Ortalık toz duman olmuş haberimiz yok, demeye dilim varmıyor. Çünkü toz duman olan bir ortamda bilgimizin olmaması imkansız. Son iki- üç gündür bir iftar yemeği muhabbetidir aldı gidiyor.

Yok şahane bir iftar olmuş. Yok berbat organizasyonmuş. Ama biz sessiz kalmışız neden kalmışız.

Eeee, sevgili can dostlarım. Madem biz sessiz kalmışız. 4 yıldan bu yana yaşadıklarımıza siz neden ortak olmadınız?. 4 yıldan bu yana çektiklerimiz, uygulananları neden görmediniz.

Sonra biz yazılarımızda hep dedik ki; Takım tutar gibi adam tutmayın.  “Keser döner sap döner” diye bir muhabbet vardır. Bir gün bu keser döner dedik. Kimse umursamadı.

Her neyse konu dedik ya iftar muhabbetidir gidiyor dedik ya!.. AK Parti sokaklara, otoparklara ve köprülere bu yıl çadır kurdu.

He he valla çadır kurdu. Adını da iftar çadırı koydular. Ama ardında neler dönüyor bilmezsiniz. Yiyip içip gidin gerisinden gelecek acıyı görürsünüz. Tatlı tatlı yemenin acı acı çıkartması vardır derler ya?. O misal…  Yani demem o ki; işin cılkını çıkarttılar.

Eskiden AK Parti denildiği vakit herkes tek vücut olurdu. Şimdi teşkilatlar ayrı telden, Belediye Başkanları ayrı, Milletvekilleri ise apayrı tellerde dans edip duruyor.

Sokakta hiçbir şeyden haberi olmayan gariban, zavallı ve körü körüne partisine inanan vatandaşlar ise iftar veriliyor gidelim muhabbetinde.

Kimse organizasyonun bozukluğundan, yemek çeşitlerinden, kimin kimle bilmem ne yarıştırdığından bi haber…

Efendim organizasyon bozukluğunu neden yazmıyorsunuz. Yahu siz kim kimle neden ve nasıl bilmem ne yarıştırıyor onu bir izleyin. Bu arada kalan vatandaşların gelecekte düşeceği hal ve şeraiti iyi gözlemleyin. Bu günlerinize dua edin. Yarın bu didişme, çekişme ve kısır yarışlar sürerse var ya!. Sokakta birbirinizi onun adamı, bunun adamı, o olursa ben olmam, diğeri olursa biz olmayız muhabbeti ile aileler ikiye bölünecek. Bence iftar muhabbetlerini, çadır soytarılıklarını bir kenara bırakmalıyız.

Sağ olsun Din adamlarımızda bu soytarılıklara çanak tutuyor. Soytarılık diyorum kusura bakmasınlar ama işi zıvanadan çıkarttıkları için artık dini inanç değil siyasi soytarılık oldu bu işler. Din adamlarımızda maşallah din dışında her bir halta yorum yapıp fetva verir oldu. Bunları kim düzeltecek derseniz.

Artık gazetecilerin düzeltme şansı kalmadı. Bunları en iyi düzeltecek olan halktır. Onlar da önüne sandık geldiğinde gerektiği gibi düzeltip sandığa gömerler ki geleceğimiz düzelsin. Aksi takdirde İmparatorlarımıza, Padişahlarımıza, despot yöneticilerimize kavuşmaya çok az kaldı.

Ki bunarı şimdiden dile getiriyorum. Yarın kimse bize demedi, uyarmadı diyerek ağlayıp sızlamayın. Gerçi mübarek Ramazan ayı yarın son buluyor da artık bu soytarılıklar da bir yıllığına kenara çekiliyor. Bir hafta daha sürseydi siz bakacaktınız cümbüşe…

İşin garibi bu didişmede birilerinin de işine geliyordu hani.

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın…