Gelişen ve değişen Dünyamızda bizi bekleyen çok çok hayati bir tehlike var.
Her geçen gün bu gerçekle yüzleşmeye bir adım daha yaklaşmaktayız.
Bu sorun, insanlığın gelecek yıllarda savaşlar verebileceği, stratejiler geliştirebileceği bir husustur.
Nedir bu sorun? “SU KITLIĞI”
Evet
Birçoğumuz farkında değiliz ama su kaynaklarımız günden gün eriyor.
‘Su stresi’ yaşayan ülkemiz gelecek yıllarda, ciddi su sorunları ile karşı karşıya kalacaktır.

Okuduğum bir haberde, uzun zamandır dile getirmek istediklerimin birçoğunu Prof. Dr. Yusuf Demir dile getirmiş….

Demir, su kıtlığı sorunu nedeniyle 2030 yılına kadar 1 milyara yakın insanın yaşadığı yeri terk etmek zorunda kalacağını söylemiş.

Bu gerçekten ciddi bir sorundur.

2040 yılına kadar, dünyada 18 yaşın altındaki çocuklardan dörtte birinin yaklaşık 600 milyonun aşırı yüksek su stresi olan bölgelerde yaşayacağı tahmin edildiğini belirten Demir ayrıca, Dünyadaki sulak alanların yarısından fazlasının ortadan kaybolduğunu, iklim değişikliğinin dünyadaki hava ve su kalıplarını değiştirdiğini ve buna sebep bazı bölgelerde kıtlıklara ve kuraklıklara, diğerlerinde sellere yol açtığını belirtti.

Prof. Demir’in“Sadece tarımsal sulamada değil, evsel kullanımlarda da ciddi sıkıntılar ile karşılaşabiliriz. Aylardır uzmanlarca yapılan uyarılara rağmen kriz büyüyerek devam etmekte. Orta ve uzun vadeli yapılacaklarla ilgili devletimizin ilgili birimlerinin önemli çalışmaları var. Problemin temelinde kısa vadede yapılması gerekenler, sorumluluk sahibi kişi ve kurumların konuya sahip çıkması geliyor.” Şeklindeki sözleri, su tasarrufu ve dengeli kullanımına ilişkin önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çekiyor.

Yetkililerin artık bu soruna karşı bir önlem alması gerekmekte ve acil olarak çalışmalar başlatmalıdır.

Yoksa kapımıza dayanacak tehlike bizleri felakete sürükleyecektir.