Dün ani bir kararla Samsun Valisi Hüseyin Aksoy Çarşamba'ya geldi.  Aksoy gelirken beraberinde yağmurları da getirdi. Bu geliş umarım bereketli olur.

Tüm ülkede olduğu gibi Çarşamba'da da siyaset tek kutuplu devam etmeye çalışıyor. İki günden bu yana MHP adayı hakkında yazılar yazıyoruz. Bizi arayanlar MHP yükselişteymiş doğru mu? diye soruyor. Ya biz anlamıyoruz ya da millet bizim yazdıklarımıza kinayeli cevaplar veriyor. Oysa mesele kucaklama meselesi, seçimi alır almaz meselesi değil. Anlayan herkes bizi anladı bi onlar anlayamıyor?.

Her neyse konu yine MHP değil. Onlar tahterevalli de oynamaya devam ediyor. Bir yukarı bir aşağı. Alışıklar zaten.

Asıl konumuz Vali Aksoy'un Tarım ovası Çarşamba'ya gelişinde ki gizem...

Evet, herkes bu gelişi başka işlere yordu. Ben dillendirmeyeyim ama hani haklı da olunabilir. Çünkü ziyaretler öyle enteresan noktalara oldu ki; akıllara bu soru işaretlerini de getirmemesi şaşırtıcı olurdu. Ama biz ziyaretlerin halisane olduğuna inanıyoruz ve iyi de oldu.

Çünkü aylardır İlçe de bir Organize Sanayi Gölgesi muhabbetidir aldı başını gidiyor. O muhabbeti ilk ortaya atan Yusuf Kefeli idi kendi gitti proje kaldı. Ahmet Yılmaz Şeker Fabrikasının yerine göz dikerek işe el attı. Sonra çark etti.

Şeker Fabrikasını,arazisini kurtarma çalışması yapması gereken Yılmaz'ın; araziye göz dikmesi sonrası kendisini ziyarete gelen CHP heyetinin yanında bulunan Şeker-İş Sendika başkan yardımcısına serzenişte bulunmuştu. Oysa yeri ve vakti orası değildi. Gidip Şeker-İş Başkanı Sinan Türe'yi ziyaret ederek bu serzenişini, yanlış anlaşılmayı kendisine makamında anlatabilirdi. CHP ile ne alakası vardı kimse çözememişti?!.

Her neyse, konu dün bir kere daha Vali Aksoy'la gündeme geldi. Sorduk OGSB yapılacak mı, Samsun Ticaret Sanayi Oda Başkanı Murzioğlu karşıymış ne dersiniz dedik. Aslında Murzioğlu dışında sermayenin de karşı olduğunu ima ettik amma yine de Güzel cevap verdi Vali Aksoy: "Her şey istenir normaldir ve yapılması için çalışılır. Herkesin fikrine saygı göstermek lazım.  Kimsenin fikrine karşı gelemeyiz" dedi. Amaaa!

İşte o amma da şunu dedi. Organize Sanayi Bölgesini kurmaktan çok içini doldurmak, üretim yapabilmek önemlidir. Yani Türkçesi dedi ki Vali Aksoy; "Eyy ÇTSO Başkanı Ahmet Yılmaz, hayal görme uyan! Yapamazsın buraya OGSB'yi. İçini dolduramazsın. Sana da bunu kurdurmazlar" demeye getirdi.

Bu eleştiriyi anlamak lazım. Çalışmıyor demedik, yapamaz demedik. Ama üye esnaflar der ki: Önce Esnaf Kefalet Kooperatifinin üyelerine verdiği kredi desteklerinin onda birini kendi üyelerine ver ve destek ol ki; önce sen ve üyelerinle birlikte ayakta kal. Sonra OGSB'yi düşle...

Aksi takdirde Samsun, Çarşamba'ya OGSB, falan filan istemedikçe sen hiç bir şey yapamazsın. Yaptırmazlar. Biz istemezük demedik, demiyoruz. Başka birileri İSTEMEZÜK diyor. Neden?. Çünkü ellerinde ki malzeme bitecek, güçlü bir Çarşamba, Samsun'u yerle yeksan edecek. O makamlar göstermelik olacak. Kim ister güçlü bir Çarşamba'yı...

O nedenle sen önce üyelerine destek ol, Çarşamba'yı ayağa kaldır, esnafı ayağa kaldır sonra OGSB, Tarımsal Sanayi hayallerini herkes desteklesin. Tarımsal sanayi için ilk adımı at, attır gör sana kimler koşarak gelecektir.  Aksi takdirde bu gidişle OGSB ve diğer işler, projeler ne hüsrandır ki; hayalden öteye gitmez, kimseye bir şey sa-ta-maz-sın...

Ve diyorum ki: Yağmurla gelen Vali Aksoy, çok şey anlattı...

Onun gelişi çok şeye gebeydi ama iyi sözlerle moralleri düzeltti gitti. O yeter sanırım. Haksız mıyım...

Mutlu ve (sağ)lıcakla kalın...