Bu tür haberleri ve haber konularını da köşemize taşıdığımızda bu ilçede yağmur gibi tepki geliyor. Bu yazı ve haberlere olumlu pek az tepki gelirken, en fazla olumsuz tepkiler ardı arkasına geliyor. AK Parti ile ülkenin çehresi değişirken eski hamam eski tas muhabbeti ile işlerin bazı bölgelerde de yürümesi veya yürütülmeye çalışılmasına bizler de halkımızda artık tahammül edemiyor.
Mesela;
Salıpazarı –Çarşamba arasında ki bir bölüm bölünmüş yol çalışması başladı başlayalı 2 bilemediniz 3 kere ilçeye haber için gittik. Gitmiyorum. Neden mi? Neden gideyim ki.
Bir giden bir de gitmeyen bin pişman… Sonra Ayvacık yolu başka bir sancı, acı, dert adına her ne koyarsanız koyun. İlgi, alaka SIFIR…
Bizim firma ile hiçbir sorun ve sıkıntımız yok.
Olamazda…
Ama bu yolların çalışması başladı başlayalı halk Çarşamba’ya gelmekten imtina ediyor. Mecbur kalanlar ise evinden gelirken, giderken suratlar iki karış beddualar, hakaretler deniz derya.
Neden?. Çünkü yollar az bir yağmurda çamur deryası, sıcakta toz duman içinde soluk almaya saniyeniz yok.
Bu yolda gelin siz gidip gelin. Peki, bu yolda ki çalışmalar bu kadar mı sürerdi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı bir gecede 10 kilometreden fazla asfalt atıyor. Alt yapısını en fazla bir haftada tamamlıyor. Bütçesi belli, Araç gereci belli… Samsun Ankara arasında yapılan yollar ortada duruyor.
Ahmet Yeni Milletvekili geçen geldiğinde demişti ki; Eskiden özel aracımızla bile 8 saatte Ankara’ya gidiyorduk. Şimdi 3-4 saatte Ankara’dasınız. Haydi, gel Sayın Vekilim Çarşamba Ayvacık- veya Salıpazarı- Çarşamba arası 20 bilemediniz 25 kilometre. Kaç dakika da gidersiniz. Ben diyeyim ki 30 dakikada gidersiniz. Bu dönemde 1 saatte gidebilirseniz horon tepin.
Çünkü çamur, toz ve akabinde aracın içinde giden insanların tüm iç organları yer değiştiriyor. Araçların halini hiç söylemiyorum. Yâda araçları sürenleri de geçtik o yol güzergâhında evi olanlara acıyorum. Ama onlara acımayanlar, onları takmayanlar var. AK Parti Çarşamba İl Genel Meclis Üyesi Mustafa Baş bile isyan etmişti. Yazıklar olsun.
Kimse tınlamadı isyanları tepkileri.
Konuşur konuşur giderler veya yazar yazar susarlar. Çok yazarsalar dava ederiz. Biz iş yapmıyorsunuz demedik ki. Hukuk ışına da çıkıldı demedik. Neden dava… Korku vermek için…
Sonuç olarak hani bir söz vardı; Dünya uzaya gidiyor biz hala yayayız. Bu kafa ile yaya bile kalmayacağız. Çünkü altımızda ki araçlar bile takır takır oldu.
Gelelim olayın başka boyutuna:
Salıpazarı yoluna Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın müdahil olduğunu duydum. Müdahil derken Salıpazarlı vatandaşların tepki ve şikâyetleri, serzenişleri, dinlemiş ve Karayollarına konuyu ileterek işi hızlandırın talimatını vermiş…
Sonra Çarşamba Ayvacık yolu üzerinde ki Beylerce ve Beyyenice Köyü arasında ki kısacık yol sıkıntı, şikâyet ve tepkilerini de şahsım Milletvekili Ahmet Yeni’ ye ilettim.
Sonra her iki ilçede de kısacık bir süre bir ivme yaşandı.
Sevindik. Başladı bitecek diyerek.
Bu sevincin neticesinde Salıpazarı bir nebze hızlanırken, Çarşamba’da 500 falan metrelik bir alanda tek şerit yol asfaltlandı. Millet isyanlarda. Ortada Karayollarının tek yetkilisi de, açıklaması da yok.
Samsun Karayolları 7. Müdürlüğü ile defalarca iletişime geçmeme rağmen bir yetkliye ulaşmak ne mümkün.
Tıpkı yol çalışması gibi kimse ortalarda yok.
Oysa sürekli buradayız deniliyor ama ortada kimse yok.
Sözün özü;
Bakan, Milletvekili, Karayolları kimse takmıyorsa…
Kaldı ki, Karayolları rakibi olarak Havayollarını görüyor olmalı ki karayolları ile hiiiç alakası yok sanırım. Aradığınızda neredeler bir bilseniz? Şaşarsınız.
Neyse o bizde kalsın. Mesaiyi çok severim de benden çok sevenini hiç sevmem. Bunlar mesaiyi de yolları da çok seviyor anlaşılan ki ulaşılamıyor…
Santral memuru “Bana söyle” demez mi birde konuyu.
Sorduk: “Ayvacık- Çarşamba, Çarşamba- Salıpazarı arasında ki bölünmüş yol yapımı hakkında bilgi alabilir miyiz?”
Santral memuru, “Bilgim yok, birileri gelince söylerim” dedi.
Eh Müdürü, Müdür Yardımcılarını geçtik, santral memurundan bilgi almaya kalkarsanız olacağı bu. İşte bu mantıkla diyorum ki;
Vatandaş ağlamış, sızlamış, kaza tehlikesi geçirmiş, çamur deryası içinde kalmış kimsenin umurunda değil.
Ki vatandaşın aracı bozuk yol nedeni ile arıza yağmış, evine çamur, toz deryası içinde giren çıkamamış, çıkan girememiş kimin umurunda ki!...
Nasıl olsa ihale ortada, süre ortada, yetkililer ortada da…
Bu işe, bu yol çalışmalarına BAKACAK BİR BABAYİĞİT YETKİLİ YOK ORTADA.
En kötüsü bu…
O zaman bu konu için artık tek müracaat yolu kaldı diyecektim ki aklıma getirdi vatandaşlar.
BİMER…
BİMER de işi halletmezse, Başbakan da takılmazsa işte o zaman işimiz kaldı ALLAH’A…
Allah sonumuzu hayır eylesin.