2012 yılına girmişiz…
Belki böyle bir cümle ile girmeme kızacak çoğunuz. Ancak biz Müslüman alemi çoktan yeni yıla girdi bile. O geceyi böylesi şaşalı kutlamamayı anlayamıyorum. Yılbaşı gecelerini çocukluğumdan bu yana düşünürüm.
Tıpkı sevmesem de Yılmaz Erdoğan’ın dediği gibi: Biz 2011 yılının gidişini mi kutluyoruz, 2012 de gelecek sıkıntıları erkenden mi kutluyoruz. Ya da bir yaş daha ihtiyarladığımızı mı kutluyoruz. Yoksa hepsi bir yana 2012 de gelecek zamları, siyasi kavgaları, ekonomik sıkıntıları, savaşları mı erkenden kutluyoruz.
Oysa Müslüman alemine bu günü dün yaptığı ile aynı olanın vay haline dememişler mi?
Biz hep aynı işleri yapıyoruz oysa. Her neyse bu kadar karmaşık duygularla 2012 yılına girmişiz. Be yeni yılda hiçbir fark görmedim oysa. Yine kaldırımlar aynı, yine sokaklar aynı, yapılanlar, yapılmayanlar, insanlar her şey aynı. Değişen hiçbir şey yok.
O nedenle 2012 yılı sadece resmi evraklar üzerinde değişen tarih yani arakamlar, bir yaş daha ihtiyarlamak ömürden bir yılın daha geçmesinden başka hiçbir şey değildir. Biz gelecek siyasi hareketlere bakalım diyeceğim ama size bir konu da kısaca açıklama yapmak istiyorum. Bazı okurlarım haklı olarak eleştirilerde bulunuyor.
“Erol bey biz seni eskiden böyle görmüyorduk. Daha sıkı eleştiriler ve daha korkusuz yorumlar yapıyordunuz” diyorlar.
Yani biz yumuşak yorumlar yapmaya başlamışız. Ahhh sevgili okurlarım bizim kadar en azından bazı siyasiler, bürokratlarımız, iş adamlarımız da cesaretli eleştiri yapıp, yorum yapabilseler Türkiye böyle olmaz. Bakın etrafınıza, sonra dönün kendinize bakın ve ne demek istediğimi daha neler anlarsınız. Herkes düşmüş kendi haline asla perde önünde konuşmuyor sadece fısıltı halinde bir şeyler geceliyor gelin ön planda yazalım dediğiniz anda kaçıyor. Yani eleştiri, yorum cesareti kimsenin kalmamış.
Hadi bakalım bunu da iktidara AK Partiye yükleyin. İnsan kendini savunmaz, bildiği doğruları konuşmazsa her şekilde yönetilmeye mahkumdur. Kimse konuşmayınca, haber yaparken bile tırsarsa bizim de yorumlarımız mecburen susuyor, yumuşuyor. Birileri çıkıp eskisi gibi konuşsun bakın ne fırtınalar kopacaktır.
Son cümle:
Evet AK Partiye üye oldum ama bu demek değildir ki hiç yazmayacağım. Hata, yanlış, eksik birileri bir şey yapsın bakın gözünün yaşına bakıyor muyum, bakmıyor muyum, yeter ki birileri yanlış yapsın, birileri konuşsun. Bizim kaldırım haberlerimizi bile kaldıramayanlar, eksik yapılanları bile tahammül edemeyenler şimdi medeni olmuş, cesaret ve korkusuzluk timsali olmuş piyasaya korku salıyor sanılıyorsa herkes yanılıyor demektir.
Bizden söylemesi. Biz her şeyin vaktini bekliyoruz.
Ama size bir ipucu vereyim mi?:
2012 yılı çok acı ve yakıcı yorumlarla geçeceğine eminim.
Demedi demeyin.
Hazır olun. Yeter ki siz bu gazeteye ve bizlere sahip çıkın. Daha Allah’ın izni ile çoook eleştiriler can yakan yorumlar olacak. Yeter ki bu millet uyanıp hakkını arasın.
Bizden söylemesi…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.