Kar sonrası Belediyeye bir teşekkür…
Hani ne yazarsak hemen birileri adrese teslim diyor ya!. Alın bunu da adrese teslim deyin. Bunu da adrese teslim etmezseniz, bir teşekkürü çok görürseniz artık ne deyim ki YUUUH demekten başka…
Geçtiğimiz hafta kar yağışı sırasında yaşananları sizlere aktarmıştık. Bu kar yağışının ani olmasına rağmen Belediyenin elinden geldiğince ana arter yolları trafiğe kapanmadan açtığını da dile getirmiştik.
Bazıları bu yazım sonrasında “Ne oldu Erol bey?” muhabbetleri yaptı. Yani ne İsa’ya, ne de Musa’ya yaranamıyoruz. İyi yazdığımızda bir teşekkürü bile hor görenler, bizi eleştirip demediğini bırakırken, Kötü yani yapılmayanları eleştirdiğimizde ise bu defa hemen karşı kıyıya geçip, “Bu adam ne yapıyor. Yine yazmış” muhabbetlerini yapıyor.
Peki gelişen ve modern çağımızla birlikte hemen her yıl üstüne koyan Çarşamba’ da zihniyetler neden değişmiyor, gelişmiyor? Mesela kar yağdı gitti. Hafta son bu güneş bile açtı. Güneş insanlara yardımcı olmaya başladı. Bizde hem cenazemiz olması nedeni ile bazı ana arter yollardan gidip geldik, Hem de haberciliğimiz nedeni ile çıktık sokakları dolaşmaya başladık. Ne görelim. Bazı duyarlı esnaflar yol kenarlarında kaldırım diplerin de ki su kanallarını yani iş yerlerinin önündeki karları küreklerle alıp alıp yola atıyorlar. Bu güzel ama kötü yanı ise araç sahiplerine idi. Çünkü yola atılan buzlanmış karlar araçların altına vurarak hasara neden oluyordu. Ama çoğu esnaf müşterilerinin iş yerlerine daha rahat girip çıkması, hem de kaldırımlarda yürümenin ve iş yerinin temiz kalması düşüncesi ile elinden geleni yaptı.
Yani esnaf ve çevrede ki insanlar dedi ki, “Adım Hıdır elimden gelen budur” Hadi bu esnaflara teşekkür edelim, onlar duyarlılık gösterip bunları yaptılar. Peki yapmayanlar. Hani bir sözümüz vardır.
“Herkes kendi evinin önünü temizlese her yer tertemiz olur”. İşte bu noktada belediyeye lafım yok. Her şeyi devletten beklemenin manası ve anlamı yok diyorduk ki. Muhabirimiz Serkan Karahan ilginç bir iki resimle birlikte girdi büroya. Aynen şu cümleleri sarf etti. “Erol bey mum dibine ışık vermezmiş ya!?. İşte o misal biz günlerdir bu haberleri kıyısından köşesinden doğal afet diyerek kimseyi suçlamadan haberleştiriyorduk. Ama Belediyenin binasının önü ile Hükümet Konağının önü kardan geçilmiyor. Buraları kim temizleyecek”.
İşte o arada adını vermeyeceğim sevdiğim bir misafirim şunları dile getirdi. “Erol bey herkes kendi iş yerini, evinin önünü temizlese bu görüntüler olmaz. Belediye ne yapsın. Hep eleştirmeyin?
Eeee, bizde onu diyorduk ama halkın rahatlığı için belediye kaldırımları ve yolları temizlemesi gerekiyor ama doğal afet bu yetişemez tamam. Ancak belediye binasının önü bile temizlenmemiş ise… Artık buna laf demiyor, diyemiyorum.
Adrese teslim mi diyorsunuz?. Evet diyorsanız bence de EVET. Yok hala inada bilinçli yazıyor diyorsanız EL İNSAF derim buna da.
Kaldırımları, yol kenarlarını halk, esnaf temizlesin belediyeye yardımcı olsun tamam. Ama birazcık düşünün Belediye kendi binasının önünü bari temizlesin değil mi?. Hükümet konağı önü, Adliye Binası önü diyecektim ki Adapark tertemiz olmuş. Bakın güzel yapılan işleri yazıyoruz.
Bu arada gelen bir bilgiyi de aktarayım. Belediye Başkanı Hüseyin Dündar mükemmel bir işe imza atmış. Her ne kadar eleştirsek bile bu güzelliğini yazmadan geçemeyeceğim. Başkan ilçede bu gün tüm Okulların eğitime başlayacak olması nedeni ile hemen hepsinin okul bahçelerini ve çevresini elinden geldiğince temizletmiş. Yani bu gün çocuklarımız okullarına temiz okul bahçelerinden geçerek girecekler. Kendisine teşekkür ediyoruz.
Ama bu demek değil ki gerçekleri de yazmayacağız. Bunları yaparken keşke belediye binası, Kaymakamlık binası önlerini de temizlettirseydi. Ama yine de bu kar yağışını kısa sürede çok sıkıntı yaratmadan atlattığı için, halka fazla sıkıntı yaşatmadığı için teşekkürler. Bizden bu kadar. Gerisine halk karar versin. Ne dersiniz?
Mutlu ve (sağ)- lıcakla kalın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.