Gülmekten kırıldım dün. Diğer deyimle karnım ağrıdı. Biliyorsunuz bir kaç gündür ÇTSO Başkanı Ahmet Yılmaz'ın bulunduğu ÇTSO' yu yazıyoruz. Hep diyorum kişilerle asla işim yok. Hele hele Yılmaz'la hiç işim yok.  Ben bizi temsil ettiği dillendirilen ÇTSO'nun hiç bir iş yapmadığını yazıyorum.

Dün aniden bir telefonla tüm STK Oda Başkanlarının katılımı ile yemekli bir toplantı düzenlendiği haberi geldi. Davetlisiniz denildi ve davete icabet ettik. Ama her nedense daha ilk dakikalarda hava belli oldu. Her ne kadar bu toplantı 15 gün önceden belirlenmişti ısrarla dese de Başkan Yılmaz, yine de bu toplantının zamanlaması fena sırıttı be başkan...

Dedim ya 15 gün önceden planlanan toplantıya habire vurgu yapmak bir sıkıntı olduğunu gösterdi. Şimdi bir de başka yerden bahsedeceğim ama bu sefer olmayacak. Başkanı seviyoruz deyip bu sözü yazarsak belki kırarız.

Ama Başkan Ahmet Yılmaz'ı kutluyorum. Bu kadar eleştiriye rağmen selam veriyor, sohbet ediyor, şakalaşıyor. İşte makamında kin, garez, nefret tutmamak bu olsa gerek. Başarı da böyle gelir.

Her neyse Başkan Yılmaz konuşmasına başladı "ÖNÜMÜZÜ KESİYORLAR" demeye. Bitirdi  "ÖNÜMÜZÜ KESİYORLAR" diye. SÜREKLİ ÖNÜMÜZÜ KESİYORLAR. KİMSEYE RAKİP DEĞİLİZ, AMA BİZİ RAKİP GÖRÜYORLAR. PROJELERİMİZİ ENGELLİYORLAR. BİZ BU NEDENLE KONUŞMUYORUZ, BASINLA PAYLAŞMIYORUZ" dedi.

Çok şey anlattı ama biz hepsini yazsak yer yetmez. Zaten gazetemiz tabldot ebadında ya!. Fazlasına lüzum yok. Elbette yine iş bize düştü. Sanki bizden başka  DONKİŞOT yok bu ilçede...

Başkan Yılmaz'ın kendisine sordum. "Başkan sürekli önümüzü kesiyorlar diyorsunuz. Kimseye rakip değiliz ama bizi rakip görüyorlar diyorsunuz. Kim bunlar dedik".  Şimdilik açıklamayacağım dedi durdu.

Ama aklında hep bizim tepki dolu, serzeniş dolu, Başbakana yapılan çağrılarımızın telaşı olsa gerek ki günün bombasını dil sürçmesi de olsa Başkan Yılmaz yaptı. Bir ara Gıda OSB için Şeker Fabrikasının 900 dönümlük arazisine talip olduklarını belirttikten sonra temelini atan Rahmetli Erbakan hoca'yı anmak istedi. O noktada aynen şunları dile getirdi.

Yılmaz, "Şeker Fabrikasını anarken şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Şeker Fabrikasının temelini RAHMETLİ EROL HOCA ATMIŞTI". Haydaaa buradan yakın şimdi.

Başkan Yılmaz, koskoca siyasetçi, yılların hem de kendisinin siyasette ki hocası olan Rahmetli ERBAKAN HOCA'YI BİR SANİYE DE YAPTI EROL HOCA!?. Bu ne iş çözebildiniz mi?. Ben hala yazdıklarım da iddialıyım...

Ha bu arada önlerini kesenleri ve projeleri engelleyenleri öğrendik. Yarın bu konuda ilgili kişi ve kurumlarla da gereken soruları sorup cevaplarını alacağız.

Siz böyle bir şey yaptınız mı?.

Proje, hizmet noktasında engel misiniz?.

Rakip olarak mı görüyorsunuz?.

Bu soruları sorup cevaplarını da alabilirsek sizlerle paylaşacağımdan asla şüpheniz olmasın.

Bu siyaset bu defa çok çılgın geçecek. Demedi demeyin. Başkan Yılmaz bile bu kadar telaşa düştü ise Başkan olmayı hayal edenlerin ruh halini siz düşünün.

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...