Ocağımıza Mart karı yağdırdı denilir ya hani?. Mart karı harbiden yağdı İlçemize. Hem de öyle bir yağdı ki herkes bir yandan sevinirken diğer yandan da çilesine düştü. Kar yağışı bir gün önceden başlamasına rağmen özellikle dün sabah saatlerinde ilçede trafik adeta felç oldu. Vatandaşların kimi hemen başladı alttan alta homurdanmaya, kimi ise belediyenin yeterli çalıştığını dile getirdi.

Bizim Muhabir ise akşama kadar en az 5 defa adeta elbise asar gibi habere gidip geldikçe sobanın başına geçip kendisini kuruttu. Bir Serkan’ ı çamaşır ipine asmadığımız kaldı. İşin muhabbeti ama Muhabirimiz ve kendim haber öncesinde yeni büromuzun yol kenarında ki kaldırımını temizlemekle uğraş verdik. Akabinde bizi gören vatandaşlar ellerine kürek aldı başladı temizliğe.

Ama ne hikmettir saat 14.00 a kadar özellikle Yunus Emre Caddesinden bir belediye kepçesi bir kere geçmedi ki yol normale dönsün. Bu belirttiğim saatte kepçeler ikişer ikişer geldi yol açmaya başladı ama tam evlere şenlik. Ana arter yolları açıyorum diyen kepçenin birisi ara yolların giriş çıkışlarını tamamen kapattı. Hele bir tanesi vardı ki tam evlere şenlik. Gülsek mi ağlasak mı?

Vatandaşlar ki özellikle bayanlar, yaşlılar kaldırımların kapalı olması nedeni ile yolda yürümek zorunda kalınca şuursuz sürücülerin hızla gitmesinden garibanlar baştan aşağıya karlı su ile ıslandılar. Ama ya o bahsettiğim kepçeye ne demeli. Bir ana arter yolda, bir ara arter yolda. Kim el kaldırsa giriyor şahısların evlerinin önüne kadar yol açıyor. Oysa asıl ve ilk işi ana ve ara arter yolların trafiğe açılmasını sağlamaktı. Demek ki özel sipariş işler es geçilmez- miş. Uzakta kalan gariban vatandaş ölsün anlayacağınız.

Her neyse sadece belediye değil di elbette ki bu sıkıntıyı yaşayan. Köy ve İlçe Özel İdare de nasibini aldı bu kar zahmetinde.

Karayollarına ve bu saydığım yerlere bağlı kepçeler özellikle Salıpazarı ve Ayvacık yolunda adeta ralli yaparcasına son hız yol açtılar(!). Biraz iyi iyi olmasına da yollar tam açılmadan bir de ne görelim. Ana yol bırakılmış çoğu benzin istasyonlarının yolları, bazı şahısların evlerine giden yolların açılması ile meşgul mübarekler. Şimdi Müdürler ne yapsın. Hangisinin peşinde koşsun.

Suç kim de?. Sadece kendini düşünen vatandaşlar suçlu bana sorarsanız. Ben yaşayayım, tanıdığım adama yolu açtırayım gerisi yaşamasın, evinden çıkmasın der gibi.

Sonra Ayvacık yolundan sabah yürüyerek iş yerine geldim, öğleden sonra yürüyerek geri Köye gittim. İnsanlık kalmamış. Yolda hadi insanları almıyorsunuz bari biraz insaflı olup yaya giden vatandaşları rezil etmeyin. Soğuk yemiş vatandaşın yanından rüzgar gibi geçerek su ve kar içinde bırakmasına anlam veremedim. Sonra bir de Belediyenin kamyonet ve kepçelerinin bu arenada tırısa gidip gelmesini de sormak isterim. Ne vardı ki Ayvacık istikametine zincirleri ile son hız gidip gelen araçlar. Yahu bu milletin cebinden çıkan paralarla alınan araçların lastikleri zincirlerle asfalt üzerinde tırısa giderek yıpratılması ne anlama geliyor. Sonra da diyorlar ki eleştiriyor. Neden eleştirmeyeyim ki. Bu paralar bu milletin cebinden çıkmıyor mu?. Benim, sizin, onun başkasının yani. Nasıl olsa devlet malı deniz öyle mi?..

Son olarak kar yağdı ama kime, nereye yağdı bilemedik. İş yerleri önünde ki kar dağları ilçenin kara yüzünü gösterdi. Doğal afet hikayelerini geçin de birazcık bağıra bağıra gelen kar yağışına personel yetersizliğini de bahane etmeden hazırlıklı olun yeter. Vatandaş rahatlamak için belediyeye su, kanalizasyon falan ücreti ödüyor. Neden- miş. Rahat etmek için. Ama rahat ettik mi? Bence hayır. Siz ne dersiniz?

Mutlu ve (sağ) – lıcakla kalın…