Beraber ıslanmamış, beraber yürümemişiz bu yollarda…
Kula bela gelmez, hak yazmadıkça; Hak bela yazmaz, kul azmadıkça…
Bu sözü çocukluğumdan bu yana düşünürüm. Dün Çarşamba’da aniden bastıran yağmur İlçeyi adeta felç etti. İlçe Merkezinde çoğu ev ve iş yerleri sular altında kaldı.
Burnumuzun dibinde Yeşilırmak akıyor ama ırmak kenarında ki yol gölet haline gelirken suyun ırmağa akacak milim boşluğu yok. Sonuç gölet.
Sebze hali yeni yapıldı yapılmasına da, her ne hikmetse bir Mimari dehası ile yapılan Köprü altları her yıl çile çektirmeye devam ediyor. O köprü altına yol yaptınız hadi iyi güzel de allah aşkına bir su tahliyesini düşünemedi mi büyük Mühendisleriniz?
Tarım İlçeye giden yol hakeza aynı. Şehir Merkezinde özellikle Sarıcalı Mahallesi Yunus Emre Caddesinin Orman İşletme Müdürlüğünden alın Sarıcalı Mezarlığı sonuna kadar kaldırım olmaması ve kanalizasyonların içinin dar ve bakımsız olması iş yeri sahiplerinin su içinde kalmasına neden oldu.
Bu8 yolu defalarca haber yaptık ama ne hikmettir İlçenin hemen girilmeyen sokaklarına dahi kaldırım yapılırken bu alana ısrarla ve inatla kaldırım yapılmamasını kimse anlayamıyor.
Bu Caddenin adına mı, yoksa Cadde üzerinde özellikle bu aralarda kalan bazı isimlere mi kin var, art niyet var anlamadık gitti. Millet rezil rüsva olmuş, kullanacak eşyası kalmamış kimsenin umurunda değil. İlçede o kadar su sel oldu Belediye araçlarını ve personellerini bir evin suyunun boşaltılmasında veya yol kenarında görmedik.
Belki de iş yaptılar da biz Köylerde idik görmedik mi desek(?) …
Sonra Köylere geçtik. Köyler yıkılmış bitmiş. Sahil Köyünden başlayarak Dikbıyık Beldesini de altına alıp adeta hamur gibi yoğurup giden hortum geride maddi trilyonlarca lira hasar bıraktı. İlçe Kaymakamımız Caner Yıldız haberi alır almaz Köylülerin yanına koştu. Saatlerce Köylülerle çalışmaların bizzat başında durarak en azından ana arter yolları trafiğe açtırdı. Bizim Reklam şampiyonu YEDAŞ ekibimiz ise piyasada yoktu?!.
Harbiden Vezirköprü de su altında kalan bir aileye elektriği kayıkla çektik reklamı yapan, kalite ödülü alan YEDAŞ bu gün akşama kadar köylere ulaşamadı ne hikmetse. Gerçi kabul ediyorum iş büyük köylere gelen kadar çok iş var ama bazen geleceği de düşünerek iş yapmak gerekir.
Ve son olarak Samsun Valisi Hüseyin Aksoy köylülerin hasarını, sıkıntısını görmek için geldi. Aksoy hasarlı alanları gezdi gördü ve en kısa sürede hasar tespiti ve köylülerin ana yollarının açılması, elektriklerinin alınması için talimat verdiğini ve kısa sürede bu çalışmanın bitirileceğini belirtti.
Benim aklım ŞAMPİYON YEDAŞ Samsun Bölge Müdürümüzde. Bakalım bu işin altında da Şampiyon olarak çıkabilecek mi?
Ve sonuç.
Bu Çarşamba’ya bana göre bir ders bir ihtar.
İlçe merkezinde biz haber yaparken geleceği düşünerek yapıyoruz. Mesela önce ki gün “Üstü tamam da, Peki ya altı” demiştik. Altını da Allah-u Teala bir gün ara ile gösterdi. Modern, Gelişen ve büyüyen Çarşambanın sadece Cilalanmış makyajlı suratını gördük. Üstü harbiden tamam. Altı ise berbat ötesi bir durumda. Kanalizasyon yok. Yağmur suyu tahliye edilecek milimetrik bir boşluk yok.
Yani Çarşamba’nın altı yok. Yarın doğal gaz geldiğinde milyarlarca lira verilip döşenen karo taşları sökülüp yeniden bir daha döşeme parası verilecek. Bunlar hep halkın cebinden çıkacak. Biz tasarruf ediyorduk. Böyle mi tasarruf ediyoruz. Kaldı ki dün yağmur yağdı, su baskınları Çarşamba’yı esir aldı, Hortum, fırtına köyleri felç etti milletin boynunu büktü ama ne hikmettir Belediye Başkanı ortalarda yoktu. İşi gereği yoktu ise lafım yok özür dilerim. Ama ilçede idi ve işi de yokken sokağa çıkıp bir vatandaşın halini sormadı, sokakları gezmedi ise takdirini bu halka bırakıyorum.
İşte size güler yüzlü siyaset, modern Çarşamba’dan küçücük bir anekdot. Gerisini varın siz düşünün. Bizden bu kadarını söylemesi… Hani yazının başında dedik ya:
Kula bela gelmez, hak yazmadıkça; Hak bela yazmaz, kul azmadıkça…
Ve bu cümlelerden sonra köylüler, ilçe merkezinde ki vatandaşlar dün hep sordu: Yerel yöneticilerimiz nerede?. Hani bizimle yağan yağmurda ıslanıyorlardı, beraber yürüyorlardı. Başkanlar nerede?..
Siz ne dersiniz?
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.