Dün sabah gazeteye geldiğimde personellerimin yüzleri asıktı!..

Bir personelim gazeteyi eline alarak odama geldi ve…

“Erol bey bu gün tarih ve gün ne biliyor musunuz?” sorusunu yöneltti.

Sadece güldüm ve 10 Ocak 2011 Pazartesi ne oldu ki dedim.

İlk başta anlamamış gibi yaptım.

Çünkü bakalım gazetede çalışan bir personel işini ne kadar hassas bir duygu ve düşünce ile yapıyor anlamaya çalıştım.

Sözüm meclisten dışarı özür dileyerek söyleyeyim ki:

Aptala yattım…

10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü bu gün. Erol bey bizim gazetemizde tek kelime yok neden? Diyerek soru devam etti.

Evet asıl soru bu olmalıydı ki geldi.

Bende merak ettim.

Dün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü idi.

Merakımda haber yapmadım, köşe yazmadım bakalım kaç yönetici, siyasetçi hatırlayacak bakalım düşüncesini izlemek istedim.

YAZIK, YAZIK, YAZIK.

Dün bizi hatırlayan Saadet Partisi İlçe Kadın Kolları, Atasam Hastanesi ve birkaç özel dost, arkadaş ahbap o kadar.

Peki bu ilçenin sözde YÖNETİCİLERİ NEREDE İDİ!*

Ben aylardır yazıp çiziyorum.

Başbakan ÖZGÜRLÜKTEN, DEMOKRASİDEN, EŞİTLİKTEN, ÇALIŞANIN EMEĞİNDEN BAHSEDİYOR ama o bunları derken alt kademede ki siyasetçileri ona uymuyor dedim durdum.

Bu konuda ilk eleştirim AK Parti İlçe teşkilatına…

Hatırlıyorum çiçek, böcek, hemşireler günü, kadınlar günü, falan unutmayıp ilk yıllarda kapıları aşındıran AK Parti gitti.

Herkesin günün, halini hatırını soran AK Parti gitti.

Şimdilerde sadece KOLTUK, MAKAM, SİYASİ RANTLAR, SİYASİ GELECEKLER ön plana getirildi.

Nasıl olsa 2011 Genel Seçimleri var. Bakın o tarihlerde ne kadar gün varsa adaylar ellerinde çiçekler, karanfiller, falanlar, filanlar ile kapı kapı dolaşacaklar.

O zaman UTANMAYACAKLAR MI?

Gazetecileri yani halka kendilerinin haberini yaparak bilgilendiren bedava reklamlarını yapan emektar, vefakâr, çilekeş gazetecileri UNUTANLARIN unutulmasına nasıl bir bahane bulacaklar sizce?

Gazeteci kendilerine göre iyi haber, kötü haber yaptığı için TEHLİKELİDİR.

İyi haberde teşekkür yok, kötü haberde mahkemeye gidenler bunları nasıl halka anlatacak.

İşte siyasetçilerin gerçek yüzü bu!...

Muhalefeti zaten söylemiyorum.

Onların ki kim kime dum duma…

AK Parti onları bir dağıtmış ki; toparlamaya çalışana Allah kolaylık versin.

Toparlanacak halleri de yok zaten.

Sotelerde AK Partinin GEL demesini bekliyor çoğu…

Neyse siyasileri geçtik.

Yöneticilerimiz nerede!?

Yöneticilerimiz, birilikte kader birlikteliği yaptığımız muhterem Yöneticilerimiz!?.

Helal olsun hepsine.

Geyik muhabbetine herkes arıyor da bu mutlu günümüzü hatırlamayanlara sadece YAZIKLAR OLSUN diyorum.

Ne diyeyim ki.

En acı vereni ne biliyor musunuz?

Ne siyasetçilerin ki, ne de yöneticilerin bu eksikliği canımızı acıtmadı.

Samsun basınına yağ çekenleri de gördük ama canımızı yakan:

Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti oldu.

Bu Cemiyetimizin bir mesajı bile çok görmesi hatırlamaması ayıpların en büyüğü değil mi?

Onlar bile hatırlamazsa iktidar, muhalefet ve yönetici neden hatırlasın ki:

“Körler, şaşılar birbirini ağırlar”misali.

İktidar, muhalefetle iyi geçinen basınla siyasiler, yöneticiler, işadamları birbirini aradı günlerini kutladı.

KENDİ MESLAKTAŞIM HATIRLAMAZSA, ONLARA LAFIM OLAMAZ Kİ…

İlkadım Belediye Başkanım Necat Demirtaş başkanı kutluyorum. En azından hem çalışmasını hem de bu güzel ve anlamlı günü kutladı.

Nerede kaldı o boykotlar. O basın çalışanlarında birlik varmış. Bizimkilerin işadamları, siyasetçileri var. Hatırlanmak mı? O ne ki?.

İşte şimdi çok acıdım yerel basına…

Çünkü onların dostu yok - muş… Zaten yoktu kendilerini avutuyorlar.

Ne uğruna derseniz…

İyi bakın anlarsınız!...

Yazık çok yazık…

NOT: 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günümüzü hatırlayarak ziyaret eden, çiçek gönderen, mesaj eken herkese binlerce teşekkürler. Özellikle SP Kadın Kolları Başkan ve yönetimini kutluyor çalışmalarında başarılar diliyorum…