Bu haftanın gündemi Samsun İl Milli Eğitim Müdürü Hülya Ertürk Koç’un Ankara’ya bakanlığa atanması oldu. Peki, İl Milli Eğitim Müdürlüğünde geçirilen 3 yıla yakın sürede Samsun Milli Eğitimi harbiden Mille düzeyde mi?

 Kaldı ki gelen gidenin eksik olmadığı Samsun İl Milli Eğitim Müdürlük Koltuğu asaletini bir türlü bulamıyor. Asaleten- vekâleten atanıp geliyor, atanıp gidiyor. Gelen gideni, giden geleni aratıp duruyor.

En basitinden hani bir dönem Samsun’un eğitimi Kağızmanlıya mı kaldı manşetlerine maruz kaldığımız dönemde ki İl Milli Eğitim Müdürü reklamı seven ama her nedense Eğitimle gündeme çok gelemeyen birisi olarak hatırlanıyor. Çünkü o dönemde hemen her gün manşetlerden inmeyen İl Müdürü eğitimde ki kaos ve fiyasko ile yıllarca anılacak diyebilirim.

O giderken ağlamadı. Geldiğinde ki fırtına- giderken de aynı hızda ve sertlikte esti gitti.

Adı anılmaz oldu bile. Kaç kişi anımsar ki…

***   

Sonra peşine Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğüne Nevzat İspirli atandı. Garibim Müdür hemen her gece bir yatılı okulun pansiyonuna baskınlar düzenleyerek okul pansiyonlarını adam gibi tertemiz otel konforuna, temiz ve bakımına ve öğrencilerin rahat ve huzurlu bir eğitim dönemi geçirmelerine neden oldu.

Sonra eğitimde aksaklıkları görebilmek için vakitli vakitsiz ilçe ilçe, köy köy gezdi durdu.

Çok çok fazla medya ayağını kullanmadı. O sadece yaptıklarını aktardı medyaya ama yatmadı da, koşturdu durdu aylarca. Sonra ne oldu ise birileri sevmedi, istemedi. Karalamaya başladı. İyi bakın göreceksiniz eğitimde başarı basamakları ve çıtası yükselmeye ve okullarda ki hemen her şey yavaş yavaş beklenenden daha yukarılara çıkmaya başlamıştı.

Bir anda birileri rahatsız olsa gerek ki ani bir kararla başka bir yere atandı.

Talihsiz müdür buradan gittiğine bile sevinemeden orada da sıkıntılı süreçten geçti.

Yani medya, milli eğitim camiası sevmedi mi sevmez.

***  

Ve son olarak anne şefkati ile geldiğini düşündüğüm Hülya Ertürk Koç Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğüne atandı. Anne şefkati ile okullarda düzen, tertip ve peşinden mutlaka eğitimde başarı gelecek diye beklerken onu doğru dürüst ilçelerde, okullarda göremedik.

Belki gitti geldi ama Samsun içinde ve civarında turladı sanırım ki.

Medya ile, camia ile arası çok iyi idi. Yiğidi öldür ama hakkını yeme derler. Hülya Ertürk Koç’ un buraya geldiğinde ki düşüncesi fevkalade bir düşünce idi. Hedefleri doğru ve güzeldi ama ona bu düşünceleri ya unutturdu, ya da unutmasını sağladı. Belki de birileri sevmediği için yaptıklarını göstermediler. Eğitimde çok çok aman aman başarı elde edemedik. Okullaşma oranımız düştü. Belki onun yüzünden düşmedi ama okullaşma oranı düşerken, üniforma, dergi, eğitim seviyesi derken eğitim yavaş yavaş gerileme sürecine girdi.

Belki de Bakanlığa atanırken en güzel hareket bu oldu sanırım. Berkli Koç, Ankara’dan Samsun’ a daha yararlı olur. Koç’un Samsun’ dan ayrılırken gözyaşlarını tutamamasını da anlamadım. Çünkü burada belki de çalıştığı kurum içinde ve çevresinde çok sevilen birisi olabilir ama Okullara yönelerek bakarsanız çoğu Okul Müdürünün bile adını zor hatırlayacağı bir İl Milli Eğitim Müdürü olacağından kuşkum yok.

***  

Sonuç olarak Samsun’ a şimdi öyle bir İl Milli Eğitim Müdürü atanmalıdır ki; Samsun’u bilen, tanıyan, eğitim seviyesini iyi etüt edebilecek, öğretmen, okul durumlarından bi haber değil tam haberdar olan yani bu memleketin bir evladı atanmalıdır. Uzaklardan devşirme Müdürlerle bu İlin eğitimi ayağa kalkamadı bu güne kadar. Bari kendi memleketimizin çocukları ile belki kalkınır.

Ve o sorunda çözülür. Hani yıllardır bizim memlekette adam mı kalmadı? İşte o sorunu da çözecek iyi bir İl Müdürü aranmalı. Bilen var mı demeyeceğim hemen birileri giden yerini bırakmadan yenisini ayarlamış bile. Bakan ilk kez kimseyi dinlemeden dosyasına bakarak birisini atamalıdır ki… Gelen kimseye bağımlı kalmasın, ya da eğitimden başka sıkıntıya göz dikmesin. Çocuklarımızın belki bu şekilde eğitim kalitesi ile beklenenden büyük başarıları elde edebilir. Bizden uyarması gerisi Bakanlığa kalmış.