Son günlerde Çarşamba’ da adeta haber patlaması yaşıyoruz.

İnanın geçtiğimiz aylarda günde iki haber bulmakta zorlanırken bu gün hangi haberi girelim diyerek tereddüt etmeye başladık.

Allah bol haberler versin yeter ki dert yanmıyoruz.

Ama sıkıntımız haberleri yaparken hangisini yapsak derdine düştük.

Çünkü o kadar haber var ki.

Çoğunluğu şükür bu ilçemizin gelişmesi adına yeni yatırım ve hizmetlerin haberi.

Bazı kesimler bizim yaptığımız haberlerde hep ön yargılı davranıyor ama işin aslını bilenler bunun ön yargı değil gerçekler olduğunu şükür ki biliyor ve ona göre konuşup destekliyor.

Mesela Çarşamba Kaymakamı Caner Yıldız bana göre bu İlçeye gelmiş en önemli isimlerden birisi.

Hatta en mükemmeli olacağına şimdiden iddiaya girerim.

Bunu bizimle olan değil vatandaşlarla olan diyaloğu ve sevgi gösterilerinden algılayabiliyorum.

Örnek, ilçeye gelir gelmez Göğceli Mezarlığı arkasında belediye ve Kaymakamlık tarafından yaptırılan Romen mahallesine defalarca giderek burada ki insanların dertlerini yakından dinledi yardımcı oldu.

Bu gün o bölgeye gittiğimiz anda sevgi gösterisi dikkatimizden kaçmıyor.

Birileri bunu suiistimal etmek için, “Bana da bedava para, malzeme verilse bana bedava vereni bende sever överim” diyerek konuşmaya başladılar. Peki şu anda o bölgede ki insanlarımız neden eskisi kadar dert yanmıyor sizce?

Devlet olarak Kaymakam Yıldız gereken desteği ve önderliği yaptı. Bundan sonrası onların çalışkanlığına kalıyor. Onlar çalışmazsa artık onlara da eskisi gibi bedavadan yardı ve destek yok. Ama edilen yardım ve destek onları kamçılamış ki daha çok çalışmaya ve devletten beklememeye başlıyorlar yavaş yavaş.

Sonra İlçe Hükümet konağında tadilata başladı. Bazı kesimler bunu da eleştirdi. Ama önce ki gün Kaymakamlık binasına gittiğimizde herkesin ağzı bir karış açık kaldı. Gören hayranlığını belirtmeden geçemiyor. Çünkü Hükümet konağı devlete yakışır bir şekil aldı. Gelen misafir en mükemmel bir mekanda karşılanıp ağırlanabiliyor. Bunu bir de misafirhane veya büyük bir yatırımla yani lüks bir otelle süsleyebilsek Çarşamba daha da mükemmel olacaktır.

Herkesin dilinde hala bu ilçeye ne yatırım yapacak, köylere nasıl hizmetler götürecek muhabbeti var.

Hani bizim ilçenin dedikoducuları var ay!. Hah onlar için diyorum.

Onlara da şu mesajı yollayalım. Kaymakam Yıldız sanırım gece yatarken bile rüyasında Çarşamba’ya hangi yatırımı, hizmeti getiririm düşüncesi ile yatıp o rüyalarla uyuyup onunla kalkıyor. Bizim halkımızı bilirim. O riyalar, hayaller bitmez diyecekler. Ama Nasrettin Hocanın dediği gibi “ YA TUTARSA?!.”

İşte mesele bu noktada. Bu İlçede kırgınlıklar, küskünlükler, Sivil toplum örgütleri ile Muhtarları, esnafı, vatandaşı dedikoduyu bir kenara bırakıp mülki amirleri ile el ele vererek mücadeleye ve hizmete başlasalar. Burun kıvırmakla, bananecilikle veya uzaktan atıp tutmayla bu işler olmuyor. Gönül birliği ile çalışmak gerekir. Bunu da gönülden yapan, bu gün varım yarın başka yere gider keyfime bakarım değil; Bu İlçeye ne kazandırabilirim düşüncesinde olan Yıldız kadar olmaya çalışmalıyız. Bu İlçenin büyük işadamları, burada kazanıp gidip başka yerlerde yiyenleri, Samsun’ da oturanları hani neredesiniz?

Bakın Çarşamba kısa sürede nasıl şaha kalkacak.

Kaldı ki sadece bu hizmetlerde düşünen Kaymakam Yıldız’ı dinleyip onun fikirlerini ve projelerini desteklesek ne yolsuz, susuz köyümüz kalacak, ne hizmet gitmeyen mahallemiz, ne de kendi içinde büyük, küçük İlçeyiz muhabbetleri kalacaktır. Çarşamba’da kazanan burada harcamaya, dışardakiler de buraya akın etmeye koşacaktır ki o gün iş işten geçmiş olmayacak mı sizce de?..

Siz yeter ki Yıldız’ı dinleyin, onunla bu yola çıkın. O yürürken bazılarımız onunla yürüsün, birazımız da koşsun. Sonunda kazanan Çarşamba olacaktır. Kaymakam Yıldız 3-5 sene diğer Kaymakamlar gibi görevini yapıp gidecektir. Ama o gittikten sonra adının baki kalması önemlidir. Kanımca da Yıldız adını Çarşamba’nın tarihine altın harflerle kazıyıp, unutulmazlar arasında ki yerini alacaktır. Ben şimdiden söylüyorum. Sonra demedi demesinler. Burun kıvırıp, köşelerden sallayanlara duyurmak gerekir. Ne dersiniz?

Mutlu ve (sağ)- lıcakla kalın…