Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

“Çeşitli gelirler- çeşitli giderler”

“Çeşitli gelirler- çeşitli giderler”

 

Her zaman bir il veya ilçenin büyümesi için değişime ihtiyaç olduğunu ve eski kafa yapılarının değişmesi gerekliliğini savunurum. Değişim çoğu zaman acı verebilir, sancılı olabilir. Ama değişim çoğu zaman sancısız ve tertemiz şekilde de yapılabilir.

Günlerdir Samsun’ da Milli Emlak operasyonu ve akabinde İlkadım ve Atakum Belediye Başkanlarının açıklamalarını okuyoruz. Atakum Belediye Başkanı Metin Burma gözyaşlarını tutmakta güçlük çektiğini ve “Beni bilen bilir, tanıyan tanır” demiş. Ne güzel değil mi?

Sayın Burma’yı tanıyan bilen biliyorsa ne ala. Demek ki Sayın Burma’nın sıkıntı çekmemesi lazım. Elbette ki kendi belediyesinde görev yapan bazı isimler gözaltına alındığı için değil.

Bizde o bölüme girmiyoruz. Biz belediyede yolsuzluk haberlerine içerlediğini dile getirmiş.

Sonra İlkadım Belediye Başkanı Necat Demirtaş…

O da başka sıkıntı içinde. Aynı dertten muzdarip. Basın belediyeye operasyon yapmış haberlerine içerlemiş. Oysa Demirtaş için 2009 yılından buy yana demediklerini bırakmamışlarımıydı?. Yok AK Parti’ den birileri aday gösterilmediği için Kavak’lılarla birlikte hareket ederek Demirtaş’ı eski başkan seçtirmiş. Peki, bu tezi dedikoduyu ortaya atanlar düşünmezler mi ki: Ey bre cahil ulemalar. Maden bu kadar büyük dirayetleri bunların vardı, neden eski İl Başkanı Erdoğan Tok’u yediler. Demek ki sizin kendi hesaplarınız ve Genel Merkeze raporlarınız yanlışmış”. Siz kendinizi TOK sanmışsınız ama hiç de öyle değişmişler. Kısacası;

“Takke düştü kel göründü”.

Evet, şimdilerde moda Başkanlar düzgün ve kefili kefaleti çok. Onlardan hiç biri belalı işlere el uzatmamışlar. Bende öyle biliyor ve inanıyorum da…

Hepsi böyleyse devletin Polis ve Savcısı hayali mi el atıyor bu operasyonlara?

Demek ki ateş olmayan yerden duman çıkmaz diye boşuna dememiş atalarımız.

Belediyelerin bir biriminde bir şeyler varsa ve bunu başkanlar bilmiyor veya haberim yok diyorsa…

İşte o zaman ekiplerini, çevrelerini mecburen değiştirmek durumundalar acilen hem de.

Kaldı ki bir dedikodu da iktidar partisi belediyelerine dokunulmuyor, hep muhalefete dokunuluyor.

Eee, o vakit sizde iktidarın açığını, hatasını bulun demezler mi?. Yani onlarda yok demek oluyor ki sizlerden patlıyor. Siz temizseniz, sizde suç günah yoksa ve dediğim gibi çevrenizdekileri acilen değiştirin. Gerçi bu konuda yeni yeni duyumlar da olmuyor değil hani.

Mesela yeni moda:

Belediyeler kendiişlerinin büyük bölümünü belediyeden direk değil de başka kişi veya kurumlar üzerinden yapıyormuş. Hükümetlerin meşhur şu örtülü ödenekleri gibi canııım.

Vallahi ben hiçbir şey bilmiyorum dedikodudan ibaret.

Yani belediyeler özel firma kurup, şirket kurup onun üzerinden iş yaparak kendilerini kurtarıyormuşlar. Mesela birde hazır bakılıyorken, müfettişler, maliyeciler tüm belediyelerimizin “ÇEŞİTLİ GELİR- ÇEŞİTLİ GİDERLER” adı altında neler oluyor neler oluyormuş. Onlara da birileri bir kez ama ciddi ciddi bakıverse keşke değil mi?

Bende bu operasyonlar sonrasında aklıma takıldı da...

Tüm belediyeler ayırt edilmeksizin imza yetkileri kimlerde, kimler ne yapmış, nerede neye imza atmış bakılmalı… Sonra ben imza atmamışım modası da çıktı ya hani son zamanlarda. Ver imza yetkisini yansın garibim müdürlerden birileri…

O nedenle diyorum ki; tüm belediyelerin özel şirketleri, kurumları mutlaka ince elekten geçirilmeli. Harbiden ÇEŞİTLİ GİDERLER VE GELİRLER denilince bu çeşitlerin içinde neler var. Akıma istediğimi alırım, istediğimi satarım, istediğime çeşitli gelir ve gider üzerinden istediğim işleri hallederim mi deniliyor.

Yani Muhasebeciler ve maliyeciler çok iyi bilirler.

Çeşitli gelir – çeşitli gider… Denildiği vakit.

İsteyen faturasız, imzasız istediğini istediği gibi alır, verir. Müfettişler de gelse çeşitli olduğu için bakıp uğraşmazlar ve…

“Çeşitli gelirler- çeşitli giderler”.

Bu millete böyle yapılıyorsa, devletin müfettişleri, yetkili birimleri gerçekten de “çeşitli gelir- gideri göremiyor mu?”. Hem de aylarca bakıp bakıp gitmelerine rağmen. Nasıl göremiyorlar.

Birde bizim maliyecilerin KAYITDIŞI dediği olay var ya? Acaba bu kayıt dışı bu belediyelerin özel şirketlerinde ne kadar? İktidar veya muhalefet belediyesi olsun fark etmiyor. Bunlar nasıl inceleniyor?. Kim inceliyor nasıl ve kimlerle inceliyor?

Aklıma gelmişken imza yetkisini verdikten sonra atılan her imza kendisine ait olmayınca imzayı atan yanıyorsa madem…

O vakit başkanlara neden ihtiyaç var. Bunları çözemedim. Bana biri anlatsın ne dediğim daha iyi anlaşılır. Yoksa ki bu muhasebe işinde bütün bu işler için; ÇEŞİTLİ GELİR, ÇEŞİTLİ GİDER’ ler mi denilmek isteniyor? Ben böyle anlıyorum, sizlerinde öyle anladığını sanıyorum da...

Aklıma gelmişken, “Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar üçüncüsünde…”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi
SON YAZILAR