Dün sizlere köşe yazımda Soranlara “Evet adayım” diyeceğim demiştim ya!. Herkese teşekkür ederim beklediğimden daha fazla teveccüh oldu. Kimisi destek sözü verdi, kimisi hayırlı olsun dedi. Sevinmeyenler zaten belli…

Her neyse dün köşe yazımda bir başka ayrıntıdan bahsetmiştim. O ayrıntının olduğu bölüm ise aynen şu cümlelerden oluşuyordu: “Her neyse o anket sonrasında AK Parti de Belediye Başkanı Hüseyin Köse ile AK Parti İlçe Başkanı Mehmet Köse arasında ki farkın çok ama çok azaldığının yanı sıra CHP’nin ilçede varlığının Esamesi’nin bile olmadığı tescillenmiş göründü”.

O cümleden sonra ilk olarak CHP Çarşamba eski İlçe Başkanı Sinan Yaşar aradı. Yaşar, “Bu yazıda art niyet değil başka bir konunun olduğunu hissediyorum. Erol bey bu konuda ki gerçek fikirleriniz neden yok. Ankette doneleri, aday isimlerini yani kim belirlemiş nasıl yapmış bunları da eleştirirmişsiniz. Ayrıca CHP’nin esamesi yok demek hiç etik olmamış. Bir CHP’li olarak bu yazıyı esefle okudum. Sizin düşüncenizi biliyorum ama partililer tepki gösteriyor bilginiz olsun” dedi.

Haklı da olabilir ve hatta haklı. Çarşamba’da hemen her seçimde gariptir son yıllarda önce AK Parti sonra sırası ile MHP, CHP ve Saadet Partilerinin adı geçer. Bazen eski adı ile DYP yeni adı ile DP nin adayının adına göre isimleri hız kazanır. Ama genelde bu 4 partide bir ivme vardır.

Ancak 2009 yerel seçimlerinde CHP ilçe teşkilatı bir aday çıkartmasına rağmen (!) teşkilat olarak adaya sıcak bakılmadığı kanaati ile partililerin yıllardır söylemi şöyle. “Doğu yakada ki CHP’liler Hüseyin Dündar’ı, Bat yakada ki CHP’liler ise MHP  li Nazif Kılıç’ a oy verdi. CHP’nin tarihinde Çarşamba’da almadığı oyu ise partisine körü körüne bağlı olanlar verdi. Ki o da hatırı değil bırakın hatırı sözü bile edilmeyecek bir oy idi. Ama bu defa CHP partisine ve adayına mutlaka sahip çıkacak”

Haklı da olabilirler. Neyse lafı uzatmayalım. Peki önümüzde ki 2014 Yerel seçimlerinde ne olur?

Sıkı durun. Düne kadar hep AK Parti ve MHP’nin yarıştığını iddia ettiğimizi söyleyenlere duyurum olsun. 2014 yerel seçimlerinde şimdilik CHP’ den Belediye Başkan adayı olarak Eski İlçe Başkanı Sinan Yaşar aday. Son anda değişiklik olmazsa. Bunu iddia ediyorum. Başkan bu konuda yok dese de gördüğüm bu ve göreceksiniz başkan Yaşar en kısa sürede ( ki bu süre bayram sonrası olabilir) aday adaylığını açıklayacaktır. Bu arada bende ADAYIM ya nasıl olsa…

İyi izleyin göreceksiniz ve iddia ediyorum Çarşamba’da son 10 yılda olmadığı kadar iddialı ve çekişmeli bir seçim süreci yaşayacağız. Sıkı durun.  AK Parti, MHP ve CHP derken ardından Saadet Partililer de iddialı ve İlçede seçime asılacak bir adayla gelmeye hazırlanıyor. Başka partilerden iddialı aday çıkar mı?. İmkanı yok gibi ama hiçbir şey belli olmaz.

Her neyse yazımın başında belirttiğim gibi ankette CHP adının olmaması nedeni ile CHP’nin esamesi yok muhabbetini yapmıştım. Ama Çarşamba’da bu defa ne AK Parti, ne MHP, ne CHP ve de Saadet Partili Belediye Başkan adayları hiç rahat bir seçim süreci geçiremeyecekler. Bunun işaretlerini de gelmeye başlıyor. Çok değil Ramazan Bayramı sonrasında siyaset kazanı kaynamaya başlayacaktır.

Bu nedenle dün face ve twetter da yazdığım gibi; “2009 ve öncesinde ki yıllardan bu yana siyaset enkazı olup ortalıkta görünmeyenler, yeniden siyaset kızışınca piyasaya çıktılar. Olmadık işler yapıp, söylemler geliştiriyorlar. Bu millet balık hafızalı ise hemen bu enkazları seçerler, aksi takdirde balık hafızalı değil ve geçmişi asla unutmamışlarsa, bu tipleri tamamen siyaset tarihi çöplüğüne gömerler”.

Bu nedenle diyorum ki: “Siyaset ince ruhlu bir güzel gibidir. Bu güzelliği ve güzeli çok zorlarsan alınır, kırılır, senden uzaklaşır asla sahip olmazsın. Yok bu sevgiliyi başı boş bırakır, ilgilenmez, gereğinden az veya çok üzerine esersen bu defa da seni anında terk eder. Siyasete öyle bir sevda ile sarılmalısınız ki; Ne o seni, ne sen onu ve aynı zamanda da oy verecek halk her ikisini terk edemesin”.

Bu noktada siyaset çöplüğünden yeniden çıkanlar bence hiç ortalığa çıkmasınlar. Çünkü bu halk artık maske takmış gülen yüzlerle gelenleri de, Kendisini kapıda beklemeye söz verip kapısını açmayanları da, Her taşın altında seçim döneminde çıkıp sonrasında makam koltuğundan inmeyenini de, Hizmet yapıyorum daha ne yapacaklar beni görüp diyen ama kapısı açık olmasına rağmen halkı odasına almayanı da, Halka yok denilen, ama o halkın gözü önünde para babası iş adamları, siyasetçileri odasından çıkartmayanları da net gördü. Bu halk artık hem hizmet yapanı, hem güzel yüzlü olanı, hem de siyasetin kaygan zeminini içinde barındırmayan, herkesi eşit mesafede göreceği ADAY bekliyor.

Peki böyle birisi veya birileri çıkar mı?. Göreceğiz ve halkta gelenler içinde gördüğünü,  güvendiğini seçecektir. Gerisi bir başka siyaset çöplüğüne atılacaktır. Bu duygu düşüncelerle tekrar edeyim bir kere daha. “Ben aday mıyım?. EVET ADAYIM. Kaç etti iyi sayın. Göreceksiniz bu siyaseti bende iyi biliyorsam ADAYIM ve neden BAŞKAN olmayayım ki. Değil mi?..

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın….