“BU DEFA ŞOK DEĞİŞİM OLACAK GİBİ”
Dün 3 Mayıs Basın Günü idi ya!..
Ona uygun bir yazı yazalım bakalım becerebilirsek tabi…
Günlerdir sokakları dolaşıyorum da. Hiç kimsenin keyfi yok.
Unutmam geçtiğimiz seçimler öncesinde seçim havası ilçede başladığı andan itibaren vatandaşlar çılgıncasına oy verecekleri partilerin konvoylarına takılırlardı. Yâda mitinglerine gider boy boy gövde gösterisi yaparlardı. Ellerde oy verecekleri partilerin bayrakları.
Haykır, bağır, çağır, slogan at…
Ama 2011 seçimleri için günlerdir partilerin araçları bangır bangır son sürat sokaklardan, caddelerden gelip geçiyor. Millette TIK yok.
“SİYASETTE YENİ BİR DEĞİŞİM Mİ BAŞLIYOR?” diyesim geliyor.
Ama vatandaşlar artık renklerini hiç belli etmiyor. Ama tek bir partiye yöneliyormuş hissi veriyor vatandaşlar ancak görünen köyün kılavuzu bu defa sanırım bir kere daha değişimden yana hakkını kullanacak. Ama bu defa ŞOK DEĞİŞİM OLACAK GİBİ ilk titreşimler…
****
Ancak; dün ajanslarda ki bir habere takıldım.
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül haberde şunları dile getirmiş. Aslında haberin başlığını anlamakta güçlük çektim amma neyse biz özüne dönelim. Yani almamız gereken yönüne bakalım:“Üç kuvvetten bahsedilir, yasama, yürütme, yargının arkasından basın zikredilir. Yasamanın kanunları çıkartma vazifesinin yanında en önemli görevi denetlemedir. Yasama bütçe hakkıyla en büyük ağırlığı taşıyor ama denetlemeyle de demokrasinin en önemli vazifesini yapıyor ama bu boşluğu çoğu kez basınla doldurmuştur.
…
Anayasa'da çok fazla düzenlenmemiş bir husus. Muhalefetin elindeki en önemli silah basındır. 'Falan yerde ki gazete böyle yazdı, şöyle diyor."
…
Sayıştay Başkanıyken bir kural koymuştum. Mahalli gazetelerdeki yolsuzluk haberlerini toplayacaksınız ve bunları giden denetçinin çantasına koyacaksınız.Bunun için Basın İlan Kurumu ile anlaşma yapmıştık. Basın İlan Kurumu'ndan bize gönderiyorlardı. Biz de denetimde basını Sayıştay'dan bir bilgi kaynağı olarak kullanıyorduk. Gerçekten de bugün denetim deyince basın olmadan denetim yapmak mümkün değil. Basın olmadan dünyada ne olup bittiğini öğrenmek mümkün değil. Hatta o kadar ki medya bazen kritik konularda gecenin bir vaktinde televizyondan öğrendim. Gerçekten basın bugün hayatımızın ayrılmaz bir parçası. Bundan da 'Basın çok iyidir' falan dediğimi zannetmeyin. Bazen şikayetçi olduğumuz da oluyor. Özellikle icraatlarımızın yanlış yansıtılması, laflarımızın tam intikal ettirilmemesi gibi. Şikayetçi olduğum oluyor ama bugüne kadar herhangi bir haberden dolayı sahsımla ilgili, icraatımla ilgili herhangi bir tenkit veya dava açtığımı hatırlamıyorum."
Devletin görevlileri olarak bazen hata yaptıklarını belirten Gönül, "Yeri geliyor düzeltmeye çalışıyoruz. Haber kaynakları sınırlı olmasına rağmen buna görev yapmak için çırpınan insanların hata yapması da normaldir. Basınsız demokrasi olmaz. Hür basınsız demokrasi hiç olmaz. Bunu kabul etmemekte demokrasiyi kabul etmemektir" dedi.
***
Valla bu sözler bizim değil, Bakan Vecdi GÖNÜL’ e aittir. Ajansa düşen söylemleri…
Şimdi bizim Samsun Milletvekillerimizi düşünüyorum.
Bizimkilerde sanıyorum ki nasıl olsa yerim garanti ve kesin meclise gidiyorum havası var. Ayrıca yerel basında kim oluyor çok fazla oldu mu düşüncesine sahip gibiler. Yerel basın belki küçük görünüyor ama icraatının farkına geç varıyorlar. Sonuç olarak farkına vardıklarında da iş işten çoktan geçmiş oluyor.
Bakan Gönül, ne güzel söylemiş aslında; tabi bu söylenenleri anlayana bunlar…
Bunu tek siyasi partiye endeksli, firmaya falan konuşmuyorum. İcraat makamlarının hepsinde aynı kafa yapısı mevcut. O nedenle söylemlerin de eskiden yayınlanan bir reklam söylemlerine benzeşiyor ama sonu az farklı…
“Yok aslında birbirinden farkımız. Çünkü biz sadece yerel basınız…”
Sonuç olarak ise:
3 Mayıs Basın Günümüz kutlu olsun.
Yine bizim günümüz bize kutlu olsun.
Anlayanlara…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.