SUÇLU TÜRKİYE’NİN 3/2 ÇOĞUNLUĞU OLAN HALK AYAĞA KALK!...
Bu seçimler keyif kaçırıyor. Seçimlerin vakti yaklaştıkça sıkıntılarda, söylemler de artmaya ve tansiyon yükselmeye başladı.
Bazı konuları bizler okuyucularımız olarak sizlere aksettirmemeye çalışıyoruz. Yani acıyı biz hissediyoruz ama ballı börekli tarafını başkaları yiyor ya. Ben buna kızıyorum.
Bu laflarımı hemen başka yörelere çekenler de yok değil hani.
Yarın bayrak gibi ellerine alır bu Haber Expres Gazetesini Sokak Sokak değil, parti genel merkezi merkezi dolaştırırlar artık.
Her neyse dedik ya bazı konuları sizlere aksettirmiyoruz diyerek. Siz aslına bakarsanız bu piyasada dolaşan vekil adaylarının işi hiç kolay değil.
-Aday olduğu partide geçmiş yıllarda ne olduğunu bilmediği için karşısına geçip soru sorana verecek cevap bulamamasına mı ne dersiniz?.
- Yoksa milletvekili olmasına rağmen yeniden aday olmuş bazı vekillere sorulan soruları sevmedikleri için verdikleri hediye çiçekleri bile geri alanları mı yazsak? Soru soran, halk arasında sıkıntıya sokulan sorularla partiyi bile top yekûn cephe alan vekil adaylarını mı ararsınız?
-Yoksa yıllardır Milletvekili olmasına rağmen halktan kopuk, parti içinde sıkıntılı olmalarını mı yazsak.
Nasıl olsa; Hangisini yazarsak yazılsın, GAZETECİ SUÇLU İLAN EDİLİYOR…
Hele ki bu dönemde gazete olarak arkanızda maddi gücünüz, siyasi gücünüz yoksa yok edilmeye muhtaçsınız.
Sonuç olarak;
Bu siyasetin kirli yüzünü, temiz yönlerini her ne haltını yazarsanız yazın suçlu gazeteci.
Hani bir söz vardır: Adımız çıkmış bir kere.
İyi de yazsak, kötü de yazsak durum çok ciddi ve gün geçtikçe de daha da kötüye doğru gittiğini söyleyebilirim.
Polis korumasında seçim yapmak…
Bu bir parti adına zulüm olsa gerek değil midir?
Hem halkın partisiyiz diyeceksiniz!.
Hem de peşinizde onlarca Polis koruması, özel korumalarla halkın arasında gezmek ne kadar halkın partisiyiz demek ne derece doğrudur ve ne kadar rahat ve huzur içinde seçime gidebiliriz.
Velhasıl.
Bu seçim süreci şimdiden gösteriyor ki. Kaset furyaları, Belden aşağı vurmalar, Meydanlarla bir birlerine yapılan abadı aşan sözler.
Bu seçimin tansiyonunun çok yüksek olacağını ve akabinde bu seçimin sağlıklı olamayacağını gösteriyor.
Bir yandan terör olayları gün geçtikçe arttıkça, Bir yanda Polis ve askere kurşun sıkıldıkça,
Bir yanda siyasete güven azaldıkça, Bu seçimlerin suçlusu olarak Gazeteciler görülecektir.
***
Bu yazdıklarımızdan sonra şimdi siz karar verin.
Bu halka şirin görünüp sadece temiz duyguları ile oynayan SİYASETÇİLER Mİ?
Bu halka tertemiz olduklarını söyleyip arkalarında dağ gibi karanlıkların olduğunu söyleyen PARTİLER Mİ?
Yoksa bu gösterilmeyen, Halka anlatılmayan,
Halka hizmet noktasında yapılmamasına rağmen yapılmış gibi gösterilen,
İş ve istihdam alanı yaratmazken hala yaratacağız, yaratıyoruz diyerek sadaka ile halkın ayağına bedava para vererek sadece OY İÇİN KANDIRAN VE KANDIRILANLARI MI?
Yazmak suç.
Yoksa bütün bu işleri olduğu gibi halka yansıtan GAZETECİ Mİ YALAN KONUŞUR, YAZAR.
Bu dönemde cevabı net:
PARASI, İKTİDAR GÜCÜ OLANLAR HEP HAKLI.
Oy alıp meclise gidenler güçlü. Geriye kalanların hepsi SUÇLU…
O vakit bu memleketin 3 te 2 si SUÇLU.
Ve o nedenle diyorum ki:
SUÇLU TÜRKİYE’NİN 3/2 ÇOĞUNLUĞU OLAN HALK AYAĞA KALK!...
Suçun, BİRİLERİNE İNANMAK, OY VERMEK, ELEŞTİRMEK, GÜVENMEK VE İLGİ İSTEMEKTİR.
Suçun, EKMEK BEKLEMEK, İŞ BEKLEMEK VE İYİ BİR HAYAT SÜRMEK İSTEMENDİR.
Bunları istediğin sürece SUÇLUSUN ve SANA ÖLENE KADAR YAŞAMAK HARAMDIR.
Ne verilirse onunla yetinmek zoruna gitmesin. Bunu sandığa verdiğin oylarla sen istedin. Biz verdik. Daha neden çırpınırsın. Başka bir şeyler isteseydin seçmezdin bu zengin zümreyi…
O nedenle diyorum ki: Senin yaşaman hata, sen yaşamamalısın.
Seni kim düşüne…
Nokta…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.