Samsun yaşanılabilir iller arasında sınıfta kalmış…

Bu sınıfta kalmanın en birinciliğini asayiş, kültürel gelişmişlik, sosyal yaşam falan filan…

Ama şükredin birinciliklere yakın olan yerimizde var.

Yok değil hani.

Mesela Sağlık Şehri olarak ilk 20 arasında 17. sıradayız.

Hani Meşhur Çernobil faciası vardı ya!.

O patlama radyasyon sızıntısının Karadeniz’i etkilemediğini ispatlamak için Bakan oturup çay bile içmişti.

Şimdi merak ediyorum dönemin bakanının sağlığı nasıl.

Çernobil’den olsa gerek Samsun bölgesinde KANSER vakıaları olmadığı kadar çok fazla konuma gelmiştir.

O nedenle Karadeniz ve dolayısı ile Karadeniz’in diğer bölgelere açılan kapısı Samsun neden Sağlık Kenti olmasın ki.

Hasta çok olunca, hele ki Kanser hastası…

O konuda birinci olmayacağız da nede birinciler arasında yer alacağız.

Değil mi?

Diğer konuda ise,

 Asayişte ise sınıfta kalmamış çakmışız.

Ah o araştırmaları yapanlar geçmiş yıllarımızı da bir görselerdi şimdi evliye şehri olduğumuzu bile söylerlerdi!?.

Kaldı ki son günlerde terör olayları üzerinden nemalanmaya ve emniyet güçlerini köşeye sıkıştırmaya kalkışan beyinleri de görüyorum.

Ovuşturun beyler avuçlarınızı ovuşturun.

Ama hayallerinizde boğulacaksınız.

Biline…

Sonra düğün magandalarımız çoğaldı.

Her yerde var ama bizde kiler biraz daha çok sakat, sakat her ne derseniz deyin.

Ama inanıyorum ki bu kent geleceğin yıldız kenti olacak, olacakta…

Bir de beyinleri yıldızlaştırabilsek yok mu?

Bunun için insanlar kendilerini, çocuklarını yani aileler kendilerini kültürel, sosyal geliştirmelidir. Yoksa Vali, Emniyet, Jandarma ne yapsın.

***  

Şu Çarşamba enteresan bir ilçe…

Hani bizim gazetede birkaç defa yazdık çizdik.

Çarşambanın Doğuyakasında bulunan Rıdvan paşa caminin asıl adının RAHTIVAN CAMİ diyerek.

Çevre düzenlemesi, tarihi mezarların bakımı NEDEN YAPILMIYOR falan…

Sonra Kent Konseyinde alınan karar doğrultusunda Şubat ayı itibari ile RAHTIVAN CAMİ adının değişmesine, çevre düzenlemesi ve tarihi mezarların yeniden onarılarak tadilatının yapılmasına karar verildiğini ama başlamadığını, işlemlerin yapılmadığını yazmıştık.

Çok değil geçen hafta da Rahtıvan caminin tadilatının yapımına başlandığını haber yapmıştık.

Aradan çok geçmedi dün birkaç basında konu ile ilgili haber çıktı.

Kent Konseyi, Köşe yazarımız emekli Öğretmen Hasan Topuz, Konsey Başkanı Av. Safa Temiz yaptıkları araştırma sonunda ne demiştiler:

Bu camimizin adı Rıdvan paşa değil RAHTVAN CAMİİ dememişler miydi?

Peki dünkü basın ne demiş?

Rahtıvan Mehmet Bey Camii.

Buyurun buradan yakın.

Rıdvan gitti, Mehmet geldi.

Bu haberi servis eden mi, Haberi yapanlar mı yoksa Kent Konseyinde araştırma yapanlar mı yalan söylüyor.

Ben Konsey üyelerinden RAHTVAN adını duydum, yazdık ama hiç ardından Mehmet bey adının telaffuz edildiğini işitmedim.

Biz mi bilmiyoruz, bize mi eksik veya yalan söylendi şimdi merak ettim.

Eyyy, Samsun, Türkiye tarih araştırmacıları.

Lütfen gelip artık RAHTVAN, RIDVAN, RAHTVAN MEHMET BEY hangi isim doğru ise bulup çıkartın.

Yoksa bu iş arap saçından beter olacak.

Önüne gelen bu camimizin adının ardına bir şeyler takıp takıştırıyor.

Yaptıran kişinin ruhuna bari huzur verin.

Yapın araştırmanızı da…

Haberler servis edilirken bilgili ve doğru şekilde yapılabilsin.

Bizde ise yanlış biz düzeltelim, Konsey üyelerinde ise onlar, belediyeden servis edenlerde ise onlar.

Haksız mıyım?.

Camiyi yaptıran rahmetliler ile desteği olanların ruhları da huzur bulsun böylelikle…