Çarşamba bizi, biz Çarşamba’yı seviyoruz     

      Bu seçimler hiç bitmez. 2011 Genel Seçimlerinin üzerinden henüz günler geçmişken siyaset yavaşlayacağına daha da hızlandı. Yeniden hızlanan siyasetin artan tansiyonu bu defa İlçe başkanlığı için erkenden başladı gibi geliyor.

     Mevcut AK Parti İlçe Başkanı Mehmet Köse’ nin 2008 yılında seçilmesinden sonra artarak devam eden seçim sonuç başarısı ve ekibinin gücü karşısında yeni liste hazırlıkları da sürüyormuş.

      Bu listelerde mevcut başkan Köse’ nin karşısına rakip olacak liste veya listeler de yavaş yavaş şekillenmek için birisinin mücadelesi şimdilik kapalı kapılar ardında kıyasıya devam ediyormuş.

Aslına bakarsanız o şahıslar boşa kürek çekiyormuş…

       Bu arada yorumlarıma bozulanlar oluyormuş. Biz haberciyiz yorum yapmayacak isek ne yazalım. İlla KELEBEKLER NASIL ÜRER Mİ YAZALIM. Unutmasınlar kelebeklerin ömrü bir gündür. Yazmaya bile gerek yok yani…

       Kaldığımız yerden devam edelim biz her neyse: Mehmet Köse ise 12 Haziran seçimleri sonucunda ki yorgunluğunu atıyormuş. O hali hazırda seçim için erken olduğu inancındaymış ve hiç acele etmiyormuş gelen bilgilere göre. Ancak karşısına çıkacak rakip yada rakipler de çalışmasına başlamış ki, işleri çok zor gibi görünüyor. Ama iddia edilen isimlerin de eskiye dönüş olmayacağı şeklinde yorumlanıyor piyasada…

       Şimdi birileri nereden çıkarttı diyecekler. İlçe başkanlığı öncesinde ne seçimler var ne Heyecanlar. Hemen ilçe başkanlığını neden bu karıştırıyor diyecekler.

       Aslına bakarsanız ben karıştırmıyorum.

Birileri şimdiden kayığa binmiş. Kürekleri yok biz uyarıyoruz o kadar.

       Bu arada işimiz seçim yorumu olunca şaşmadığımıza göre bu yorumlarıma bozulan aksini iddia eder ve gelir yapar konuşmasını, açıklamasını onu da yazarız. Korkumuz yada birilerini pohpohlama ihtiyacımız yok. Nasıl olsa her taraftan bize yakın davranış yok. Ne güzel istediğimi yazıyorum.

      Ama bu çalışmaların bizi de cezbeden tarafı yani Çarşamba AK Parti İlçe Başkanlığı için adı ortaya atılan veya atılmaya zorlananlar. Adı geçen iddia edilen isimler öyle ilginç ki!? Gaza gelen yanacak…

       Ya da birilerinin isim bulmak için yaptığı çalışma!. Böylesi yola çıkanları önce halk sevecek, teşkilat destekleyecek, delege kucaklayacak ki yapılanın anlamı olsun. Teşkilatı saymayan, tanımayan veya öyle imaj verenler düşünsün.

       Yalnızları oynayanların kendini darı ambarında görmesine kargalar bile gülüyor ondan yazma hissi duydum.

      Ne yaparsın bizim huyumuz da bu işte. Sonra; Bir anda aklıma 2008 da ki Köse- Yılmaz çekişmesi yada yarışması geldi. Köse son günlere kadar net olarak aday olmamıştı. Onu sevenler,

“Aday ol, destekleyeceğiz” deyince adaylığını açıkladı. Ama bir fark vardı. AK Partide Köse’ nin adaylığını bekleyen partili sayısı, delege sayısı çok fazla idi. Bu gün  şimdilik Ahmet Yılmaz başkan ben aday değilim işime bakıyorum dediğine göre…

Yani bu dönem de durum hiçte öyle fırtınalı değil. Herkes başkandan, yönetimlerden memnun…

       Şimdilik bir tek yerde memnuniyetsizlik var. Orasını da herkes açık açık yada korkudan dile getiremese bile cepheler ve  gardlar alınmış. O cephenin yanına yaklaşan yanar gibi geliyor. Sonra orası zaten son birkaç yıldır kanayan yara… Bakalım onun da günü gelince ortamı nasıl olacak.

       O bölgelere bakanlar diyor ki: HEMANN isimli çizgi filmde ki gibi “GÜÜÜÇ BENDE ARTIK MI?, yok sa TİTREK ASLAN MI” olacak göreceğiz. Hayaldi hayal kalacak!...

       Ama bugünkü şablonda yalnızları oynayan, herkesin hemen her gün terk ettiği ve sürekli kan kaybeden birisi olduğu bilgileri geliyor.

       Her neyse sonuca gelecek olursak, İlçe başkanlığı öncesinde Kadın Kolları, Gençlik Kolları seçimi, delege listelerinin oluşması gerekiyor. İlçe başkanlığına gelindiğinde ise; bu heyecanı, hevesi yaşayanlar için Köse bir kabus…

Başarılı bir Köse’yi yıkmak güç…

       Sadece makam veya çok büyük isimlerle seçim alınmıyor. Davaya gönül veren, halktan destek alacak, herkesin tanıyıp sevdiği isim aday olmalı.

      Peki, AK Partide Mehmet Köse’ ye rakip var mı? Şimdilik yok, olabilecek gibi de görünmüyor. Adı geçirilmeye çalışılanlar ise hiç mi hiç tasvip edilmiyor iyi biline...

      İşin en ilginç yanı ise belki de hiç aday çıkmayacak. Bir isim bekleme de o gelirse şablonda kıpırdama olur mu? Orasını vakti gelince göreceğiz.

      Şimdi duyumlarımı toparlayacak olursak; Bomba bilgiler geliyor ama çok erken ve susuyorum. Bu şablonda kimsenin çıkmaması en akılcı…

       Ama demokrasilerde seçim rakipsiz olunca heyecanı olmuyor. Partililer şimdilik bekliyor. Gelen duyumlara göre ise çalışmaya alttan alta başlatanlar çok zorlanıyormuş. Listeye koyulacak isimlerden çok, aday noktasında yani başkan olacak isim noktasında zorlanıyormuş. O nedenle de çalışmaya başlayanların çoğu partili boşa kürek çektiğini dillendiriyor. O zaman birlik olmak, kırgınlıkları bir kenara bırakmak gerekiyor.

       Aksi takdirde o isimlerinde AK Partiden silinip gidecekleri GÜNEŞ GİBİ AŞİKÂR.

Boşa kürek çekme hayaldi, şimdi gerçek mi oluyor bekleyip göreceğiz. Sanırım “hayaldi, hayal kalacak!...”

***   

       Bu devam yazı kendi düşüncelerimdir. Biz sevdiğimizi, sevildiğimizi, seveni, sevmeyeni Allaha şükürler olsun ki biliriz. Yani şahıslarla işimiz yok. Yazılarımızda olmaması gerekenleri, olması zaruri olan halleri yazıyoruz. Sonra biz asla taraf olmadık olmayacağız. Olduğumuzda da bu satırlardan duyuracağız.

       Bizim işimiz haber ve reklamdır. Reklam verenin reklamını yaparız. Bunu anlatamadık gitti. Haberi olanın veya haber değeri olan olayları da yazarız. Gerisi hikaye.

      Birilerinin direktifi ile yazı yazan veya birilerine yaslananların sonunun olmadığını da tüm Çarşamba çok iyi biliyor. Şükür bizim böyle bir sıkıntımız yok.

Çarşamba bizi, biz Çarşamba’yı seviyoruz.  Bizi sevmeyen Çarşamba’yı sevmiyor demektir o vakit.

Bizce hiiiiiiiç mahsuru yok.