KARANLIKTA GÖZ KIRPMAK...
"Bizi önce karanlığa mahkum ettiler. Ardından başlattığımız mücadeleyi karanlıkta verirken, Küçücük bir Işık görebilmek için yıllarca, 'KARANLIKTA GÖZ KIRPTIK' Kİ, BİRİLERİ BİZE IŞIK OLUR UMUDUYLA... Ama yıllardır karanlıktan çıkamıyoruz. Bu haber ve yazınızla mücadelemize bir kere daha, kıvılcım olup anlık bile olsa ışık göstererek, hedefe ne kadar yakın olduğumuzu gösterdiğiniz. Teşekkür ederiz."
Bu sözler Çarşamba Şeker- İş Sendikası Şube Başkanı Sinan Türe'ye ait... Başkan Türe'ye karanlıkta bile mücadelesi için alkışlıyor teşekkür ediyoruz. Keşke Çarşamba ve Samsun sizin kadar duyarlı olsaydı. O zaman Çarşamba Şeker Fabrikasını kimse kapatamaz, kimse yok olmasına sessiz kalmazdı... Başkanın Karanlıktan çıkmak için ışık arama mücadelesine, bazıları şehrin karanlıkta kalması için yırtındığı Samsun' da manzara bu...
***
Terme muratlı Mahallesi sakinlerinin, Çarşamba'ya bağlanma referandumu güme gitti. Büyükşehir Belediyesi meclisi ONAY vermedi... Halk biz ayrılmak istiyoruz dedi, Meclis EVET vereni de- HAYIR vereni de var bahanesine sığındı.
Demokrasilerde çoğunluğun sesi dinlenir. Bu karar Büyükşehir Meclisinin büyük ayıbıdır. DEMOKRASİDEN UZAK OLDUKLARININ ISPATIDIR. Bu karar inanın ki; Tarihin tozlu sayfalarında ki yerini alacak. Çoğunluğun susturulduğu tarih olarak.
Karanlığı aydınlığa ulaştırılamayan bir konu daha size...
***
23. İşitme Engelliler Olimpiyatının başlamasına ramak kaldı. Olimpiyatlar öncesi keşmekeşlikler ayyuka çıkıyor.
Mesela; Çarşamba yeni Kapalı Spor Salonu inşaatı, bir türlü bitmek tamamlanmak bilmiyor. Neresinden tutsanız eliniz de kalıyor. Su, nem, rutubet derken yapılmadan dökülüyor. Biz yazınca suçlandık, şikayet edildik. Ne oldu.
"Ameller niyetlere göredir." hadisi ne güzel bir hadis... Bu Salonun bitirilmek istenmediği ortada... İnşaatın başlaması kaç yıl oldu, salon inşaatı bitmediğine göre, demek ki ya alt yapısı ya da düşünce kirli... Umarım Olimpiyatlarda olsun salon su koy vermez...
Olimpiyatları da karanlığa itmeye çalışan zihniyetli Organizatörlerin haberi olsun...
***
Ve elbette ki son günlerdeki yazılarımı her gün okuyarak takip ettiğini dile getiren eski bir bürokratımızdan anlamlı ve manalı bir serzeniş geldi. "Çarşamba dönemimiz de altın çağ ve gelişim yaşadı" dedi. Çok haklı. Çünkü biz onlara "Muhteşem üçlü derdik."
O üçlüden sevdiğim artık abi diyebileceğim büyüğüm eski bürokrat der ki; "Samsun'a Milletvekili, bürokrat olan Samsunlu olmak zorundadır. Ne yazık ki ora güzel bir şehir ama gelen gideni aratıyor. Smasun'lu olamıyorlar. Kültürlerini, eğitimlerini geliştirmiyorlar. Dedikodu merkezini iyi işletiyorlar. Memleketlerinin değerini bilmiyorlar. Oysa Çarşamba ve Samsun siyaset ve bürokrasisi Samsunlu olmalı ve memleketlerinin değerini bilmelidir. Samsun'lu olmayanları, o ruhu taşımayanları seçtiğiniz, görev verdiğiniz sürece huzurlu şehir olmazsınız" dedi.
Eh nediyelim ki;Eskibürokat, abim emekliliğinin keyfini çıakrtırken bile Samsun'u düşünürken, Samsun'luyum havasında hala siyaset ve bürokrat olanların bu sözlerden sonra belki biraz yüzü kızarır, yüreği Samsun için atmaya başlar belki ne dersiniz...
Belki bu memlekette artık KARANLIKTA GÖZ KIRPMAYI SONA ERDİRİP, AYDINLIK İÇİN SAMSUNLU OLMAYI BECERMEK, MEMLEKETE IŞIK OLMAK GEREK.
Samsun'luluğu sözde değil özde yaşamak, gelişmiş, modern şehir olmak umuduyla,
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.