Cumartesileri uzun süredir yazmıyordum. Ama AK Parti Samsun kongresi öncesi olması nedeni ile yazmak durumunda kalmıştık. Ve dün gün boyunca kim kazanır? Sorusuna muhatap kaldım. İşin gerçeği bazı kuşkularım yoktu dersem yalan konuşmuş olurdum. Ama Köktaş’ın aday olduğu ilk gün AK Parti İl binasında ki toplantıya biraz geç gitmiştim.

Geç kalmanın semeresini olayı daha iyi okumama neden olmuştu. O gün Köktaş Başkan dedirmişti bana. Aslına bakarsanız Mustafa Acar, İshak Taşçı ve Osman Çetinkaya adaylıkları gündemde iken Acar açık ara önde idi. Çünkü Çetinkaya tek Çarşamba’ da o günler destek alabiliyordu.

Sonrasında Köktaş ortaya çıkınca her şey altüst oldu. Hatırlarsanız Köktaş dengeleri bozdu mu? diye yazmıştım. Boşuna yazmamıştım. Harbi bozmuştu.

Ama aklım Osman Çetinkaya’yı destekleyenler ile Köktaş’ı destekleyenlere takılı idi. Çünkü her iki cephe de çok güçlü idi ama en güçlü kimdi bilmek imkansızdı. İşretler gelmişti aylar öncesinde ama yine de temkinli olmak gerekirdi.

Hatta bir ara bir siyasetçi bana “Erol bey bu gün Köktaş adaylığını açıklıyor” dediğinde. “Biliyorum ki” demem üzerine bana kızarak, “Ya her şeyi de biliyor ayağına yatman yok mu öldürecek beni. Bari kim kazanacak onu da de bana” diyerek gitmişti. Ama o gün Samsun AK Parti siyaseti rotasını çizmişti.

Ve kongre gününe geldik.

Dün işin rengi kongre öncesinde belli olmuştu. Delegeler çok tedirgin ve rengini belli etmemek için adeta yırtınıyordu. Sıcağa rağmen çok fazla ortalıkta gezmediler kuytu köşelere skalandılar ki baskı görmeyelim diyerek. Kongrenin içinde girdiğimizde Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz konuştu,  Gençlik ve Spor Bakanı konuştu bir şey yok.

Ama o an geldi ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç öyle bir konuşma yaptı ki yeminle diyorum Yılmaz Tunç, Recep Yıldırım ve özellikle Osman Çetinkaya başkanın yüzleri, yürekleri alıp alıp verdi.

Her şey o konuşmanın satır aralarında sona erdi. Arınç yılların siyasetçi. Kimse aşık atamaz. Nerede nasıl tavır koyacağını mükemmel biliyordu ve onu da yaptı. Önce “Bizim AK Partili Delege macerayı sever. Onlar şimdi oturup düşünür ve kararını verir. Yeni bir teşkilatı seçerler” dedi.

Bu ilk goldü. Yani delegeye dedi ki bu salon boş Çetinkaya’yı seçmeyin. Sonra döndü salonun boş koltuklarına gözlerini dikti. Önce “İçerisi o kadar da sıcak değil dışarıda ki delegeleri içeri çağırın “ diyerek nereye gol atacağını resmen gösterdi.

Ve döndü dedi ki: “Siz Samsun olarak % 61 oy almış ve 2001 yılında kum gibi her yer insan seli ile dolu olan bir il teşkilatısınız. AK Parti kongreleri düğün, bayram, eğlence yerleri gibi olur. Cıvıl cıvıl. İnanın bir şey itiraf edeyim. Ben Manisa’da ki seçim çalışmalarımda 2001 yılında Samsun mitinginde çekilen resimleri o kalabalığı kullanmıştım. Ama bu gün bu kongre salonunda boş salon ve koltuklar görüyorum. Bu koltukların dolmamasının nedenini başka şeyler olduğuna inanıyorum. Ama bu boş koltukları Ankara’ya gittiğimde mutlaka anlatacağım anlatmaya da nasıl ve neresinden başlayıp, hangi kelimelerle anlatacağımı bilemiyorum” dedi.

İşte Çetinkaya film şeridini orada koparttı. Sonuç belli oldu.

Ama en hoşuma giden yanı kongre boyunca Mustafa Acar ile Fuat Köktaş’ın yan yana oturup, kongre boyunca birbiri ile şakalaşması ve kahkaha atmaları oldu. O kadar samimi bir hava vardı ki görülmeye değerdi. Yani kaybeden olmadı. Acar’ da siyasette duruşu ile mükemmel bir kişilik sergiledi ve gelecekte siyasi duruşu ile kalpleri kazandı. Geleceğin parlayan yıldızı oldu adeta. Köktaş Çetinkaya’yı en sonunda o da bizim kardeşimiz, onunda duygularını almak isterim diyerek birlik ve beraberliğin ilk kıvılcımlarını atmış oldu.

AK Partide şimdi çalışma ve birlik beraberlik dönemi başlıyor. Bakalım bundan sonra hangi Belediye Başkanı teşkilatını tanımayacakmış görelim. Hangi Milletvekili teşkilatını görmeden başka yerlere gidecek göreceğiz.

Bizde Haber Expres Gazetesi olarak Fuat Köktaş’ a yeni başkanlığında başarılar diliyoruz.

Hayırlı olsun Fuat Köktaş başkan…

Ben AK Parti adına en azından Samsun’ da sevindim. Sönük geçen kongre pırıl pırıl parlayarak sona erdi. Darısı diğerlerine.

Ne dersiniz.

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın.