“Eskiye rağbet olsaydı, bir pazarına nur yağardı”
Çarşamba son yıllarda aldığı başarılarla her alanda yükseldiği için, özellikle 2009 yılından sonra düşüşe geçtiğini resmen söylemeliyiz. Bu düşüşte sadece geçtiğimiz yıl Çarşambaspor takımı Bölgesel Amatör Liginden 3. Lige, Samsunspor takımı Bank Asya Liginden Süper Birinci Lige çıkarak tek sevincimiz olmuştu. Siyasette pek fazla değişim olmamıştı. AK Parti arayı daha da çok açarak CHP ve MHP ile açık ara yarışmada her yeri sürklase etmişti.
Ancak gelin görün ki: Samsun siyaseti ile Çarşamba siyaseti iyileşeceğine, daha da kötüleşti. AK Parti her ne kadar oy arttırsa bile muhalefet ilerleme yerine kendi içinde bir birini yemekten AK Parti ile uğraşmaya ve arada ki açıyı ( oy kaybını) kapatmaya yönelik tek hamle yapamadılar.
Çarşamba’ da AK Parti Ahmet Yılmaz veya Mehmet Köse ile ilçe başkanlığını değiştirse de oy düşüşü yaşamadan elinde ki gücü iyi kullanarak liderliğini sürdürdü. Köse oy oranını daha da arttırdı üstüne üstlük. Bundan sonra da çok büyük bir gaf veya hata yapmazlarsa aynen devam edecek gibi görünüyor. 2014 yılında yapılacak Belediye Başkanlığı seçimlerinin en hazır partisi AK Parti hiç kuşkusuz. Hala da aynı şekilde gücünü kaybetmeden ilerliyor. 2014 yılına daha çok var ama öncesinde diğer partilerin İlçe Başkanlıkları çok önemli. O nedenle bu gün CHP kongre sürecine girdi.
CHP de Prof. Dr. Haluk Koç sevgisi o kadardı ki o sevgi ile 2 Milletvekilini garanti yaptılar. Ama ne yazık ki Koç kimi kendisinin yanında TBMM ye taşıdı ise hep sırtından hançerlendi. Geçen Dönem Suat Binici ile bu defa da gelen fısıltılara göre İhsan Kalkavan ile hançerleniyor. Bu sevilen adam Koç’ un bu ihanetlere gelmesinin ana nedeni yüzüne gülüp, ardından çok oyun oynanmasından kaynaklanıyor. Ama CHP bakalım bu defa bu süreci nasıl düzeltip iktidara yürüyecek. Ya da CHP de İlçe kongresinde Av. Nami Kaya’nın yerine bakalım ne kadar güçlü ve konsensüs oluşturularak çıkartılacak tek liste ve aday çıkacak bekliyoruz. Hep birlikte göreceğiz.
MHP’ye gelince:
MHP konsensüsü bırakın iki partili bir raya gelmeye korkuyor. MHP de o kadar çatlak ses var ki? Kime yaklaşıp ne olacak şeklinde soru sorsanız cevabı hazır. “Genel Başkanımıza saygımız sonsuz. Biz dava adamıyız. Ama şununla, bunlarla, şu grupla asla bir araya gelinmez, seçime girilmez…” Peki kimle bir araya gelinirse Çarşamba’ da MHP oy arttırır, iktidara yürür ve Milletvekili sayısını çıkartır dediğimizde net cevap kimseden gelmiyor.
Onlara bakarsanız her grup kendi içinde güçlü. Ama asıl güç sanırım mevcut yönetimin elinde. Çünkü onların arkasında yine bana kızacak ama her ne kadar perde önüne çıkmasalar da İl Genel Meclis Üyeleri İbrahim Fırıncı ve Eski İl Başkanı, Milletvekili adayı, Büyükşehir Belediye Başkan Adayları İbrahim Özyer oldukça onları Samsun ve Genel Merkezde yıkabilecek bir güç bu güne kadar çıkmadı çıkamayacak gibi görünüyor. Genel başkan yağdanlığı boşalmadıkça, teşkilatlarda huzur hiç olmayacaktır.
Koskoca Devlet Bahçeli 10 yılı aşkındır bu sorunu göremiyor ve hala çözemiyor. Birileri Genel Merkez kapısında istediği gibi düdük öttürüyor. Onun Çarşamba’ya yansıması ise halka zılgıt olarak dönüyor. Dolayısı ile Samsun’ da MHP hiçbir varlık gösteremiyor, gösteremeyecektir de. Konu hakkında bazı önde gelen isimlerle konuştuk. Bu konulara girilmiyor ama MHP’nin başı hala ağrıyor. Bu baş ağrılarının sona ermesi için Bafra, Çarşamba, Vezirköprü, Havza, Terme, Salıpazarı, Ladik, Kavak gibi ilçelerde ne olursa olsun İ.F ve İ. Ö birliktelik zırhını delemedikleri sürece de hiçbir varlık gösteremeyecekler. Yani Çarşamba’ya, Samsun’ a yine hüsran.
CHP ve MHP de İlçe ve İl Kadrolarında revizyon şart. Genel Merkezi ve Başkanlarımızı seviyoruz, davamızın izindeyiz hikayeleri tafraları bir kenara koyulup, iktidarı istiyorsalar iktidara taşıyacak kadroları bu iki parti seçemediği sürece. Ve Genel Başkan seçimine kadar ve seçiminden sonrasında eğer halkın sevip kucaklayacağı, Genel Başkanlar seçilmedikçe AK Parti bu memlekette tek başına daha 10 yıllar iktidarda kalacaktır. Bu partinin başında Başbakan Erdoğan olsun olmasın. Eskilere rağbet olsaydı, bit pazarına nur yağardı diye atalarımız boşuna dememiş. Gençleşin beyler gençleşin. Yoksa tarihin tozlu sayfalarında kaybolup gidecek, birileri gibi tabelanız bile kalmayacak. Ne dersiniz?. Mutlu ve (sağ)- lıcakla kalın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.