Bir yanda Ceylan derisi koltuklar,Diğer yanda halkın oyları…Hangisi değe
Seçim heyecanı başladı ya!.
Vatandaşlarda da tepkiler, sevgi ve destekler ile birlikte istekler ve sitemler de ayyuka çıkmaya başladı.
Hatırlanacağı gibi eskiden Milletvekilleri öyle bir kalıpta idi ki!?.
İlçeye veya ile geldiklerinde adeta Başbakan gelmiş gibi karşılanırdı.
Oysa o Milletvekillerini halk kendi oyları ile seçer TBMM ye gönderir ve kendi beklentilerini, işlerini, bölge ve ilçelerinde ki yatırımları onlardan beklerdi.
Kimse kolay kolay Milletvekillerini çarşı pazarda veya bir esnafın yanında göremezdi.
Hatta bu sadece Milletvekilleri için değil Belediye Başkanları içinde geçerli idi.
Sonra AK Parti ile bir değişim ve ivme başladı.
AK Partinin ilk yıllarında ki o dönemde en fazla Mustafa Çakır Milletvekili olarak hemen her gün çarşı Pazar demeden halkın içinde olmaya başladılar.
Sonra Çakır ile birlikte İl Başkanı Fuat Köktaş hemen her hafta sonu olmazsa olmazı Milletvekillerini bölgelere ve hatta köylere, ilçelere göre programını yapar köy köy, mahalle mahalle gezdirirdi.
Ne oldu ise 2007 yılında ki seçimlerden sonra bu değişim hızlı ve halkla kucaklaşma halktan uzaklaşma başladı.
İsterseniz buna İl başkanlarının değişimi deyin, isterseniz Milletvekillerinin artık kendilerinin değiştiğini.
Ama eskiye dönüş hızla başladı.
Halk artık kolay kolay Milletvekillerini göremez olmaya başladı.
2007 yılından sonra başta AK Parti Milletvekillerinden kimsecikleri kolay kolay göremedi.
Ama büyük işadamlarının ve kendilerinin tanıdığı eş dost muhabbeti olan işyeri sahiplerinin açılışlarında görmeye başladık.
Diğerleri ağlayıp sızlasa da kimse gelmez olmaya başladı.
Mesela 6 Milletvekili AK Partiden halen görev yapıyor. Soralım.
Suat Kılıç, kaç defa geldi halkın içinde oldu kiminle yakından ilgilendi.
Cemal Yılmaz Demir kaç kere İlçeye geldiğini kaç kişi biliyor.
Birnur Şahinoğlu nu 25. İzmir Milletvekiliyim dedikten sonra bir elin parmakları kadar ancak görebildik.
Fatih Öztürk gelip gidiyor ama Göl Restaurant ve belli başlı yerlerden başka yerde göremezsiniz.
Ahmet Yeni Teşkilat gel derse yada git derse lütfen gelip gitmedi mi?
Mustafa Demir Bakan oldu işler karıştı. Eskiden gelip gider görünürdü en azından ama bakanlıktan sonra açılıştan açılışa görür olduk.
CHP de Haluk Koç’ a 2007 yılında ki vefasızlık ve diğer sorunları nedeni ile göremez olduk ama yine de elinden geldiğince ilçemizde boy gösterdi, yeterli olmadı.
Suat Binici 2 belki 3 kere geldi o da geldiği de gelmediği de belli değil. Ulaşmak mümkün değil zaten haftada bir telefon değiştirir.
MHP de Osman Çakır ise fazla gelmez, uğramaz.
Uğrasa da kimse tanımaz. Onun Genel Başkan Yardımcılığı görevinin çok ağır olduğunu o nedenle gelemediğini zaten açıklıyor.
Şimdi madalyonun ön ve arkasına bakıp konuşacaksak eğer ki;.
2007 de geriye doğru değişim devam ediyor.
Bu dönemde halkı bu şekilde unutanları halk istemiyor. İstemediğini de deklare ediyor. Bunları gören ve iyi tasvir eden Genel Başkanlar her zaman kazanacaktır.
O nedenle halkın seveceği, sıcakkanlı ve sevgi dolu ve görevini, makamını ve halkın oyları ile oraya yani TBMM ye gittiğini unutmayacak isimler kadroya girecektir.
Bunu vatandaşlar söylüyor. Biz değil.
Şimdi gelin bakalım bu 2011 seçimleri nasıl geçecek şimdiden bekleyip görelim.
Harbiden bu halk kendini unutmayanları mı?..
Yoksa ceylan derisi koltuklarda oturup ayağına gidecek insanları mı değerlendiren Milletvekillerini seçecek.
Bunun ilk adımını Genel Başkanlar atacak sonrasında ise halkoyları ile seçecek.
Şimdiden bizlerde merak ediyoruz.
Sadece seçim vaadinde halkı kucaklayanlar mı?
Yoksa daima halkın içinde olup onların derdi ile dertlenen, sıkıntısı ile sıkıntı çekip ilgilenen ve çayını kahvesini içerek onlarla bir kahvehane önünde oturup çay simit içip yiyen Milletvekillerini mi bulup seçecek.
Göreceğiz.
Bende merak ediyorum.
Sonuç olarak;
Bir yanda Ceylan derisi koltuklar ve 5 milyarı aşan maaş.
Diğer yanda o koltuklara ulaştıracak halkın oyları.
Hangisi değerli bir kere daha göreceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.