Hep siyasetten dem vurmayalım. Biraz da gündemden dem vuralım ne dersiniz. "Her musibetten bir hayır çıkar" derler ya!.

Dün üzücü bir kazadan güzel haberler çıktı. O haberler inanın çok heyecanlandırdı ve sevindirdi.  Dün sabah saatlerinde gelen telefonla koşturduk Yeşilırmak Mahallesine...

Yeşilırmak Mahallesinde özel  bir otomobil ırmak sularına gömülmüş. Haberin detaylarına indikçe de güzel haberler gelmeye başladı. Çarşamba Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfın da görevli Hanife Yeşim İleri otomobili ile görevine giderken karşıdan hızla gelen  araçtan kurtulmak isterken direksiyon hakimiyetini kaybederek soğuk sulara araçları ile birlikte gömülmüşler.  Sonrası daha güzel haberlerle dolu.

Mesela, Askerleri bu güne kadar hep cephelerde ki başarıları ve kahramanlık olayları ile anarız. Hiç halkın içinde yaptıkları güzel işlerle yaptıkları ile anılmaz mı? Bence anılmalı?. TSK artık kabuğunu kırmalı. Askerin her yaptığı öcü görmüş gibi üzeri kapatılmamalı. Mesela bu olayda fedakarlığı kahramanlığı, komutanların gösterdiği hassasiyetleri mutlaka göz önüne alınmalıdır. Konu nedir. Dünkü kaza haberi üzerine olay yerine gelen Jandarma Bölük Komutanlığında vatani görevini yapmakta olan Jandarma Er  Faik Tuna Yıldırım , ırmak sularının içinde yardım edin haykırışlarına dayanamayarak askeri elbise ve botları ile canını hiçe sayarak suya atlıyor ve iki yaralı bayanı ip yardımı ile de sudan kurtarıyor.

O anları Jandarma Er  Faik Tuna Yıldırım, olay sonrasında komutana anlatırken, "İlk bayanı çıkartırken (Hanife Yeşim İleri'yi kastediyor) panikledi ve az kalsın beni boğarak öldürecekti. Bir süre suyun altından onu çekerek kıyıya kadar getirdim ve yukarıya doğru ittim kurtardım kendimi de bu arada ayağımın yere bastığını hissedince kurtardım. Diğer bayanı rahat çıkarttım sudan. O kadar haykırışa duyarsız kalamazdım" diyerek olayı anlatırken yakaladık.  Olayın sonrası daha güzel. Yaralıların hayati tehlikesi yok. Çok güzel. Olayın sonucu güzel.

Ama kör olası güzel olmayan lanet iş, KAZA YOLUNA DÖNEN AMA YETKİLİLERİN GÖRMEK İSTEMEDİĞİ, GÖRMEDİĞİ O BÖLGEDE Kİ HEYELANLI YOL. Bu güzergahta henüz bir hafta önce YEDAŞ aracı ile Okul servis aracı kafa kafaya çarpışmış ve ölümden dönmüştü çocuklar ile YEDAŞ personelleri..

Sorunlu yol. Sorunun  bir başka boyutu ise yolun Belediyeye mi, Özel İdareye mi, Karayollarına mı kime ait olduğu beli değil. Herkes bir birine atıp duruyor bu alanı. Sanki bu alan belalı bir yermiş gibi. Herkes görevden kaçıyor. Oldu olacak Samsun Valisi Hüseyin Aksoy bu feryatları duyup bizzat kendisi yaptırması umuduna düştük artık...

Bu bölgede ki sıkıntıları defalarca haberleştirmemiz sonrasında Belediye asfaltlama çalışmasını yaptı, etraftaki çöplerin bir kısmını kaldırdı ama sonra yine kimse tınlamadı. O bölgede hala çöpler diz boyu, heyelan, toprak kayması gibi olaylar durmak bilmezken, olayı çözecek yetkili bulmakta büyük problem. Asıl sorun DSİ'nin bu yol bölgesine başlayıp bitirmediği set çalışması. Neden yarım bıraktı o da ayrı bir olay... Oysa DSİ Bölge Müdürü bu konularda çok hassas ve çok duyarlı bir isim. İnanıyorum acil şekilde buraya el atacaktır.

Ama o alan yapılana kadar dün, bugün bu bölge için herkes tepkili.  Herkes isyanın eşiğinde. Ya bu kısacık bölgeyi onarın, yolu genişletin, önlemleri alın ya da bu yolu kapatın. İnsanların canı bu kadar ucuz mu?

Dün meydana gelen olayla Jandarma Eri'nin duyarlılığı olmasa ne olacaktı?  Bu yolda her zaman bir Jandarma Er'i olmayabilir. O askeri gözlerinden öpüyorum. O çığlıklara duyarsız kalmayıp başkaları gibi seyretmediği için. Onların Komutanlarına da şükranlarımı iletiyorum ki böyle bir askere sahip olup onun bu duyarlılığı için teşekkür ederek onu tebrik ettikleri için. Ama her kazadan bu kadar güzel sonuçlarla çıkılmayabilir. O zaman yetkililer her kimse bu yolu görmeli diyorum.

SYDV personeli, Hanife Yeşim İleri'nin eniştesi Mehmet Bediz'in deyi mi ile  "Bu yolun yapılması için illa birilerinin ölmesi mi gerekiyor?. Kimse ölmeden bu yolun yapılması için Çarşamba ve Samsun yetkililerini duyarlılığa ve çözüm arayışına değil çözüm getirmesi için çağrıda bulunuyorum.

Başka Okul öğrencileri, Yeşim'ler, Selda'lar bu kadar berbat kazadan güzel sonuçlarla kurtulamayabilirler. Kimse böylesi kazalarla üzülmesin. Ailelerin ocakları ve yürekleri  yangın yerine döndürülmesin yeter...

Bu herkese güzel bir ders olması umuduyla...

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...