Herkes yaptığı ile anılacak ve uğurlanacaktır Tıpkı Güngör Hocam gibi…
Hangisini yazayım ki bilemiyorum.
Günlerdir susuyorum.
Önüne gelen aklı sıra dalga geçer gibi konuşup durdu. Bazı aklı evvel kendini bir halt sananlar ise çamur attı, attı, tuttu, eveledi, geveledi durdu. Sustum. Susmaya devam edeceğim. Günü ve vakti geldiğinde bu tiplere gereken cevabı net ve açık şekilde suratlarına şamar gibi (tokat) yerleştireceğim günü iple çekiyorum. Haydi hayırlısı olsun bakalım. Konu ne hakkında derseniz, meraklanmayın zaten bildiğiniz konu ama hala zamanı var diye düşünüyorum.
***
Bir başka konu ise depremzedelerin Çarşamba’ya gelmesi ile alakalı olacak. Geçtiğimiz hafta sizlere bir haber vermiştik. Haberin ana fikrini çoğumuz kaçırdık. Aslına bakarsanız VEFA böyle olsa gerek. Konu Van depreminde sarsıntı yaşayan ailelerinden birisine Çarşamba’ dan uzanan el hakkında.
Konuyu kısaca özetleyeyim.
Çarşambalı bir vatandaş yaklaşık 12-13 yıl önce Van ve çevresine aracı ile gider. Burada beklenmedik bir trafik kazası geçirir ve kazada yaralanır. Kendisine evinin önünde kazanın olması nedeni ile Van’lı bir aile yardım eder günlerce hastanede bile kendisine bakar ilgilenir. İyileşip Çarşamba’ya döner Çarşambalı vatandaş. Yıllarca bir daha doğru dürüst görüşmeyen Çarşamba’lı ve Van’lı aileler son Van depreminin olduğu günlerde kaderleri bir biri ile bir kere daha birleştirir bu iki aileyi.
Konu o ailenin durumunu düşünen Çarşambalı vefakar Kişi depremin olması ile birlikte Çarşamba’ dan kalkıp Van’ a giderek aileye ulaşır. Evlerinin yıkıldığı ve sokakta kaldığını öğrenince aileyi alıp Çarşamba’ya getirir. Burada kendisine ait bir evi her türlü eşyası ile tamamlayarak bedelsiz olarak Van’lı depremzede aileye verir. Burası artık sizin eviniz istediğiniz gibi kullanabilirsiniz diyerek kendisine yardım eden aileye sahip çıkar.
İşte vefasının, dostluğun, yardım severliğin Karadeniz vefasının net ve açık örneğini sergiler.
Kaçımız biliyoruz bu dramı veya bu güzelliği. Bir dram içinden bir güzellik çıkıyor. Ben o Kişiye ulaşmaya uğraşıyorum. Kendisine teşekkür etmek için. Kaldı ki bu kadar vefalı insanlarımız hala varmış diyerek de seviniyorum. Allah o kişiden razı olsun. Bu gün o Van’lı ailenin bacasından dumanı tütüyor ve sıcacık bir evde oturuyor. Kaç aile böylesi duyarlılık ve vefa örneği sergiler.
***
Bir bşaka konu ise dün bir kere daha üzüntü ile saatlerce aklımdan çıkartamadığım Güngör Erken hocamın vefatı oldu. Bir insan bu kadar mı sevilir, sayılır. Eskiden hatırlayanlar bilir ki sağcı- solcu kavgası ve ayrışması vardı. Hiç birisi diğerinin acısına, sevincine ortak olmaz düşman aileler gibi idiler. Ama vakit geçtikçe her şey değişti ama değişmeyen bir olgu vardı ki Güngör Erken gibi bir Öğretmen bu İlçeye ve çevresine mükemmel bir Öğretmenlik yapmış.
Dün hayata veda ederek sevenlerini üzen adam gibi adam, Güngör Erken’ i erken uğurladık. Kendisi rahmetli ağabeyimle birlikte hemen hemen aynı dönemlerde aynı kaderi paylaşmışlardı. O da kanser illetine yakalanmıştı ve aylardır ve hatta son bir iki yıldan bu yana “Ben bu illeti yeneceğim, iyileşeceğim” derdi.
Umudu büyüktü, sevinci, heyecanı vardı. Onu hep öyle tanıdım ve öyle hatırlayacağım.
Hiçbir gün siyasi görüşünü öne sürmemiş insanı insan olduğu için sevip yardım etmişti. Çoğu bu erdemleri unutanlara adeta ders verircesine ayakta dimdik durmuştur.
Kendisi ile çok fazla konuşmadık, fazla dertleşmedik. Belki de kendisini yeri geldi üzdüm. Ama çok iyi biliyorum ki çok seviyordu ve o da benimle aynı duyguları paylaşıyordu.
Velhasıl son görüşmemizde, “Erol çok iyi çalışıyor mesleğini idrak ediyorsun oğlum. Sana Allah kolaylık versin. Ben yıllarca bu ilçeye hizmet verdim ama beyinlerin bazılarını düzeltemedim. Bundan sonra da düzeleceğini zannetmiyorum. Sen aynen devam et. Güzel konulara değiniyor, güzel yazılar yazıyorsun. Tebrik ederim” demişti. Ben ona hakkımı helal ettim inanıyorum ki o da bana hakkını helal etmiştir.
Ve son olarak dün Rıdvanpaşa Camisinde sağcısı, solcusu, siyasetin herkesimi, sivil toplum örgütleri, Milli Eğitim camiası velhasıl Çarşamba ve bölgenin ileri gelen tüm insanları akın akın geldi onu uğurlamaya. Ve uğurladık kendisini. Kendisine Allahtan bir kere daha rahmet diliyor yattığı yerin cennet mekan olmasını dilerim. Kederli ailesine sabırlar d ve başsağlığı diliyorum.
Kendi deyimi ile “ben ibadetimle, eğitimimle, yaptığım veya yapmadıklarımla uğurlanacağım”. Aynen öyle uğurlandın hocam. Uğurlar olsun hocam. Geç tanıdım erken ayrıldın.
Ruhun şad olsun…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.