daha bir başka karışık. MHP liler de Osman Çakır güme gitti. Sevilmiyordu, öyle deniliyordu. O olmayınca her şey başka olacaktı. HİKAYE ortaya çıktı. Masal bile değilmiş. Bunların ki Ajda Pekkan’ ın yıllar önce söylediği şarkısında ki gibi: Palavra, palavra, palavra…

 Yine bir Milletvekili çıkarttı MHP ama ortada o bile yok. Hadi onu bıraktık en azından Çarşamba İlçe teşkilatı yok. Yok değil bitmiş, bitmiş...

Onlar hakkında öyle şeyler geliyor ki kulağıma. Çok yakındır kokusu çıkar.

MHP Çarşamba’ da bitmiş. Bitmek için de bir kıvılcım bekliyor. Çok yakında kavgası da çıkarsa şaşmayın. Bu kaos sonrasında birileri kongre ile yani seçimle geldim seçimle giderim diyormuş. Siyasetin kirli yüzü bu olsa gerek. Hangi seçim hangi oy. Bırakın yahu bu hikayeleri. Kendinize mensup insanların hayalleri ile davaları ile oynamayın.

Çıkın meydana bizden bu kadar biz yapamıyoruz deyin çekilin kenara. Milleti kandırmayla, bir koltuk sahibi olmakla siyaset olmaz.

Biz Milletvekili olan AK Parti Milletvekillerini eleştiriyoruz. Siz hala uyuyorsunuz. 2011 Genel seçimleri bitti hüsranları oynadınız. Hala hayal dünyasında, birbirinizi yemekle geçiyor hayatınız. Siz mi halkı düşünüp, onlar için çırpınacaksınız.

Önce ki gün bir büyüğüm ben varım dedi. Sende varım dersen iki kişi oluruz ve gittikçe bu şekilde büyürüz dedi.

Haydaaa!. Ben yokum, deyince Çarşamba MHP biter mi?. HAYIR, ama zaten Çarşamba MHP bitmiş.

Duasını kim okuyacak merak ediyorum.

Yani kısacası bu siyaset hayalle, rüyayla, bir makam koltuğu ile bir vekillikle olmuyor.

Nasıl olacakmış?

Halkın içine girip, halkın derdini dinleyip gerçekleri görerek ve sorunları çözerek AK Partililer geldiler.  Yani AK Parti İlçe Başkanı Çetinkaya’ nın dediği gibi:  “Biz Milletimizden güç alarak buralara kadar geldik”

Uyanın. Sizler biriniz Cumhuriyet döneminde bir diğeriniz ise 40 küsur yıl önce bu hizmet yoluna çıkmış milletten güç almak için yola çıkmışsınız.

Kısa zamanda büyük işler başaran AK Parti mi, yoksa uzun yıllardır köhneleşmiş bu siyaset anlayışınız mı yanlış.

On yıl olmayan AK Partide ki başarı gözlerinizi kör etmişse halkın hayallerini, davalarını bari karabasan gibi rüyalarına girip kâbusa çevirmeyin.

Çekilin, çekilin, çekilin…

Başka ihsan istemez bu halk sizden…